İsrail, daha fazla insan öldürmekten çekinmiyor. Çünkü bunun bir bedeli olacağını düşünmüyor. Çünkü bu zamana kadar bir bedeli olmadı. 

Amerika, İngiltere ve Fransa, arkasında durduğu müddetçe başına hiçbir şeyin gelmeyeceğini biliyor. Son Filistinli'yi öldürünceye kadar son Filistinli'ye bu topraklardan sürene kadar devam etmek istiyor. Bunu da dünyayı bir asayiş sorunu gibi sunuyor.

Kendi sunduğu gibi uluslararası basın sonuna kadar İsrail’e destek veriyor.

Meydanlarda yada elçilik önlerinde sadece slogan atmakla yahut sosyal medyadan dokunaklı paylaşımlar yapmakla ancak duyurabilir ve insanlığı harekete geçmeye davet edebiliriz. Yapılması gereken sonraki tavır ve hareketler ile devamı getirilmediği için zamanla oluşturulan duyarlılık zamanla kaybolur.

Bilhassa bölge ülkeleri olan Mısır ve Suudi Arabistan gibi devletlerin harekete geçmesi, bölgede yapacakları doğru hareketler ile İsrail zulmüne güçlü engeller koyabilirler.

Geçmişe dönüp bakıyoruz. Yafa, Hayfa, Akka, Nablus, Eriha, Safed, Nasıra, Taberiye gibi İslam şehirleri neydi, ne oldu? Filistin milletini kendi öz vatanlarında nasıl mülteci haline getirdiler?

Filistin topraklarına dışarıdan gelen işgal güçlerinin yerli halka yaptığı zulümler yazmakla bitmez. Terör devletinin savaş suçu işlemediği neredeyse bir gün bile olmamıştır. Sadece Filistinli sivillere değil; ağaçlara, ekinlere, su kaynaklarına bile musallat olmuşlardır. Hastane, okul ve camilerin yanı sıra mezarlıkları dahi bombalamaktan çekinmemişlerdir. Dahası var: İnsan haklarını yok sayıyor, diplomasiye inanmıyor, uluslararası hukuku dinlemiyor, alınan kararları tanımıyorlar. Sistemli ve acımasız bir şekilde sürekli yayılmacı bir politika izliyorlar.

İstilacı bir tür olan İsrail Siyonistlerini destekliyor diye batı dünyasına kızıyoruz. Onlar çok mu farklıdır? Göçmenler, yani silahlı yerleşimciler vasıtasıyla Amerika ve Avustralya gibi koca kıtaları büyük bedeller ödemeden ele geçirmediler mi? O toprakların yerli halkına yapmadıkları mezalim kaldı mı? Bir de bize bu işgalleri keşif diye okuttular, öğrettiler.

Filistinli olup Gazze ilinde yaşayanların 7 Ekim sabahı başlattığı Feda harekâtına şahitlik ettik. Aklımıza yatmayan bazı boşluklar var mıdır? Vardır. Buna rağmen tavrımız bellidir ve nettir. Filistin, Filistinliler'indir.

"Filistinliler ilk kez İsrail topraklarına karadan operasyon düzenledi", diyorlar. Bu yanlış. Doğrusu şudur: Operasyonu kendi yurtlarının içinde yaptılar. Her fırsatta "Filistinli gruplar" ifadesi kullanılıyor. Onun da doğrusunu yazalım: Filistin milleti.

Havadan, karadan ve denizden kuşatılan Gazze şeridi, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük toplama kampıdır. Bir insanın boğazını sıkarsanız, elinizden kurtulmak için tepki verir. Çırpınır ve nefes almak için elinden geleni yapmaya gayret gösterir.

Filistin halkının 7 Ekim tarihinde başlattığı mücadeleye, şeref ve haysiyetini, ailesini, evini ve yurdunu işgalcilere karşı savunanlara ancak "vatansever" diyebiliriz.