Sahneye konulmak istenen senaryo'nun fotoğrafı çok net görülüyor. Bunu görmek için "Siyaset Bilmi Profosörü, Strajesit,Terör Uzmanı" v.b. ünvanlara sahip olmaya hiç ihtiyaç yoktur. Sadece duyarlı kişi olun yeter.

Birkaç hafta önce ABD Dışişleri Bakanı CLİNTON Türkiye'ye geldi, Hükümet yetkilileri ile bir dizi görüşme yaptı ve sesizce döndü.Bu konudaki genel görüş, CLİNTON'nun T.C. Hükümeti yetkililerini, Türk Ordusu eliyle ve Türkiye sınırından olmak kaydı ile Suriye'ye müdahaleye razı ettiği yönündedir. Eğer bu tez doğru ise -bence doğrudur- eksik kalan Türk Milleti'nin bu senaryoya uygun olarak yönlendirilmesidir. Zira geçen haftalarda " Türkiye'de Suriye'ye yapılacak bir müdahalede Türkiye olmalımıdır?" sorusunun sorulduğu ciddi bir ankete Türk Milleti'nin verdiği cevap %76 oranunda HAYIR'dır.

O zaman Türkiye üzerinde oyunlarını sürdürmek isteyen başta ABD olmak üzere bütün "Emperyalist Güçler" Suriye'ye müdahale edebilmenin topal kalan ayağı,Türk Milleti'ni tahrik etmenin yolunu aramaktadır.İşte Gaziantep'te yapılan kahpe saldırının nedeni budur. Muhtemelen bu saldırı ile Türk Milleti galeyana gelecek- ki kısmen de gelmiştir ve Türk Ordusu marifeti ile ve Türkiye sınırından Suriye'ye müdahale gerçekleştirilecektir.

Gaziantep saldırısının sonucunda hayatlarını kaybeden 9 vatandaşımızın cenazelerinin defnedildiği gün sesiz sedasız bir şekilde ABD istihbarat yetkilileri Türkiye'ye gelmiştir ve Suriye konusu ile ilgili olarak "Koordinasyon Çalışması" yapmaya başlamışlardır. Başlarında da ABD'nin bir bayan Senatörü vardır.

Bu esnada bir dikkatimi çeken bir hususu da ifade etmek istiyorum. Gaziantep'de defnedilen vatandaşlarımızın cenaze namazları Diyanet İşleri Başkanı Mehmet GÖRMEZ tarafından kıldırılırken vatandaşlarımıza "Şehit" tabirini kullanmıştır. Tabi ki onlar bizim için de "Şehittir. Ancak uzun zamandır PKK tarafından şehit edilen askerlerimize dahi "Güvenlik Görevlisi" diye hitap eden Hükümet yetkilileri birden bire sade vatandaşlarımıza Diyanet Başkanı'nın kıldırdığı cenaze namazında "Şehit" diye hitap etmektedir. Türkçe'de güzel bir deyim vardır. "Şeytan ayrıntıda gizlidir"

Yukarıda belirttiğim gibi  olaylar zinciri sırası ile gerçekleşmiştir. Hükümet içindeki bazı M.vekilleri "Yandaş medya"'ya verdikleri demeçlerde olayın sorumlusu olarak sadece Suriye İsthbarat Teşkilatı "El Muhaberat"'ı öne çıkartmaktadırlar. Bunu yaparak bu saldırının ana hedefini gözlerden uzak tutmaktadırlar. Gaziantep saldırısı'nın, Suriye'ye müdahale edebilmek için CIA-MOSSAD işbirliği ile ve her halükarda PKK taşaron olarak kullanılarak tezgahlandığı da çok kuvvetle söylenebilir.

"1 Mart Tezkeresi" T.B.M.M.'den geçmediği zaman Türk Askeri'nin başına "Çuval" geçiren ABD'yi izlemeye devam edelim.Tabi ki çuval hadisesi karşısında "Nota" veriilmesi gerektiği söylendiğinde "Müzik notası mı bu?" diyen yetkililerimizi de.