Gebelik diyabetine dikkat
Memorial Diyarbakır Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aydın Ilgın, gebelik diyabetinin, bebeklerin anne karnında veya doğum sonrası ani ölümü ile bebekte farklı rahatsızlıkların oluşmasına neden olabileceğini söyledi.
Op. Dr. Ilgın, yaptığı açıklamada, “gestasyonel” diye ifade edilen gebeliğe bağlı şeker hastalığının yalnızca gebelikte ve gebeliğin son dönemlerinde ortaya çıkan, gebelerin ortalama yüzde 5'inde görülen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.
Gebeliğin özellikle 24'üncü haftasından sonra oluşan hormonal değişiklikler ile aşırı kilo alımı gibi nedenlerle insülinin etkisinin azaldığını ve insüline karşı bir direnç geliştiğine dikkati çeken Ilgın, bu durumun pankreastan salınan insülinin yetersiz kalmasına bağlı olarak kan ve glikoz seviyesini gebelikte yükseltebildiğini vurguladı.
"GEBELİK DİYABETİ BEBEKTE OBEZİTEYE VE DİYABETE ZEMİN HAZIRLAR"
Op. Dr. Ilgın, gebelik diyabetinin tedavi edilerek kontrol altına alınmadığında, anne kanında şeker seviyesinin yükselmesine bağlı olarak bebeğin de kan şekerinde yüksekliğe neden olacağını ifade ederek, kan şekerini düşürmek için bebeğin pankreasına fazladan insülinin sağlanması gerektiğini ancak fazla salgılanan insülinin bebekteki yağ dokuyu artırdığını belirtti.
Artan yağ dokusunun da bebeklerde aşırı kilo yaparak doğum sırasında omuz takılması, doğum yırtığı gibi sorunların ortaya çıktığını anlatan Ilgın, “Gebelik diyabeti bebekte obeziteye ve diyabete zemin hazırlar. Bu durum da sezaryen ile doğum oranının artmasına neden olur. Ayrıca bebekte artan insülin salgısı doğum sonrası bebeğin kan şekerinin düşmesine de (hipoglisemi) neden olur. Bu şekilde doğan bebekler gelecekte obezite ve Tip 2 yani ileri yaşlarda ortaya çıkan diyabet gibi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalır” dedi.
"DOĞUM SONRASI BEBEĞİN KAN ŞEKERİ KONTROL EDİLMELİ"
Op. Dr. Ilgın, gebeliğin öncesinde veya erken dönemlerinde anne adayında kontrolsüz diyabet varsa, bebekte doğumsal sorunların görülme olasılığının 3-4 kat arttığını belirterek, bu nedenle gebeliğin 18-20'nci haftalarında organların değerlendirilmesi için ayrıntılı ultrasonografi, 22-24'üncü haftalarında ise kalbi değerlendirmek için anne karnında kalp ultrasonografisinin mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.
Doğum sonrasında bebeğin kan şekerine bakılarak uygun tedavinin planlanması gerektiğine dikkati çeken Ilgın, şöyle dedi:
“Gebelik diyabeti, bebeklerin anne karnında veya doğum sonrası ani ölümü ile suyunun fazla olması, doğum sonrası solunum sıkıntısı, sarılık, kandaki alyuvar sayısının artması, kandaki kalsiyum değerinin düşüklüğü gibi bebekte farklı rahatsızlıkların oluşmasına neden olabilir. Gebelik diyabeti olan anne adaylarında ise; hipertansiyon, enfeksiyon, zor doğum, sezaryen ile doğum ve doğum sonrası yaşamında diyabet riski artar. Doğum sonrası diyabet riski 10 yıl süresince yüzde 50 civarında. Doğum sonrası bebeğin kan şekeri kontrol edilmelidir. Doğum sonrası 6'ncı haftada ve birinci yılda şeker yükleme testi yapılmalı ve 3 yılda bir tekrarlanmalıdır. Doğum sonrası diyabet riskini azaltmak için emzirme, kilo verme, uygun beslenme, egzersiz önerilmelidir. Gebelik diyabeti öyküsü ve gizli şeker sorunu olanlar, doktorunun önereceği ilaçları kullanmalıdır.”
Op Dr. Aydın Ilgın, gebeliğin ihtiyaçlarına karşılık verecek, yeterli kaloriyi sağlayacak, idrarda ketona neden olmayacak, gebenin uygun kiloda kalmasını sağlayacak, kan glikoz seviyelerini koruyacak şekilde diyet yapılması önerisinde bulundu.
Bu kapsamda düzenli orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapılması tavsiyesinde de bulunan Ilgın, haftada 5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş, yüzme, dans veya aerobiğin gebelik dönemindeki en uygun egzersizler olduğunu belirtti.
Ilgın, gebelik diyabeti mevcut olan anne adayında iki haftalık diyet ve egzersiz tedavisine rağmen açlık kan şekeri 105 veya yemekten sonra birinci saatte kan şekeri 140 miligram ise mutlaka insülin tedavisine başlanması gerektiği uyarısında bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.