Gençlik ya da "Z Kuşağı"
Ülkemizi de derinden etkileyen gençlik hareketleri 68 kuşağı ile başlar. Sonraki kuşak 78 kuşağı ve nihayet günümüz gençliği "Z kuşağı" diye anılıyor.
68 Kuşağı sol ve aşırı sol örgütlerin egemen olduğu ve örgütlendiği dernekler vasıtasıyla seslerini duyurmaktaydılar. Komünist ve sosyalist ideolojiyi benimseyen, sermayeyi sömürü aracı olarak gören, emperyalizmin en büyük patronunun ABD olduğunu savunan ve ABD çıkarlarına karşı her türlü mücadeleyi mübah gören bir dünya felsefesine sahiptiler.
Karşı cephede ise solun bu hareketlerini Türkiye için tehlike olarak gören, solun esas amacının Türkiye’yi Sovyet Rusya’nın bir uydusu yapmak olduğunu savunan bir gençlik hareketi olarak Ülkücüler bulunmaktaydı.
Bugün o günleri yaşayan biri olarak geriye baktığımızda, bu iki dinamik grup birbiriyle çatışmayıp güçlerini Türkiye’nin kalkınması için harcasalardı bugün yaşadıklarımızın hiç birini yaşamazdık.
12 Eylül ile birlikte Türkiye’de gençlik de adeta yeniden yapılandı. 12 Eylül yönetimlerinin sağ ve sol ayrımı yapmadan gençlik üzerinde radikal grupların sebep olduğu o kargaşa döneminin faturasını gençlere keserek, bir sağdan, bir soldan denge politikasıyla idam ederek hizaya getirmeye çalıştı.
12 Eylül'den sonra yetişen 78 kuşağı daha az politik, memleket meselelerine daha az duyarlı, paraya daha fazla önem veren, liberal yönü ağır basan bir yapıya bürünmüştü. 68 Kuşağının etkileri ve izleri hala devam etmekteydi.
2000'lerden sonra yetişen Z kuşağı üzerinde bir araştırma yapılmış mıdır bilemiyorum ama, bu grubun ne istediği, ne düşündüğü, hangi değerlere önem verdiği, memleket meseleleri konusunda neler düşünüyor pek bilinmiyor.
Bundan sonraki yazacaklarım derslerine girdiğim öğrencilerden edindiğim izlenimlerden olacaktır.
Bu öğrencilerin aldıkları eğitim bizim dönemimizden çok farklı. Kalite yönünden daha düşük. Öğrenci kapasitesi açısından da gerideler. Sahip oldukları günümüz teknolojilerini çok iyi kullanabiliyorlar. Özellikle bilgisayar ve telefon kullanımında çok ileriler. Bir defa çoğu en iyi son model telefon kullanıyorlar. Ancak tüketici konumundalar. Ben bilgisayar teknolojisini kullanarak patent sahibi yeniliklere imza atan genç hatırlamıyorum. "Bunu nasıl yapabilirler?" diye sorabilirsiniz. Bill Gates buna en güzel örnektir. 19 Yaşında bir lise öğrencisi iken bir arkadaşıyla MicroSoft’u kurmuştur. Bugün bilişim teknolojisinin dev firmasıdır.
Aile gelirlerinin nispeten artmasıyla daha rahat harcama yapabiliyorlar. Çoğu günümüz teknolojilerine ulaşabiliyor. Buna paralel olarak da doyumsuz açlıkları var.
Yetişmelerinde ailelerinden çok televizyon ve bilgisayarın etkisi var. Bu sebepten olsa gerek bizim yetişmemizde önemli olan örf, adet, gelenek, görenek ve toplumsal kurallar erozyona uğramıştır. Pek çok aile çocuklarını istediği gibi yetiştirememekten yakınmaktadırlar.
Bu kuşağın bir de dezavantajlı durumları var ki, Türkiye’nin geleceğini de etkilemektedir.
Ülkemizin kötü yönetimleri yüzünden her periyodik zamanlarda karşılaştığımız ekonomik sıkıntılar gençleri doğrudan etkilemekte, özellikle iş bulma konusu en fazla bu kesimi etkilemektedir. Resmi işsizlik oranları genelde yüzde 10-15'lerde seyrederken, genç işsizlerde bu oran yüzde 25'lere çıkmaktadır. Bu oran gençlerimizin moralini bozmakta, iş bulma, iş kurma, yuva kurma planlarını ve hayallerini yok etmektedir.
Kısacası ümidini yitirmekte olan bir gençlikle karşı karşıyayız. Dindar nesil yetiştireceğiz hayaliyle eğitim sistemini dinselleştiren anlayış, geçtiğimiz günlerde internet üzerinden "oy moy yok" kampanyasıyla protesto edildiklerinde bu kesimin sanıldığı gibi şekillendirilebilen boş bir gençlik olmadığını anladılar.
Eğer gençliğin ne düşündüğünü merak edip öğrenmek istiyorsak;
Gençler memleket meselelerine nasıl bakıyor?
Ülke sorunları hakkında bir çözüm önerileri var mı?
Eğitim hakkında ne düşünüyorlar?
Ekonomi hakkında ne düşünüyorlar?
Türk kültürü adet, gelenek, görenek ve dini inançlar hakkındaki görüşleri nelerdir?
Politikaya nasıl bakıyorlar?
Sağlık, adalet, eğitim, demokrasi ve insan hakları konusundaki düşünceleri nelerdir?
Dünyaya bakışları nasıl?
Gibi soruların bilimsel verilerle elde edilip sağlıklı analizler yapılarak ona göre planlamalar yapılmalı.
Özellikle muhalefet partileri eğer gerçekten iktidara gelmek istiyorlarsa birinci önceliği gençlik olmalı. Başarılı olabilmeleri de yukarıda sıraladığım sorulara bilimsel cevaplar bulmalarına bağlıdır...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.