1. YAZARLAR

  2. Mehmet YILMAZ

  3. Geyik muhabbeti
Mehmet YILMAZ

Mehmet YILMAZ

Ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Geyik muhabbeti

A+A-

Önsöz: Fesatın işi kesat. Hz. Memiş

Baba erenler derler ya, “neye niyet neye kısmet!” Okumak lütfunda bulunacağınız mütevazi bu birkaç cümle de aynen oldu. “Çok kutsanan” vakıflar üzerine yazmayı düşünürken, ya bu güzel tatil gününde ciddi ciddi cümleler kurmak yerine bugün de biraz “geyik muhabbeti” etmenin daha iyi bir fikir olduğu düşüncesi ağır bastı.

Doğadaki canlıların “temel içgüdülerinden” birisi de hayatta kalma duygusudur, her canlı için de anlaşılabilir. Doğadaki en hassas işlerden birisi güvenlik konusudur; özellikle ebeveynler bazı tecrübelere sahip olduğu için, yavrularına hayat dersleri verirken “önce güvelik” işlerinden başlarlar.

Anne geyik de yavru geyiklere heyet dersi verirken “önce güvenlik” dersinden başlar. Nasıl başlamasın? Kendisi komşu geyiklerle otlak yüzünden dalaşmalarından birinde, bir boynuz darbesinin sonucu gözünün birinden olmuştur. O günkü “otlanma” çalışmasının hem otlak yönünden mümbit, hem de güvenlik açısından en uygun yeri düşünürken, aklına yakınlardaki gölün kıyısındaki çayırlık gelir.

Yavruları ile birlikte yola koyulur ve çayırlığa gelir. Yavru geyikler yeşil çayırlığı görünce hoplaya zıplamaya otlanmaya başlarlar. Ancak anne geyik avcı korkusundan onlar kadar rahat değildir. Üstelik bir gözü de kör. Çevreye tam kontrol sağlayamamaktadır. Mevcut duruma göre hemen bir seçim yapar. Avcılar genellikle çayırlığın ilerisindeki sütre gerisinde pusuya yattığından, gören gözünü sütre tarafına çevirip gözetleme yapacak. Nasıl olsa avcıların şimdiye kadar göl tarafından geldiği görülmemiş. Durumu kendince dört dörtlük bir plan olarak anne geyik de otlanmaya başlar.

Kasabanın avcılar ve atıcılar derneğinin avcılar fraksiyonuna bağlı avcılardan biri, ya nasip deyip tüfeğini omzuna alıp, o da hane halkının rızkını temin için yola çıkar. Ancak avlanma sahasına giden yollar çalışma var gerekçesiyle atıcılar tarafından tutulmuştur. O da sağlık olsun deyip, takasına atladığı gibi çayırlığa göl yönünden gitmeye karar verir ve öyle de yapar.

Çayırlığa yaklaşınca, bizim kör geyik, kendinden emin bir şekilde otlanmaya devam etmektedir; nasıl olsa sütre tarafında bir hareketlenme yok, göl tarafı da süt liman. Bu rahatlıkla geviş getirirken, avcı çayırın kenarına yaklaşır ve malum replik: gez, göz, arpacık; ardından o gürültülü ses. Kör geyik, daha ne oluyor demeye fırsat bulamadan zıplayamayacak şekilde yere uzanmıştır…

Boşuna demiyorlar, güvenliği deneme yoluyla öğrenmeye kalkmayın, belki ders alacak zamanınız olmayabilir.

Sonsöz: Geyik ne kadar kaçacak yol bilirse, avcı da o kadar hile bilir...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.