1. YAZARLAR

  2. Ercüment TUNÇALP

  3. Gıda hileleri ve sosyal medya geyikleri
Ercüment TUNÇALP

Ercüment TUNÇALP

Ortakses Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Gıda hileleri ve sosyal medya geyikleri

A+A-

Önce en bilinen tarafından başlayalım. Ülkemizde taklit ve tağşiş konusuna çok kolay cüret edilmesi hiç yeni değildir. Enflasyonun patlaması ile cesaretin rekor seviyeye ulaşması ise 3-4 senelik mevzudur.   

1 Mart 2022 tarihinden itibaren ara verilen ifşa mekanizmasının çalıştırılması konusunda, bizim kadar bıktırıcı sayıda yazı kaleme alan başka bir kaynak yoktur. Büyük para cezalarının caydırıcı olamayacağını, hatta fiyat artışlarına sebep olacağını; tek caydırıcı cezanın ise markayı vitrine koyan kamuoyu açıklaması olduğunu söyledik. Ve 2 Ekim 2024 tarihinde açıklanan ilk listelerde gördük ki; bu duyuruların kalıcı olarak iptal edildiğini zanneden hilekarlar bir hayli coşmuş. Artan cesaret bilhassa bal, sızma zeytinyağ, kaşar peynir ve tereyağ çeşitlerinde zaten sahte olduğunu bildiğimiz (fiyatlarına ve görsel özelliklerine bakarak) birçok ürünü listelerde karşımıza çıkartmıştır. Elbette halk sağlığı açısından bu gelişmeyi sevinçle karşıladık. Ancak sosyal medyada o kadar aslı astarı olmayan görüşle karşılaştık ki; bu haftaki yazıyı iptal ederek yerine yeni bir yazı kaleme almak şart oldu.

Bal, zeytinyağ, tereyağ konuları tartışılamayacak kadar net olduğundan, üzerinde fazla konuşulmadı. Ancak et ürünleri daha çok bilgi eksikliğinden kaynaklanan şekilde kafa karışıklığına sebep oldu ve isteyenin istediği şekilde kullanacağı hale geldi. Şimdi hatalı bulduğum görüşleri aydınlatmaya çalışacağım…

 . “Domuz eti pahalı, hile yapan neden bu eti kullansın ?” deniyor.

Pahalı olan et çiftliklerde yetiştirilen hayvanlara aittir. Burada kullanılması ihtimal dahilinde olan ise yaban domuzudur. Ülkemizin her yerinde ormanlık, çalılık ve bataklık bölgelerde çok sayıda bulunur. Hatta Bodrum’da, İstanbul Sarıyer’de, İzmir’de yerleşim yerlerinin yakınlarında gezindiklerini gösteren birçok görüntü vardır. Yani yaban domuzu eti bedavadır, sadece avcılık maliyeti vardır.  

 . “Bazı analiz raporlarında % 0,1 oranı var. Bir işletme hile yapacaksa binde bir için yapar mı ?” diyerek kesin teşhis konuluyor !

Bu oran ürünlerde tespit edilmiş olan domuz eti oranı değildir. Analiz yönteminin hassasiyet derecesidir. Yani bu yöntemle köfte veya döner karışımı içinde binde bir kadar az domuz eti olsa bile bulunabileceğine işaret eder. Ünlü bir ekonomist ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi’ oluyor ve diyor ki; “Bir işletme salak mı da binde bir oranında domuz eti kullansın ?”

Bir kişi uzmanlığı dışındaki bir konuda; lakırdı etmeden önce araştırma ve empati gereği duymazsa, diğer doğru söyledikleri de sorgulanır hale gelebilir.    

 . Köftesinden domuz eti çıkan bir başka yemek şirketinin kendi hesabından duyurduğu savunmasına da bakalım mı ?

“Bizim ne kadar bayrağını seven, istihdam konusunda hassas, devlete vergisini veren, ailemizin dini, dünyevi, uhrevi hassasiyetini tüm halkımızın bildiği kanaatindeyiz.”  Tamam da tağşiş tespiti ile alakasını çözemedim !

 . “Efendim tanınmış marka sahipleri markasını bu şekilde tehlikeye atar mı ?” görüşü ise yaşanan süreci dikkate almadığı için geçersizdir. Oysa ülkemizde böyle örneklerden o kadar bol var ki, markalarını tehlikeye attıklarını düşünmüyorlar. Çünkü; yetersiz para cezası kimsenin umurunda olmayıp, uzun süre ara verilen duyurular ise cesaret artırıcı olmuştur. Geçmişte olduğu gibi en son 31 aylık ara ile de “bize bir şey olmaz” inancı hile sayısını artırmıştır.  

 . “Analiz sonuçları neden 10 gün sonra çıkıyor ? Normal prosedürde olumsuz analiz sonuçları hızlı bir şekilde ilgili zincirin şubesine bildirilmeliydi” eleştirisi var. Teknik olarak en hızlı şekli budur. Yıllar önce bu sonuçlar daha da geç çıkardı. Teknolojik gelişmeye rağmen süreç ancak bu kadar kısalabiliyor. Ancak şubeleri ile merkezi arasında iletişim sıkıntısı yaşayan işletmelerin bünyesinde bu süreler bile problem yaratabilir.

 . “Bize şahit numune bırakmadılar” şikayeti ise oldukça şaşırtıcıdır. Gıda kontrolörlerine biraz ayıp olur. Şahit numuneyi mühürleyerek muhatabına teslim etmek görev tanımının ilk şartıdır. Yıllarca kendi sorumluluk  alanından binlerce numune vermiş bir kişi olarak söylüyorum; bir kere bile bu aşamanın aksadığına tanık olmadım. İlgili şube iyi muhafaza edememiş, konulduğu yer unutulmuş veya kaybedilmiş olabilir. Çok rastlanan olaydır !

Sonuç olarak; yurt içinde ve yurt dışında yapılan kontrollerde bulunan rekor seviyedeki tağşişe sosyal medyada bir de arka pencere açma gayreti görüyorum.

Neredeyse bu sonuçları işletmelerin dışından bir gizli el organize ediyor. Ne yazık ki bu durum ülkedeki bölünmüşlüğün gıda hilelerine yansıyan yüzüdür. Duracağı yeri siyasi görüşe göre tanzim edenlere ve işi sulandırmaya çalışanlara “afiyet olsun” demekten başka söylenecek söz yoktur.

Biz ise bu güne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönelttiğimiz eleştirilere ara vermiyoruz ve hâlâ diyoruz ki; 31 aydır neleri yediğimizi ve hangi sağlık risklerini üstlendiğimizi bilmiyoruz. Bunu nasıl telafi edebileceğiz ?  

Ancak zararın neresinden dönülürse kârdır diye düşünürsek; ifşa mekanizmasının sürekliliğini desteklemek zorundayız.

Listede adı geçen firmaları hiç ayırmayalım; zira şimdiye kadar suçunu kabul edene rastlamadık. Hata yaptığını bile söyleyerek özür dileyen de olmadı.

Daha fenası, şimdiye kadar işletmesine arının ürettiği bal girmeyen sözde bal firması da kendisine kumpas yapıldığından bahsedebildi.

Sosyal medyada dolaşan “bir işletmeye çökme organizasyonu” iddiaları ise bizim konumuz olamaz. Büyük ihtimalle mahkeme, ilgili işletmenin muhatap olduğu tehdit suçu tarihi ile numune alma tarihi arasında geçen 4 yıla bakarak, hangi sabırlı sabotajcının marifeti olduğunu çözebilir. Numune alınan iki farklı şubenin (Çankaya- Etimesgut), iki ayrı tarihte (15-02-2024 / 29-02-2024) ziyaret edileceğinin önceden tahmin edilmesi ve yine iki ayrı ürüne (köfte ve döner) birden domuz eti karıştırılması, piyango biletinin 6 haneli rakamına en büyük ikramiyenin isabet etmesi kadar düşük ihtimaldir. Eğer başarılmışsa, belki de ilerde tez konusu olarak ele alınması mümkün olabilir !

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.