Sn. Erdoğan ve hükümet, emeklilere verilecek ek zam için; kaynağın olmadığını inatla ve ısrarla söylemekteler.

Emekliye verecekleri üç kuruş ek zam için, bin dereden bin mazeret üretmekteler.

Oysa emekliler, yıllarca yatırdıkları primlerinin karşılığını istemekteler.

Gerçekten de kaynak yok mu?

Bu soruya 'evet' demek olanaksız! Zira hükümet dolar anlaşmalı hasta, yolcu garantili yap-işlet yatırımlarına kaynak bulmakta bir zorluk çekmiyor. Emekliye vermediği üç kuruş zamda zorlandığını söylerken, bu işletmelerin yapımcılarına Dolar bazında ödemeden bu güne kadar sıkıntı ya da zorlanma yaşadı mı?

Hayır!

Köprüleri, yolları, alt üst geçitleri, şehir hastanelerini yapan firmalar her ay tıkır tıkır Dolar korumalı hak edişlerini almaktalar.

Demek ki devletin kaynakları varmış. Varmış ki, ödemede bu güne kadar bir sıkıntı ve tıkanıklık yaşanmadı! Söz konusu emekliye verilecek üç kuruş zam olunca devlet batıyor, bütçe de kara delik oluşuyor.

İnanalım mı?

Emekli ek zammı, Cumhuriyetin 100. Yılında verileceği söylen ikramiye; Maraşlı dondurma satıcısının, çocuğa vereceği külah dondurma şovuna dönüştü.

17.10.2023 günü TELE1 tv’de “Gerçek Gündem” programında Prof. Dr. Sayın Aziz Konukman’ı dinledim.

Özetle diyor ki, “Türkiye’nin kaynakları var: Temmuz ayında TBMM’ne sunulan 'EK BÜTÇE' yasasında: Ek bütçede Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ödeneği 279,7 milyar lira, Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın ödeneği 76,9 milyar lira, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ödeneği 46,1 milyar lira, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ödeneği ile 36,1 milyar lira oldu.

Aslında SARAY’da bir trilyonluk gizli bir ek bütçe daha vardı.

Bu parayı nereye harcayacaklar?

Niçin harcayacaklar?

Kime harcayacaklar belli değil!

Ama söz konusu emekliye iyileştirme zammına gelince bütün kaynaklar kuruyuveriyor.

Hükümetin hiçbir vaadi ve hedefi asla tutmadı. 2023’de kişi başı milli gelir: 25 bin dolar olacaktı, tutmadı. 2028 hedefleri bile 17 bin 800 dolar. Ama asla tutmaz.

Sn. Erdoğan IMF’den neden uzak duruyor?

Çünkü IMF, verdiği kredinin akıbetini:

Nereye, nasıl harcandı diye kontrol eder. Çünkü kredi veriyor, sonucunu da takip eder.”

Bülent Arınç’ın bir zamanlar: “Lüks ve israf olmasın, vergi bile almaya gerek kalmaz” sözünü hatırlayalım. Demek ki ülkenin kaynakları yerli yerince kullanılmıyor.

Ülke bu hovardaca harcama yüzünden, aşırı faizle aşırı derecede borçlandırılmış. Ki Sn. Mehmet Şimşek, sıcak para bulmak için ülke ülke dolaşıyor. Ülke yüksek faizle bile kredi, borç bulamaz bir konuma gelmiş.

Sanırım gizli ek bütçe, 31 Mart seçimlerinde, seçim kazanmak için hesapsızca dağıtılacak?

Manzara bu iken muhalefet ne yapıyor?

Koltuğu korumak ya da koltuk kapmak için kendi kendilerine muhalefet yapıyor! Ülkede ekonomik krizin yanında bir de muhalefet krizi var.

Kimse darılıp gücenmesin. Fotoğraf bu!

Vatandaş da haklı olarak; “ben kime oy vereceğim?” demekte.

Esen kalınız...