Köylüler bu defa da maden ruhsatlarının iptali ve maden (feldspat) ocağı projesine valilik tarafından verilen 'Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir' kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Muğla İdare Mahkemesi'nde dava açtı.

 

Yatağan'ın kırsal Gökgedik Mahallesi yakınlarında 4 yıldan bu yana feldspat madeni işleten bir firma, 650 nüfuslu mahalleye 500 metre mesafede yeni bir maden ocağı açmak için bir süre önce harekete geçti. Maden şirketinin, yeni yatırım yapacağı söz konusu alanda her biri 3- 4 asırlık toplam 286 fıstık çamı ağacını kesmek istemesi köylülerin tepkisine yol açtı. Fıstık çamının tek geçim kaynağı olduğunu belirten köylüler, geçen aylarda bölgeye gelen dozer ve iş makinelerinin çalışmasına engel oldu. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyelerinin de destek verdiği eylemler yapan köylülerin tepkilerine rağmen maden ocağının faaliyetlerini sürdürmesi üzerine 35 köylü, çevre davalarıyla tanınan avukat Remzi Kazmaz aracılığı ile geçen 13 Ekim'de Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Köylüler, maden ocağı açılmak istenen yerde çam ağaçlarının kesilmesiyle telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkacağını belirtip, delil tespiti yapılmasını istedi. Talep üzerine mahkeme, bölgede keşif yaptırdı. Sonrasında ise tespit kararı açıklandı. Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararda; maden ocağı açmak için kesilmesi planlanan fıstık çamı ağaçlarının köylülerin tek geçim kaynağı olduğu ve ağaçların başka bir yere naklinin mümkün olmadığı belirtildi.

 

Köylüler bu gelişmenin ardından Muğla Valiliği aleyhine Muğla İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Dava dilekçesinde, verilen maden ruhsatlarının iptali ve maden (feldspat) ocağı projesine Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen 20 Aralık 2013 tarihli 'ÇED gerekli değildir' kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.

 

'FISTIK ÇAMLARI OLMADAN BU İNSANLAR YAŞAYAMAZ'

 

Gökgedik köylüleri ile birlikte bu sabah Muğla Adliyesi'ne gelerek dava ile dilekçesini veren avukat Remzi Kazmaz, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

 

"Gökgedik'in kesilmek üzere olan ağaçlarının kesimi durduruldu ama henüz daha hukuki anlamda mücadelemiz bitmedi. Gökgedik, cennet gibi bir köy. Milli gelire gerçekten hizmet eden bir köy. Buradaki köylüler, ormandan topladıkları doğal çam fıstıkları ile geçimini sağlamakta ve yaşamlarını bu yolla devam ettirmektedirler. Çam fıstığı toplayarak geçimlerini sağlamakla kalmayıp, ülkenin ekonomisine de katkı sağlayacak ekonomik ve ticari faaliyet yürütmektedirler. Kaldı ki davalılar bu bölgede doğup büyümüş ve bu bölgede ikamet edip, yıllarca fıstık çamı toplayıcılığını kendilerine iş ve meslek edinmişlerdir. Bu nedenle telafisi ve geri dönüşü mümkün olmayan hatalardan vazgeçilmesi için köylülerin yaşam alanlarına müdahale edilmemesi için bu davayı açtık."

 

'MİRASIMIZI KORUYORUZ'

 

Köylülerden Hüseyin Gülbay ise "Babalarımızdan, dedelerimizden bize miras kalan çam fıstıklarını korumak ve çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmak için ne gerekiyorsa yapacağız. İş makinelerinin önüne yattık, maden şirketini köye sokmadık. Çünkü, fıstık çamlarımız kesildiği gün biz de öldük sayılır. Bu yaştan sonra nereye gideceğiz, nerede, ne yaparak yaşayacağız? Adalete, ülkemizin hukuğuna güveniyoruz" diye konuştu.

 

Açıklamadan sonra avukat Kazmaz ve köylüler adliyeden ayrıldı.