Yazımın başında öncelikle belirtmek isterim ki, değerlendirmelerim kesinlikle bir siyasi amaca yönelik değildir. İlmin, mantığın, aklın ışığında tespitlerdir.

Hangi düşüncede olursa olsun, bu satırları okuyanlardan ricam, bir an için kendi öngörülerinden soyutlanıp olaylara, durumlara, olgulara, öyle bakmalarıdır…

Zira hepimiz bu toplumun bir ferdiyiz.

Olumlu, olumsuz her durum bizi ilgilendiriyor.

Kadim Türk’ün en az 5 bin yıllık bir devlet geleneği var.

Tarihte töreye, adalete, gölge düşüren Kaan’ları, Sultan’ları, uyaran gönül erlerimiz, kurumlarımız vardı…

Türk tarih sahnesinde iken bugünkü Avrupa ülkelerinin esamesi bile okunmuyordu.

Aşiret ve kabile devleti değiliz. Bizi hanedan veya aşiret reisi idare etmiyor.

Köklü bir demokrasi geleneğimiz var.

Türk milletine yakışır bir şekilde güçlü, adaletli, huzurlu ve güvenilir olmalıyız

Zira, bir günde dört mevsimi yaşadığımız bir coğrafyamız var.

Mümbit arazilerimiz, ovalarımız, yaylalarımız, denizlerimiz var.

İnsan gücümüz, ilim ve fikir insanlarımız, toplumun dinamik yapısı genç nüfusumuz var.

İç ve dış piyasada başarılı müteşebbislerimiz var.

Bunlar var ama, bir gerçek daha var.

Dünya standartlarına göre, birçok konuda çok gerilerdeyiz. Bu bize yakışmıyor.

Artık dünyada saklı gizli bir şey yok. Bir tuşla dünyanın öbür ucundaki bilgiyi alabiliyorsunuz.

Yurt içinde ve yurt dışında, istatistikler yapılıyor, raporlar hazırlanıyor, değerlendirmeler yayınlanıyor.

Bunların birkaçını bilginize sunuyorum.

… Dünya Ekonomik Formu (WEF) 2018’de cinsiyet eşitliği ile ilgili bir rapor hazırlıyor.

Buna göre, ekonomik durum, eğitime katılım, sağlık, siyasi güç, dallarında 144 ülke inceleniyor. Türkiye 130. sırada. 2006’da 105. sırada imiş.

… AB Milli birlik kavramıyla ilgili 109 ülkeyi mercek altına alıyor. İnceleme alanları:

Yargı bağımsızlığı,

Tarafsızlık ve iyi yönetim,

Harcamalarda şeffaflık,

Yurttaşlık hakkı ve bilinci,

Medya özgürlüğü ve tarafsızlığı

Adil gelir dağılımı.

Bu alanlarda da 63. sıradayız. Şükür Katar’ı geçmişiz, o, 65. sırada.

… Bağımsız Freedom House 2019 Dünya Özgürlük Raporunu yayınlıyor.

İfade özgürlüğü,

SEÇİM SÜRECİ,

Siyasi çoğulculuk,

Hukukun üstünlüğü,

YARGI BAĞIMSIZLIĞI Alanlarında, 195 ülke inceleniyor. 86 ülke özgür, 59 kısmen özgür, 50 özgür olmayan ülke  var.

Türkiye yargı bağımsızlığı kategorisinde geçen yıl ‘kısmen özgür’ iken bu yıl, ‘özgür olmayan ülkeler’ arasında  maalesef…

ABD‘de 2 Müslüman pof. 208 ülkenin, Kur’an ve sünnet ahkamına uygunluğunu araştırıyor. Bunlar, sosyal adalet, doğruluk, hukuk devleti, eşitlik, insan hakları, çevre, sevgi… vs.

İlk sıralarda tek Müslüman ülke Malezya 33. sırada. Türkiye 103. Son sıralarda hep Müslümanlar, ilk sıralarda hep gavurlar var!

Dış güçler bizi istemiyor, bize düşmanlar, kıskanıyorlar falan filan kolaycılığına kaçmanın bir faydası yok. Lütfen kendimizi aldatmayalım.

 Yargıtay başkanı Sayın İsmail Rüştü Cirit: ’Yargıya güven yüzde 70’lerden, yüzde 30’lara indi‘ diyor.

Yazımın başındaki sözümü hatırlayalım ve eğri oturup doğru konuşalım. Niye bu haldeyiz ?

El cevap: İYİ İDARE EDİLMİYORUZ…

Güncel olay, 31 Mart’ta seçim yaptık. Bugün hala  tartışıyoruz. El aleme  rezil olduk. Bir gün ak dediğimize kara, iyi dediğimize kötü diyoruz. Bütün dikkatler İstanbul’da.

Çarşı pazar, ateş pahası, etiketler hep yabancı. Hani kendi kendine yeten 7 ülkeden biri idik?

Ayrıştırma, ayar verme, tehdit, ne ararsan var.

‘Güler yüze tatlı dile’ hasret kaldık.

İnsanları kırıyoruz, üzüyoruz, aşağılıyoruz.

‘Demokrasi güzel şey, bizim parti kazanırsa,

Özgürlük de isterim, benim için olursa’.

Bu ülke çok badireler atlatmış. Seversen, ayrıştırmazsan, gönülleri fethedersen, bir ve bütün olursan her güçlüğü  yenersin…

Lütfen biraz empati…

Sözümüzü Gönüller Sultanı MEVLANA ile noktalayalım.

‘EY CAN! KİMSEYİ KIRMA, SÖZDEN AĞIRI YOKTUR, BEDEN HER YÜKÜ KALDIRIR AMA GÖNÜL HER SÖZÜ KALDIRMAZ... GÖNÜL AL, DOST AL, YOLDAŞ AL, AMA BEDDUA ALMA.’