AKP iktidarı dostları çoğaltıp, Düşmanları azaltması gerekirken. Dostları ile düşmanları ortada. Etrafta dost kalmadı. Düşmanlar gece gündüz çalışıyor.

Büyük düşman ABD Suriye'deki PKK'ya maddi dahil her türlü desteği veriyor... PKK'lı katilleri eğitiyor.

AKP 22 yıllık iktidarlarında, şehit cenazeleri geldikçe; Düşman olan "PKK terörünün kökü kazınana kadar mücadeleye devam" diyorlar.

24 Aralık 2023 tarihinde 12 şehit, 13 Ocak 2024 tarihinde  9 şehidimizle birlikte bir ayda 25 şehidimizin müsebbibi "CASTLE INTERNATIONAL" adlı,  ABD özel güvenlik şirketidir. 

Bu şirket YPG/ PYD ile 2015 yılında sözleşme imzalamış...

Hükümetin dış politikadaki beceriksizliği ve AKP'nin eski içişleri bakanı fotoroman Süleyman Soylu; "70-80 terörist kaldı ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz" dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya geldi 1.000'den fazla teröristi öldürmekle bitiremedi... Öldürmeye devam ediyor.

AKP iktidarları "TERÖR"ü bitiremez. Ancak milletin gazını almak için HAMASET nutukları atmaya devam ediyorlar.

Ölümsüz devlet adamı ATATÜRK İngiliz donanması İzmir Limanı'ndan bir türlü ayrılmamaktadır. Mustafa Kemal’i düşündürmekte ve az da olsa tedirgin etmektedir. Bir gün İngiliz donanma komutanı Mustafa Kemal’in ziyaretine gelir. Gazi’ye, kendi vatandaşları ile azınlıkların durumlarını sorar. Gazi de ona suç işlememiş tüm İngiliz ve azınlık vatandaşlarının İzmir'de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin adaletin huzuruna çıkacaklarını bildirir.

Gazi’nin bu söylemi üzerine İngiliz komutanla bu sohbet gergin bir havaya hüküm sürer ve İngiliz donanma komutanı Gazi’ye: 

- "Paşa hazretleri, fevkalade günler geçirdik. Yunan ordusundan cesaret alan bazı Rum ve Ermeniler şımarıklık yapmış olabilir. Bunlar, fevkalade günlerin olaylarıdır. Hoş görülmesi gerekir" der.

"Eğer bu kimseler, halkın husumetine bırakılacak olursa, bütün dünya aleyhinize kıyameti koparır!" şeklinde sarf ettiği bu sözlerle ne kadar büyük bir hata yaptığının farkında değildir. 

Gazi ise, komutanı son cümlesine kadar tebessümle dinlerken o son cümledeki tehditle komutanın sözünü keser, sert ve keskin bir tavırla şu şekilde karşılık verir;

- 'Efendi - devlet’ rolünü bir kenara koyunuz amiral! Milletleri de tehdit etmekten vazgeçiniz! İngiltere ve müttefiklerinin kıyameti koparıp koparmayacağını düşünmem! Bunlar memleketimin iç işleridir, kimsenin bu işlere karışmasına müsaade etmem! İngiltere Hükümeti’nin tebaasını her yerde koruma hakkı, devletler hukukunun teminatı altındadır. Yoksa biz bu güvenliği sağlayacak güçteyiz... Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte... Donanmanızın en kısa zamanda limanı terk etmesini istiyorum!’

Gazi’nin sert ve keskin bu cümleleri karşısında afallayan İngiliz komutan ne diyeceğini bilemeyerek; "İngiltere'ye savaş mı açıyorsunuz?" sözleri ağzından dökülür. 

Bunun üzerine Mustafa Kemal son noktayı koymaya karar verir ve İngiliz komutana; 

- Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Antlaşması'nın hala yürürlükte olduğunu mu sanıyorsunuz?  Biz onu çoktan yırttık... Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama borçlusunuz! Bizim gözümüzde 'Barış antlaşması yapmamış' iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. Gemilerinizi derhal kara sularımızdan çekmenizi size ihtar ediyorum!" sözleriyle görüşmeyi sonlandırır.

Bu ateşli konuşmaların ardından İngiliz komutan odayı terk eder ve yaşananları İngiliz Hükümeti’ne aktarır. 

Olayı öğrenen İngiliz Hükümeti Türk Hükümeti'ne ültimatom vererek Gazi’nin İngiliz Komutanı'na sarf ettiği sözlerin yazılı bir şekilde teyit edilerek kendilerine ulaştırılmasını ister. 

Türk Hükümeti de İngilizler'in bu isteğini yerine getirir yazılı teyidi iletir. 

Atatürk, Aydın Tren Garı'ndan Türk Hükümeti’nin düşman gemilerine tanıdığı süre bitmiştir ve o sırada limanda bulunan İngiliz ve Fransızlar'a ait gemiler, kendi uluslarına ait kişileri ve askerlerini gemilerine bindirerek İzmir Limanı’ndan demir alıp Türk kara sularından çekilirler. 

İsrail iki asker öldü diye Filistin'i yerle bir etti. 22 yıllık AKP iktidarı terör konusunda Kandil'deki PKK kamplarını 21 yıldır havadan hedefleri vuruyor. Neden yerle bir olan kamplarda PKK'lı katiller eğitim görüyor?

PKK leşlerinin Kandil etrafında ayak basacak yer bulmadan terör bitmez

ATATÜRK'ün İngiliz komutana, "Yunan leşlerini denizde yüzdüğünü görüyorsunuz" dediği gibi AKP iktidarlar PKK leşlerini dünya göstermezse terör bitmez.

Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi  minnetle ve saygıyla anıyorum.

Milletimizin başı sağolsun...