HAMURCULAR!
A+A-
Bakmayın siz şimdiki neslin hamur işlerine öcü gibi bakmalarına, onların çoğu yemek yemenin siyasetle, kültürle hatta tarihle yakın ilgisi olduğunu bilmezler.
Çoğu göçer veya yarı göçer olan Türklerin ataları İslamiyetle tanışıncaya dek ağırlıklı olarak hayvansal gıda ile beslenirdi. Toprağı ekip sabırla beklemek pek onlara göre değildi anlayacağınız!
Atalarımız işte bu kültürle geldiler Anadolu'ya; geldiler ama buranın bizden evvelki sakinleri hayvancılığı bilmekle beraber ekiyor, bekliyor, biçiyor ve elde ettiklerini taşların arasında ezerek beyaz toz elde ediyorlardı. Bunu ise suyla karıp pişiriyorlardı!
Anadolu'da belki 3000 yıldır bir tahıl kültürü vardı ve bu kültürün sahipleri buğdayı, arpayı, çavdarı, burçağı ehlileştirerek tarlalarında ekmeyi biçmeyi hepsinden önemlisi bunlarda türlü türlü gıdalar üretmeyi biliyorlardı.
...
Atalarımızın bir kısmı bu işi sevdilerse de bir kısmı göçerliğe devam ettiler. Sevenler tahıl üretimini büyük bir aşka yapıyorlar ama hayvancılığı da es geçmiyorlardı, ne de olsa o da kültürlerinde vardı...
Teoloji bilimlerinde "senkretizm" diye bir tanım vardır. Bu, farklı dinlerin birbirleriyle karşılaşmaları sonucu etkilenmelerini, değişmelerini veya yeni bir inanç sistemi oluşmasını ifade eder. Türkler de tıpkı böyle bir senkretizme vesile olarak hayvansal gıda ile bitkisel gıdayı yani hububatı birleştirdiler.
Sonuçta örneğin mantı çıktı ortaya (Yoğurdun da Türk 'keşfi' olduğunu unutmayın). Başka... Pide çıktı, etli ekmek çıktı... Hayvan hastalıkları yüzünden Anadolu'da hayvan demografisi azaldığında "ekmeğine kat et" çıktı...
Yokluk zamanlarında "kara ekmek" yedik ama onu hiç terk etmedik.
Hamurdan yapılmış her türlü gıdanın sağlığa kesinlikle yararı vardır. Yeter ki karar yenilsin ve nefis yapılsın. Anadolu kadını da zaten bunu bilir ve sağolsunlar hep nefis yaparlar.
Çoğu göçer veya yarı göçer olan Türklerin ataları İslamiyetle tanışıncaya dek ağırlıklı olarak hayvansal gıda ile beslenirdi. Toprağı ekip sabırla beklemek pek onlara göre değildi anlayacağınız!
Atalarımız işte bu kültürle geldiler Anadolu'ya; geldiler ama buranın bizden evvelki sakinleri hayvancılığı bilmekle beraber ekiyor, bekliyor, biçiyor ve elde ettiklerini taşların arasında ezerek beyaz toz elde ediyorlardı. Bunu ise suyla karıp pişiriyorlardı!
Anadolu'da belki 3000 yıldır bir tahıl kültürü vardı ve bu kültürün sahipleri buğdayı, arpayı, çavdarı, burçağı ehlileştirerek tarlalarında ekmeyi biçmeyi hepsinden önemlisi bunlarda türlü türlü gıdalar üretmeyi biliyorlardı.
...
Atalarımızın bir kısmı bu işi sevdilerse de bir kısmı göçerliğe devam ettiler. Sevenler tahıl üretimini büyük bir aşka yapıyorlar ama hayvancılığı da es geçmiyorlardı, ne de olsa o da kültürlerinde vardı...
Teoloji bilimlerinde "senkretizm" diye bir tanım vardır. Bu, farklı dinlerin birbirleriyle karşılaşmaları sonucu etkilenmelerini, değişmelerini veya yeni bir inanç sistemi oluşmasını ifade eder. Türkler de tıpkı böyle bir senkretizme vesile olarak hayvansal gıda ile bitkisel gıdayı yani hububatı birleştirdiler.
Sonuçta örneğin mantı çıktı ortaya (Yoğurdun da Türk 'keşfi' olduğunu unutmayın). Başka... Pide çıktı, etli ekmek çıktı... Hayvan hastalıkları yüzünden Anadolu'da hayvan demografisi azaldığında "ekmeğine kat et" çıktı...
Yokluk zamanlarında "kara ekmek" yedik ama onu hiç terk etmedik.
Hamurdan yapılmış her türlü gıdanın sağlığa kesinlikle yararı vardır. Yeter ki karar yenilsin ve nefis yapılsın. Anadolu kadını da zaten bunu bilir ve sağolsunlar hep nefis yaparlar.
Önceki ve Sonraki Yazılar