1. YAZARLAR

  2. Abdullah ŞALCI

  3. Hatay'daki yangının düşündürdükleri
Abdullah ŞALCI

Abdullah ŞALCI

Ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Hatay'daki yangının düşündürdükleri

A+A-

Çok özet olarak Osmanlı döneminden, bu güne kısaca Hatay'ın tarihini kısaca anlatacağım.

Şunu öncelikle belirteyim.

1-Hatay'ın Türkiye'ye gönüllü ilhakını Suriye yönetimleri içlerine sindirememişlerdir.

2-Özellikle Esad'lar başta olmak üzere Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine her türlü düşmanlıktan geri durmamışlardır.

Hatay referandumu çok önemlidir. 

Hem Türk soylu olanlar, hem de Arap soylu olanların kahır ekseriyeti Türkiye'yi tercih etmişlerdir.

Geçmişte kader birliği yaptığımız, gelecekte birlikte yaşama ülküsü taşıdığımız bu insanlar Türk Milletinin ayrılmaz, ayrılamaz kıymetlileridir.

Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden sonra Osmanlı hâkimiyetine giren Hatay (İskenderun Sancağı) Mondros Mütarekesi sonrasında önce İngilizler sonra Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. 

Daha sonra Fransız Hükümeti ile 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Anlaşması sonucunda Türkiye sınırları dışında kalmıştır. Bölge, Suriye ile birlikte Fransız manda yönetimi altına girmiştir. 

Atatürk’ün liderliğinde yürütülen askeri ve siyasi mücadele sonunda bağımsızlığına kavuşan Türkiye, II. Dünya Savaşı öncesi uluslararası konjonktürü ustaca değerlendirerek bu milli meseleyi tekrar gündeme getirmiştir. Hatay’a yönelik politika bizzat Atatürk tarafından belirlenmiştir. 

Önce Hatay’a bağımsızlık verilip Suriye’den ayrılması; daha sonra Anavatana katılması şeklinde gelişen iki aşamalı bir strateji izlenmiştir. 

Bu çerçevede önce Hatay Millet Meclisi seçimleri yapılmış ve 2 Eylül 1938’de Hatay Cumhuriyeti’nin kurulmuştur. 
Daha sonra Hatay Millet Meclisi, 29 Haziran 1939 günü yaptığı toplantıda oy birliği ile Anavatan’a katılma kararını almış ve 23 Temmuz 1939 günü Hatay Türkiye’ye katılmıştır.

Hatay'ımızın çok kısa tarihi bu.

Hatay Türkiye'miz için her vatan toprağı gibi çok kıymetli. 

Son üç gündür Hatay'da olan yangın yüreğimizi yakıyor.

Konuşulan kuvvetli ihtimal kasıt olduğu yönünde.

Malesef bulgularda kasıt olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Türk Milletine düşmanlık eden her türlü dış güçle işbirliği yapan Pkk'nın eylemi gerçekleştirmiş olabileceği ihtimali güçlü görünmektedir.

Ben şu ihtimalin gözden uzak tutulmaması gerektiğini düşünüyorum.

1- Bu tip eylemleri daha önceden gerçekleştirdiği bilinen El-Muhabberatın (Suriye gizli istihbarat servisi) dahlinin olabileceği.

2-Dünya'nın bir çok yerinde bir çok konsolos ve büyük elçimizi katleden ve şu anda Karabağ'da sıkışan Ermeni'lerin dahlinin olabileceği.

3- Ya da bunların oluşturabileceği işbirliği sonunda yapılabilecek bir eylem olduğu varsayımı gözden uzak tutmamalıyız.

Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya büyük ve tarihi görev düşmektedir.

1- Muhalefete hırçın bir şekilde muhalefet etmeyi bırakmalıdır.

2- Türk Milleti'nin ve vatanının güvenliğinin sorumlusudur.

Görevini yapmalıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.