'Hayali seçmen'
Bu gün haberlerde hayali seçmenlerin giderek çoğaldığını duyunca, gerçek yaşayan, kanlı canlı, kaydını Ankara dan taşınır taşınmaz aldırmış bir seçmen olarak, ilk işimin muhtarlığa giderek seçmen kütüğünde var mıyız yok muyuz bakmam gerektiğine kanaat getirdim.
Birazdan bu yazıyı yazar yazmaz hemen keşfini taşınır taşınmaz yaptığımız, denize on adım yerde konuşlanan muhtarımıza giderek bakacağız Ali beyle.
Öyle ya bu kadar hayali seçmenle nasıl baş edeceğiz?
Bakacağız yeni taşıdığımız evimizde bizimle yaşayan hayali bir seçmen var mı?
Eğer öyleyse hayaletlerden çocukluğumdan beri korkan ben, hayalet kovucuları çağırmam lazım.
Bir an önce evimizi terk etsinler.
Baktık çıkmıyor, bize görünmekte nazlanıyorlarsa diyorum Ali beye ; Hemen bir az şekerli Türk kahvesi yapacağım.
Hayalet aile nin reisiii kahve hazır ohhh misss.
Buyurun lütfen görünmez komşum birlikte içelim.
Aynı evde yaşıyorsak bu benim vazifem.
Sizin acı kahveniz ahan da şurada.
Bakın şöminenin yanına bırakıyorum işte.
Hadi çıkın ortaya.
Öyle tepeden bakmayın.
Sizden korkuyorum ama, lütfen ortaya çıkın.
Bu haneye kayıtlaysanız ev sahibi olarak sizi ağırlamak isteriz tabii.
Görünmez olduğunuzda bakın çok korkuyorum..
Hayaletlerin reisiiiiii.
Reisiii.
Hayaleeeet.
Tık yok.
Hayalet kovucular dan da iş çıkmadı.
İki dua edip, ellerini yüzlerine sıvazlayıp, 'velattain amiin' deyip gittiler.
Şaka bir yana bu önümüzdeki seçimler için ciddi bir problem.
Bir kaç gün önce İstanbul radyosundan dönem arkadaşım, ruh ikizim, kadim dostum Mücellâ Ata'nın eşi müzisyen, sıkı Demokrat can eniştemiz ATA sayfasında yazdı.
İstanbul'da yaşadıkları için Heybeliada'daki evleri kışın boş.
Yazdan yaza gidiyorlar bizi de konuk etmişlerdi sağolsunlar.
Araştırmacı bir yazar gibi o da araştırmacı soruşturmacı bir sanatçıdır.
Bizim evde diyor sekiz kişilik bir aile seçmen olarak kaydedilmiş, üstelik yazılan hayali seçmenlerin de soyadlarına kadar yazmış.
İstanbul da oy kullandıktan sonra mükerrer oylarını Heybeliada'da seçmen göründükleri için diyor gidip tekrar oy kullanacaklar bu bir ihbardır.
Ve ekliyor sorsan Heybeliada'ya hiç gitmemiştirler.
Kesin bir taşıyıcıları minibüse doldurup getireceklerdir diyor.
Sorumlu bir vatandaş olarak ihbarını da yapmış.
Peki biz Cumhuriyetçiler ne yapacağız?
Demokrasi isteyen insanlar olarak hukukun üstünlüğünü savunacağız elbette.
Gerekli mercilere ulaşacağız.
İhbar edeceğiz.
Oyumuzun arkasında durup sonuna kadar takip edeceğiz
Seçmen sandıklarını namusumuzu korur gibi koruyacağız bu hayali seçmenlerden.
Ki oyumuz buhar olup uçmasın.
Şimdiden bunları korku sardıysa Millet İttifakı gereğini yapmalıdır.
Sonra öyle televizyonlara çıkıp süklüm püklüm.
Olmaz böyle şey olmamalı, bu olanak dışı.
Kabul etmiyoruz gibi açıklamalar seçmen olarak bizi tatmin etmez.
Islak imza, kuru imza bizi enterese etmez.
Kurutmayın kardeşim ıslak imzalarımızı.
Seçmenlerinizi yıldırıp, seçim sandıklarına güvenmez hale getirmeyin.
Kiminle konuşsam kendileri bile 'bu seçimler şaibelidir' diyorlar.
'Ya şimdi de şaibeli olursa' diyorlar söyleyeyim.
Ben ileteyim de gereğini sizler yapın siyasi irade olarak.
Yoksa bu düşünce demokrasi için çok daha tehlikeli.
Oylar sandığa hayali seçmenler yüzünden yansımayacaksa, kim gider oy sandıklarına.
YSK'ya güvenin yüzde kaç olduğunu araştırın... Araştırma şirketleri niye var?
Verin parasını araştırsınlar.
Halk bu konuda ne diyor?
Neden görev süreleri uzatıldı?
Çıkan sonuca göre ısrar edin, eskiden parmağımıza hiç çıkmayan bir boya sürülürdü.
Belki ilkel ama mükerrer oy kullanımını engellemek açısından bu önemli.
Ne dediniz?
Onun da bir çaresine bakarlar mı?
Bu boyayı çıkaracak çamaşır suyu falan ne bileyim bir şeyler bulurlar mi diyorsunuz?
Neyse biz oylarımızı verelim de, sizleri de gereğini yapmak konusunda uyarırız.
Sonra 'bu olmamalıydı', 'olmaz böyle şey' falan filan demeyin emi.
Ekonomik sıkıntılarla uğraşan vatandaş oy kullanma konusunda hazır.
Sizler hazır mısınız?
O halde gece yarısı operasyonları olmasın.
'Kazandık' deyip de 'kaybettik yaaa' demeyin canlı yayınlara bağlanıp.
Hayalet seçmenler oylarımızı çalsa da.
En önemlisi umutlarımız.
Gözünüzü açık tutun bu sefer!
Sizler de bari kurtuluş umutlarımızı çalmayın.
Hayaletlerin resiiii kahven soğuduuu.
Elma dersem çık, armut dersem çıkma.
Şöminenin deliğine kadar tıkadım valla.
Daha çıkışı yok.
Girişten çıkarsa onu da bilemem.
Girişi de siz tutun bari...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.