HER ŞEY TÜRK’E GÖRE TÜRKLÜK İÇİN!
Gezi parkındaki çalışmalara tepki olarak ortaya çıkan olayların alevi sönmek üzere. Bu olaylar boyunca toplumda baskı altında kalmışlık duygusundan kaynaklanan şiddet eğiliminin doğuşunu izledik.
Konuştuğum insanlar meselenin zaten ağaç meselesi olmaktan çıktığını, bunun üst üste gelen onlarca olayın bir tezahürü olduğunu soylediler ki bu zaten su götürmez gerçek. Bütün bu olanlar siyasi iktidarın ve başbakanın her dediğimi yaparım iddiasından vazgeçmedikçe toplumda nasıl bir infiale sebep olabileceğinin göstergesiydi.
Peki ya BDP milletvekillerinin ve partinin terorist gençlerinin, aşırı sol grupların olayları terörize etmesi nedir? Dahası gereksiz insan yığınları olarak gördüğüm hiçbir aklı başında insanın içlerinde yer almayacağı holigan taraftar gruplarının yaptıkları nedir? Kaldırım taşlarını, demir bariyerleri söküp barikat kurmalar, ateş yakıp itfaiyenin, ambulansın geçişine izin vermemeler, polis araçlarını yakıp, insanların dükkanlarına, otobüs duraklarına zarar vermeler nedir? Bunların hepsi milli servet degil midir? Polisin karşısına geçip el kol hareketleri yapmalar, ana bacı bırakmayan küfür savurmalar nedir?
Evet bunların hiçbirinin savunulur yanı olmamalı. Tıpkı iktidarın oluruyla, emniyet yetkililerinin emriyle olur olmaz yere gaz bombası atıp insanları perperişan etmenin savunulur bir yanı olmadığı gibi. Ama bir fark var. Kitleler o terörizmi hür iradeleriyle yaparken, polis uygulamasını emir komuta altında yapıyor yapmak zorunda. Polis denilen kişilerin büyük bölümü “hazır listelerle” yerini bulmuş, “göreve başlatılmış” olsa da hepsi sizin benim gibi sıradan Anadolu çocukları. Fotoğraflardan görüldüğü gibi yorgunluktan kaldırımın üstünde uyuyakalan insanlar. İşin doğrusu gencecik bu polisler bellerine bir de silah takınca havalarından geçilmiyor! Kontrolsüzce verilen emirleri, kontrolsüzce uyguluyorlar.
Gözlemlediğim kadarıyla olaylar en çok Türk milliyetçilerini böldü. Bir grup demokratik tepkilere destek olurken, bir başka grup olayların amacından saptığını soyledi. Milliyetçiler deyince aklınıza sadece MHP gelmesin. Diğer Türkçü milliyetçi gençlerin oluşturduğu fraksiyonlar da ne yapacaklarını bilemediler. Bazıları iktidara demokratik tepkilerini gostermek istediler fakat kesinlikle terörize hareketlerde bulunmayacaklarını söylediler.
Velhasıl bütün olaylar boyunca dikkatimi çeken asıl şey yalan haberlerdi. Daha vahimi facebook sayfamdaki aklı başında koca koca insanların bu yalan haberlere kanmasıydı. İnanılmaz şeyler paylaşıldı. Sayıları onları yirmileri geçen ölümlerden, panzerlerin insanları biçtiğinden, sivil polislerin millete alkol ve eterli maskeler! dağıttığından bahsedildi. Akıl alır şeyler değildi bunlar. Zaten gerçek olmadığı ortaya çıktı. Fotomontaj ve olaylarla hiçbir ilgisi olmayan kareler paylaşıldı. İnsanları galeyana getiren “Taksim çok fena, Beşiktaş yanıyor insaniyet adına yardım edin” mesajları gün ve gece boyunca sosyal medyada paylaşıldı. Evet durum cok fenaydı!
Çünkü pazar sabahı kitlelerin çekilmesiyle, temizlik görevlilerinin caddeleri temizlemeye başlamasıyla her şey orta çıktı. Yakılmış polis araçları, sökülmüş bariyer ve kaldırım taşları, parçalanmış otobüs durakları... Ve ne yazık ki onlarca gaz bombası kapsülleri! İlk gün söylediğimi yineliyorum; yaz akşamları gayrı ahlaki görüntülerin oluştuğu, şarapçı yuvası gezi parkının gözümde hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Tıpkı AKP’nin olmadığı gibi. Gezi parkı da AVMler de AKP de yıkılsın. Her şey Türk’e gore Türklük için olsun!
Not: Bu tepkiler (terörize olanlar değil), Nevruzda Diyarbakırdaki görüntülere verilseydi, benim için her şey farklı olurdu. Ben yaşayan Türklerin notunu o gün verdim!