"Seçimin Kilidi Nasıl Çözülecek ?" başlıklı son yazımı paylaşmam üzerine hiç ummadığım bazı dost ve arkadaşların tepkisi ile karşılaştım. Bunlar halen MHP'yi ve Devlet Bahçeli'yi tutmaya devam ediyorlar.

Bu eski dost ve arkadaşlarıma cevabımdır:

Ben 1965 yılında 18 yaşında iken İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi ve Sabah gazetesi muhabiri olarak merhum Alparslan Türkeş'le tanıştım ve o tarihten 1 Kasım 2015 genel seçimlerine kadar MHP çizgisinden ayrılmadım. 1967 ve 1969 Kongrelerinde İstanbul delegesi idim. 1968’de Ocakların kuruluşunda görev aldım. 1972 yılı başında Denizli Lisesi’nde Edebiyat Öğretmeni olarak devlet hizmetine girdim.

Hafta sonlarında Türk Ocağı’nda lise gençliğine Türk tarihi ve kültürü ile ilgili seminerler verdim. Ülkü-Bir’in kuruluşunda görev aldım.

Anarşinin en yoğun yaşandığı 1975-1978 yılları arasında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’nde Müdür Başyardımcısı olarak görev yaptım. 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde Denizli MHP 1. Sıra milletvekili adayı oldum. Az farkla seçimi kaybettim. 1978’de Ecevit hükümeti tarafından sürgün edildim. Sürgün yerinde çalışma ortamı bulamayınca istifa ettim. 1980 yılı başına kadar Hergün gazetesinde önce Haber Müdürü, sonra dokuz ay da Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştım.

1980 yılı başında tekrar mesleğime döndüm. 2012 yılına kadar devlet okullarında, 2016 yılına kadar da özel Meslek Yüksek Okulunda yöneticilik yaptım. Milliyetçi ve vatansever çizgimden asla ayrılmadım. Ama işime siyaset karıştırmadım.

Düşünceme ters birçok tutum davranışı içime sindiremesem de, 1 Kasım 2015 genel seçimlerine kadar MHP’ye oy verdim. Fakat 7 Haziran 2015 seçimlerinden 1 Kasım 2015 seçimlerine kadar geçen 5 ay içinde takip edilen yanlış politikalar yüzünden MHP, iki milyon oy, 40 milletvekili kaybedip HDP’nin gerisine düşünce, parti üst yönetimine karşı başlayan muhalefet hareketini desteklemeye başladım.

Kurultay sürecindeki hukuksuz davranışlar, ihraçlar, Başkanlık sistemine götürme süreci MHP muhalefetini güçlendirdi. Bu süreç, yeni bir partinin kurulmasına yol açtı. Şimdi yeni kurulan İYİ PARTİ’yi destekliyorum.

Bize ters gelen, iktidar partisinin körü körüne desteklenmesi, para ve rüşvet konularındaki yanlışlarının muhataplarından daha çok savunulması gibi tutum ve davranışlar, size tutarlı gelebilir ve bu yüzden MHP yönetimini desteklemeye devam edebilirsiniz. Bu tercihinize hiçbir şey demiyorum ve saygı gösteriyorum. Ama sizden de benim düşünceme ve tercihime saygı göstermenizi bekliyorum. Birbirimizin düşüncelerine saygı gösterirsek dostluğumuz ve arkadaşlığımız devam eder.

Kimin yanlış düşündüğünü zaman gösterecektir.