Hürriyet neredesin..!!!!
Düşünüyorum.
Neyi mi?
Benimkisi hayal...
Bu ülkede özgür irademizle;
Konuşmayı,
Yazmayı,
Okumayı,
Yanlışları eleştirmeyi,
Sorgulamayı,
Hesap sormayı,
Hesap vermeyi ve hepsinden daha önemlisi hür irademle hayatımızı nasıl düzenlemeyi düşünüyorum.
Düşünüyorum; "Hiçbir guruba, siyasi partiye ait olmadan özgürlüğümü nasıl şekillendiririm?" sorusunun cevabını...
Düşünüyorum ve diyorum ki keşke düşünme yeteneği olmayan bir canlı olsa mıydım?
Düşünüyorum ve diyorum ki; Senin başka işin yok mu?
"Bırak başkaları senin yerine düşünsün" desek acaba daha doğru mu olur?
Düşünüyorum ve diyorum ki; Allah beyin vermiş, onu mükemmel bir sistemle donatmış, akılla zirveye taşımış. Beyni diğer organlarla tamamlamış. "Kullan bunları" diyerek emir vermiş. Buraya kadar çok güzel.
Beyni kullanmanın yolunu da göstermiş. Sağlıklı beyinden söz ediyorum. Beyni kullanmanın rehberini de kurallarla belirlemiş.
İlk kural; Hür olacaksın.
İkinci kural bilgi sahibi olacaksın.
Üçüncü kural; Yetki sahibi olacaksın.
Dördüncü kural; Liyakatli olacaksın.
Beşinci kural; Ehliyetli olacaksın.
Altıncı kural; Yetki sahibi olacaksın.
Yedinci kural; Okuyacaksın.
Sekizinci kural; Araştıracaksın.
Dokuzuncu kural; Sorgulayacaksın.
Onuncu kural; Bütün bunları yaparken de aklı ve bilimi en önde tutacaksın.
Şayet hür değilsen, hürriyetin başkalarının iznine bağlıysa, özür dileyerek yazıyorum: "SENİN HAYVANDAN FARKIN YOKTUR." Bu söz bana ait değildir. Önce kutsal kitabımız Kur-an'a bakınız. Orada yani Kur-an'da daha net ifadelerini bulacaksınız.
Çok uzun yazmaya gerek yok. İşte size özgürlükle ilgili birkaç not:
"Yüce dinimizin en büyük gayesi, bizleri Allah’a imanla yüceltmektir. O’na kullukla, ubudiyetle özgürleştirmektir. Zira inancımıza göre asıl özgürlük, sadece Allah’a kul olmaktır. Asıl hürriyet, kula kul ve esir olmaktan kaçınmaktır. Asıl irade, nefsin hevâ ve heveslerine, istek ve arzularına, şehvet ve tutkularına teslim olmaktan sakınmaktır.
İman, en büyük özgürlüktür.
Mümin, ruhu özgür olan kişidir.
Zira mümin, sadece Rabbinin huzurunda boyun eğer.
Asla kula kulluk etmez.
Bilir ki; Allah’tan başkasına boyun eğmek, kula kulluk etmek köleliktir.
Mümin, kendisini fani şahsiyetlere değil, baki hakikatlere adar.
Hak ve hakikate karşı kör, sağır ve dilsiz kesilmez. İyiyi ve doğruyu göremeyecek kadar kalbini ve iradesini köreltmez. Kalbinde hiçbir sevgiyi Allah ve Resulü’nün sevgisinden daha üstün tutmaz. Bilir ki;
Başka sevgileri Allah ve Resulü’nün sevgisine üstün tutmak, bütün kötülüklerin başıdır. Allah’a ortak koşmaktır. Allah’a ortak koşmak ise en büyük zulümdür.
Hürriyeti aramak, bulmak ve yaşamak, yaşatmanın çok zor olduğu ülkede yaşıyoruz. Hürriyeti yaşamak içinde en önemli kural tam demokrasi. Kurallarla yönetilen demokratik bir ülke. Böyle bir ülkemiz var mı, diye sorarsanız, "yok" derim.
Toplumsal hürriyetler ve ya bir başka ifadeyle ortak hak ve özgürlükler var, bir de ferdi hürriyetler var. Hem toplumsal hürriyetlerden uzağız hem de ferdi hürriyetlerden...
Ferdi hürriyetlerin en başında düşünce hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti yer alır. Mevcut Anayasamızda bu iki konu çok net olarak belirlenmiştir.
T.C Anayasası Madde 24, 25 ve 26...
Bu maddelere göre hareket etmek her vatandaşın en doğal hakkıdır. Gelin görün ki uygulama alanında bu maddelerden eser yok.
Birileri bize diyor ki:
Düşünemezsin,
Konuşamazsın,
Yazamazsın,
Eleştiremezsin. Burası sözün bittiği yerdir. Başka kelama gerek yok...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.