AKP, kurulduğu günden beri iktidarını devam ettirebilmek için İslamcı sermaye ile birlikte talan projelerini bir bir hayata geçiriyor. İstanbul’daki mega projeler AKP’lilerin “ihanet” söylemi altında devam ediliyor.

Önce AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik. Biz bu şehre ihanet ettik. Hâlâ da ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum,” dedi.

Sonra birbiri ardına ihanet açıklamaları geldi. “Rantın, talanın hakim kılındığı İstanbul için Erdoğan neden böyle bir açıklama yaptı?” Erdoğan’ın ihanet söyleminin hemen ardından Kanal İstanbul’u gündeme getirmesi “ihanet” söyleminin işin arka planında yatanın, sahici bir “yüzleşme” ve yahut “günah çıkarma” olmadığını görmek son derecede basittir.

Zira İstanbul’da yaşayan milyonlarca yurttaş, kentin artık yaşanamaz ve yönetilemez hale geldiğinin farkında. Erdoğan ile onun yandaşları, ihanet söylemini kullanarak bir algı inşa etmeye çalışıyorlar.AKP, iktidarı devam ettirebilmek için İslamcı sermaye ile birlikte Kanal İstanbul çevresinde “Yeni bir yaşam tarzı yeni bir kent” adı altında bir talan projelerini hayata geçirmek ve bu işten büyük bir rant vurgunu yapmayı hesaplıyor.

Buna bağlı olarakta “çılgın/ mega” diye adlandırılan projeler, seçimlerde “şov malzemesi” haline getiriliyor.

Bu arada Kuzey Ormanları delik deşik edilmesine 3. Havalimanı ile 3. Köprü’nün bağlantı yolları nedeniyle devam edildi. Yüzbinlerce ağaç kesildi, hâlihazırda da kesilmeye devam ediyor. Burada bulunan İstanbul’un önemli su kaynakları yok ediliyor.

Şimdi ise bu alanlar yapılaşmaya açılmak isteniyor. Kente ihanetin en bariz göstergelerinden biri de gökdelenler. İstanbul’a inşa edilen 121 gökdelenin 117’si AKP döneminde yapıldı. İstanbul’un siluetine gökdelenler için büyük zarar verilirken, hukuk hiçe sayıldı. Ayrıcalıklı imar izinleri ile yapılan gökdelenlerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ya da yerel belediyeleri devre dışı bırakarak merkezi hükümetin kararı esas alındı. Yeni gökdelenlerin inşası için ise kendi yandaşları olan şirketlere Maslak, Mecidiyeköy, Şişli, Ataşehir, Fikirtepe ve Ümraniye’de yeni ruhsat verilmeye devam ediyorlar.

AKP yöneticilerinin bu rantçı ve ve talancı anlayışla tüm Türkiye’de doğaya verdikleri tahribat gibi İstanbul’a verdikleri tahribatta oldukça açıktır. Ortada “ihanet” olduğu da nettir. Normal bir hukuk devletinde yaşasaydık, ihanetin bedelinin hukuk çerçevesinde ödenmesini gerekirdi. AKP Türkiye’sinde kuşkusuz bu isimler, işledikleri kent suçları nedeniyle yargılanmayacak. Ya da talancı anlayışları son bulmayacak.

Ancak “Bu memleket bizim” diyen “İYİ” insanlar ise bir gün hukuk önünde bunların hepsinin tek tek hesabını soracak.