1. YAZARLAR

  2. Bahattin AYHAN

  3. İklimler değişirken insanlar da değişiyor...
Bahattin AYHAN

Bahattin AYHAN

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

İklimler değişirken insanlar da değişiyor...

A+A-

Halkımızı oyalayan, aslı astarı olmayan, algı yanıltmasıa dayanan gündem insanımızı bıktırdı, bunalttı, isyan ettiriyor. Gözleri hırs, kulakları ninni ile sarmal olmuş bu insanların artık kendi söylediklerine kendileri bile inanmaz oldular. Türkiye’nin gündemi her gün değişiyor. İnanın tam tam kabilesinde bile bu kadar yanıltıcı, doğru olmayan siyasi gündeme rastlayamazsınız. "Kabile" der burun bükeriz ama gündemi yaratanlardan daha dürüst, tutarlı ve donanımlıdırlar. Standartlarını bozan, sosyal, siyasal, ekonomik düzenini hallaç pamuğu gibi atan, bilimi inkar eden bir ülke olduk dersek abartmamış oluruz. Ekonomi her gün ağırlaşırken, insan yaşamının kabusu olmaya devam ediyor. Öyle görülüyor ki bu durum daha çok seneler devam edecek.

 

Sabah uyandığımızda "bugün neye zam geldi?" diyerek gözlerimizi açıyor ve gece zamlarını, bürokrat atamalarını, özelleştirme adı altında yapılanları, peşkeşleri, kıyakları, kayırmaları, hakaretleri, ötekileştirmeleri ve sonu gelmeyen zamları duyarak güne başlıyoruz. Tabi moral sıfır olarak. "Dün doymadım, acaba bugün doyar mıyım, dün işsizdim acaba bugün iş bulabilir miyim?" karamsarlığı içinde güne başlıyoruz.

 

Türkiye sorunlar yumağı. Her ne kadar gürültü ve patırtı ile sorunlar siyasilerce görmemezlikten gelinse de halkta derin yaralar açıyor, yeis, umutsuzluk, endişe almış başını gidiyor. Ekonomik ve siyasi kriz halkın belini büküyor, kamburlaştırdıkça kamburlaştırıyor. Gören yok, duyan yok bilmemezlikten gelen çok. Adalet, eğitim, göçmenler, siyasal gerginlik, terör sorunu, komşu devletlerle her an bir savaş olacak endişesi, sokaklardan verilen mesajların maalesef çözüm yönünde katkısı olmuyor tam aksine yönetim despotlaştıkça despotlaşıyor. Kulaklarına pamuk tıkıyor, gözlerine mil çekiyor. Birileri lüks içinde yaşıyor diğerleri sürünüyor. Açlık ve yoklukla mücadeleden yorgun düşmüş sadece yeter artık diyebiliyor. Bütün bu durumdan 84 milyonun yüzde beşi mutlu. Onlara karada ölüm yok. Yüzde 95’i bir lokma ekmek için yaşam mücadelesi veriyor.

 

Mevcut sistem ve yönetim % 5 in dışında bütün kesimleri derinden etkiliyor. Köylüsü, çiftçisi, esnafı, sanatkarı, üreticisi kim olursa olsun davranış bozuklukları sergiliyor. Halk sinirli, halk çaresiz, halk umutsuz…Ortam gergin. Her an patladı patlayacak durumda. Ortamı saldıranlarla saldırıya uğrayanlar işgal etmektedir. Saldırganlar korunurken, saldırıya uğrayanlar ezildikçe eziliyorlar. Hitabet berbat, saygı, nezaket ve hatta güzel konuşmak mefta olmuş ve halk kesimleri de bundan etkilenmiştir. Bölünmüşlüğün, parçalanmışlığın tipik belirtilerini yaşıyoruz.Ekonomik ve siyasi krizler yetmiyormuş gibi Türkiye komşuları savaşın eşiğinde bulunuyor. Sessiz çoğunluk ‘’yetti artık’’ derken yüreği parçalanarak bunu söylüyor. Fazlasıyla demoralize olmuş durumda.

Ekonomik, psikolojik, sosyal, inanç baskılarının ve savurganlığın sona ermesi sessiz çoğunluğun özlemidir. Yeter artık…Bir ulusu çökertmenin bir yolu da silahtan daha etkili olan demoralizasyondur...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.