Çölde devesi üzerinde seyahat etmekte olan bir Arap, kumların üzerinde yatmakta olan bir adam görür. Devesini o yana doğru sürer ve adamın yanına geldiğinde devesinden inip adama yaklaşırken yerde yatan adam birden yerden fırlar, deveden inen adama bir yumruk atıp koşar ve deveye binip deveyi çılgınca koşturmaya başlar. Yediği yumrukla yere yığılan adam yattığı yerden devedeki adama bağırır. "Bu olayı sakın kimseye anlatmaaaaa!" Devenin üzerindeki adam önce aldırmaz ama sonra kafasına takılır, deveyi durdurur ve geri dönüp bağırır: "Nedennnnn!" Yumruk yiyen adam da cevaplar: "Eğer bunu anlatırsan bir daha hiç kimse kimseye çölde yardım etmez. İyilik ölüüüür!"

Zamanımızda öyle ölen duygular var ki; nereden başlasam diyorum. Bunların başında ilk aklıma gelen 'güven duygusu' geliyor.

Güven: Basit anlamda, korku ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma, itimat duygusudur. Emanete sahip çıkma, koruma, kollama işlevidir. En temel dokunulmazlık konularında bile insanın kendisini emniyette hissetmesidir.

İslam bu güvenliği;

Din, akıl, can, mal, namus ve neslin güvenliğinin sağlanması şeklinde özetlemiş, Allah’a kullukla güveni eş tutmuştur. Sosyal hayatımızda hak, adalet, emniyet, güven, yardımlaşma ve dayanışmayı; sağlık, mutluluk, huzur, dostluk, sevgi ve başarının anahtarları olarak görmüştür.

Toplumlarda düzeni sağlayan insanlarda bu temel anahtar vasıfların olması istenmiş ve bu vasıflara sahip idarecilerin başta olması güvenli ve huzurlu bir toplumun oluşması için elzem görülmüştür.

İman, emin, emniyet hepsi aynı kökten gelen kelimelerdir. Bu kelimelerin mana olarak vardıkları nokta GÜVENDİR. Bir toplumda hangi sahada olursa olsun karşılıklı güven duygusu zedelenmişse o toplumda huzur ve gelecek beklemek mümkün değildir.Güvensizliği ortadan kaldıracak hukuk sistemi ADALETİ ÖLDÜRMÜŞSE, DİĞER KURUMLAR VE DEĞERLER CAN ÇEKİŞİR. Ne yazık ki Türkiye'miz bu duruma düşürülmüştür. Adalet duygusu bir sistem dahilinde öldürülmüş, neticede her sahada her insanda gücü elinde bulunduranların dışında herkeste güven ve emniyette olma duygusu sıfırlanmıştır. Adalet ve güven, bir toplumun bağışıklık sistemleridir. Nasıl bağışıklık sistemi bozulan bir canlının hasta olması kaçınılmaz ise, güven duygusu zedelenmiş insanların oluşturacağı toplumlarında sağlıklı ve huzurlu olması, geleceğinin uzun ömürlü olması düşünülemez.

Allah; Hud suresi 112. Ayette "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" diyor. Öyle ise, dürüstlük ve güven ilahi bir emirdir. Bu emri tefsir edip uygulanmasında ön ayak olacak Diyanet İşleri Başkanlığı, ne yazık ki faiz ile ilgili Allah’ın ayetlerini eğip bükerek konut için bankalardan alınan faizli parayı helal gösterme gayretine düşmüş, Allah’a güven duygusunu zedelemiştir.

Allah; Nuh suresi 32. Ayette "Onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler" derken, günümüzde en çok emanetleri koruyacak hayır kurumları olan KIZILAY ve VAKIF Kurumları iktidarın, gücün paralarını aklama ve transfer kurumları olmuş, çalışanları, Allah rızası için görev yapması gerekirken çok yüksek maaşlarla ve lüks hayat yaşamaları insanlarda YARDIM DUYGUSUNU ÖLDÜRMÜŞTÜR.

Allah; Nisa suresi 58. Ayette "Kuşkusuz Allah görevi liyakatli olana vermenizi, insanlar arasında hakem olduğunuz zaman da adaletle hüküm vermenizi emreder. Varlığınızı sürdürmenizin yegane şartı budur" diye açık açık belirtirken, Gücü elinde bulunduranlara ve çevremize baktığımızda bu ayete hiç mi hiç uygulanmadığını, tam tersi bir uygulama ile yakınlara, şartsız biatçılara, beceriksiz evet efendimcilere, hak etmeyenlere, kayırmalarla verildiğini müşahade ediyoruz. Çalışanın hak edenin ötelendiği, kul hakkının gasp edildiği bir dönemi acımasızca yaşıyoruz. Bu durum idare edenlere GÜVENİ SIFIRLAMIŞTIR.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Özetle söylemek gerekirse: Müslüman toplum, Allah’a inanıyor fakat GÜVENMİYOR. İman güvenle perçinlenmiyor. "İman ettim" diyenler, Allah’a güvenmiş olsalardı Kur’an-a, ayetlerine uyarlardı. Ayetlere uyulmuyorsa iman eksiktir, Güven yoktur. Güven ölmüştür. Ölen, yok olan güvenin geri dönmesi zordur. Veya çok uzun seneler alır. Bu ölen duygular, üzülerek söyleyeyim; "Devletin Milletin ölmesi sonucunu getirir" Tarih tekerrür eder.

Son olarak, Nisa Suresi 136. Ayetle Allah’ın sözleri ile sözümü bitiriyorum. "EY İMAN EDENLER! İMAN EDİNİZ." Buradaki ikinci İMAN EDİNİZ emri GÜVENİN anlamı taşımaktadır. Mesele zaten bu GÜVENDE...