iŞSEVER ÖĞRETMEN
Dün akşam (2 Nisan) Sakarya Taraklı’da emekli öğretmen Ahmet İŞSEVER için Taraklı Yerel Kültür Derneği bir program düzenledi. Böyle bir programın köşe yazısına konu olacak nesi vardı? İlk akla gelen öğretmenlik yaptığı yıllardaki başarı ve hizmetleriydi. Hayır, çünkü Ahmet Öğretmenin emekli oluşunun üzerinden 26 yıl geçmişti. Öyleyse bu öğretmenin emekli olduktan sonra yaptıkları söz konusu olmalıydı ve evet öyle de oldu. Ahmet İŞSEVER öğretmenimizin kendi ifadesiyle “Benim emekli olduğumu bir çokAlifuatpaşalı bilmiyordu. Çünkü halen okulda idim”, Ne yapıyordu bu öğretmen? Emeklilik sonrası bildiğimiz biçimiyle ücretli öğretmenlik yapmaya devam mı ediyordu? Hayır. Sebebini 2003 yılında kendisi hakkında Sakarya Yerel Kültür Derneği Dergisi’nde yazdığım şu yazı anlatır herhalde. Yazıyı takdirlerinize olduğu gibi sunuyorum:
YETİŞTİRDİKLERİNİN BAŞARISIYLA MUTLU BİR İNSAN
Sakaryamıza halk oyunları ekibi kazandıran insan. Adapazarı’nın her nesilden, her fikirden öğretmen yetiştiren ocağı Arifiye Öğretmen Okulu’ndan mezun. 30 yıllık resmi öğretmenlikten emekli ama işinden değil; çünkü o bir “İŞSEVER” Ahmet.
Tanıştığımda artık jübilemi yapacağım diyordu. Yaşının ilerlemesinden değil; belki de kırgınlığındandı sözleri…
Ertesi gün uğradığımda spor salonunda öğrencilerini halk oyunları yarışmasına hazırlıyordu; omuzunda davulu elinde tokmağı ile.
Soruyorum:
“Geyve yöresi halk oyunlarını derleme fikri nereden çıktı?”
Verdiği cevap;
Televizyonun çıktığı yıllardı. Silifke’nin keklikleri sekiyor, Bolu’nun ördekleri fıkır fıkır etrafa neşe saçıyordu.
Seymenler gururla oynuyor, Kafkas yiğitleri salonlarda Ruslara meydan okuyordu. Bursalılar ellerinde kılıç kalkan cenk ediyorken; neden bizim yiğitlerimiz, güzellerimiz bizim yiğitliğimizi, coşkumuzu, sevdamızı dile getirmesin?
Biliyorum bizim de düğünlerimizde eğlencelerimizde oynadığımız oyunlarımız var. Derlenip toparlanırsa biz de televizyonlara, salonlara, meydanlara çıkardık. Bizim gençlerimiz mi yok? Dedim. Hem de öğretmen okulunda ekip bile kurmuştuk.” Şeklinde idi cevabı.
43 yıllık çalışma neticesi ;
Başka yörelerin halk oyunları ile değil; kendi yöremizin halk oyunları ile ödüller kazandık. Sadece 1997 yılında Bolu “Aman Ördek” oyunu ile Türkiye birinciliği kazandık ki Bolu yöresi bizim komşu yöremizdir.
2003 yılında Sakarya’da en iyi oynayan ekip olduk.
Yarışma sonrası günlerdi. Çalıştırdığı Alifutpaşa İlköğretim Okulu ekibinin oyun sırasında çektiğim fotoğrafını gösterdiğimde yüzünü bir aydınlık kapladı, gülümseyerek ve mutlulukla; “Hepsi ip gibi”
“İSTE MUTLU İNSAN”
Ödüllerle değil; yetiştirdiklerinin başarıyla mutlu bir insan.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.