İşte başarının en basit formülü!
Uzmanlar sınav kaygılarını azaltmanın yolunu anlattı
Prof. Dr. Figen Çulha Ateşci, anne ve babaların çocuklarına güvendiklerini, onları sevdiklerini hissettirmelerinin başarıyla doğru orantılı olduğunu söyledi.
Hafta sonu yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesinde velilere uyarılarda bulunan Ateşci, sınavın geleceğe hazırlanan gençler için çok önemli bir konu olduğunu belirtti.
Sınavların öğrencileri kaygıya yönlendirebileceğini, bunun da hayatı olumsuz etkileyeceğini ifade eden Ateşci, şöyle konuştu:
“Kaygı bir anlamda kişiyi motive eden bir duygudur. Çocuklarda sınava hazırlanırken bedensel, fiziksel, duygusal, davranışsal ve düşünsel bir takım değişiklikler meydana gelir. Belirtileri daha çok heyecanlanmayla ortaya çıkan kalpte çarpıntı, terleme, ateş basması, ellerde titreme, avuç içlerinde terleme, vücutta gerginlik, sık sık idrara çıkmalar ve sık sık nefes alıp vermeler şeklinde görürüz. Sınav anında da kişiler bu bedensel yakınmaları ve belirtileri çok şiddetli derecede hissettiklerinden sorulara konsantre olamamakta, bilgiyi çok iyi organize edememektedirler. Sınav kaygısının kişide yarattığı en önemli sorun, öğrenilen bilgilerin sınavda kullanılamamasıdır.”
AİLELERE UYARILAR
Psikiyatrlar olarak anne ve babalara en çok “çocuğunuzu daha iyi tanıyın” tavsiyesinde bulunduklarına dikkati çeken Ateşci, “Aile, çocuğun kapasitesini, performansını bilirse ona göre beklenti içine girecek ve dolayısıyla çok fazla beklentisi olmayacaktır. Kesinlikle beklenti ve hedef çok gerçekçi belirlenmelidir. Böyle olduğunda zaten çok sorun olmuyor. 'Sen çalış elinden geleni yap bakalım ne olacak, ne gösterecek, ona göre oturup düşünürüz' demek daha doğru olacaktır” diye konuştu.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateşci, şöyle devam etti:
“Ailenin, koşullamadan çok çocuğu motive etmesi önemlidir. Okul çağlarında ve gelişim dönemlerinde biraz onların kapasitelerini, yeteneklerini ve ilgi alanlarını da değerlendirip uygun yolları göstermek doğru olacaktır. Çocuklar düzenli beslenip, duygusal ve değişik hobiler yaparak daha üretken ve daha çok enerjiye sahip olabilir.
Anne ve babaların çocuklarına güvendiklerini, onları sevdiklerini hissettirmeleri başarıda çok önemli. Sevgi ve ilgi eksikliği başarısızlığa neden oluyor. Sevgisiz büyüyen çocuklar sadece sınavda değil hayatın her alanında başarısız oluyorlar. Çocuklara 'ne olursa olsun annem ve babam beni her durumda sevecek' mesajının verilmesi gerekiyor. Sevgi ve ilgi eksikliği başarısızlığa neden oluyor. İlgilenilmediğinde ve çocuğun ihtiyaçları giderilmediğinde hem ruhsal gelişimi açısından sıkıntı yaşıyor hem de kendini yeterince ifade edemiyor. Öz güveni yüksek olan çocukların başarılarının da daha yüksek olduğu gözlenmektedir. O yüzden çocukların kendilerine duydukları öz güveni sarsmamak gerekmektedir. Sevgisiz büyüyen çocuklar sadece sınavda değil her anlamda ve hayatta başarısız oluyorlar. Sınav korkusu yoğun olarak da başaramama korkusuna, kendisini yetersiz hissetme duygusuna yol açabiliyor.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.