Siyasi iktidarın bütün baskı ve korku ütopyasına rağmen yüz binlerce insan kendi imkanlarıyla vatanın dört bir köşesinden Ankara ‘ya, başkente akın ediyor. Kapalı spor salonu, etrafı, Gençlik parkı ve dahası çevredeki caddeler, sokaklar insan seline dönüşüyor. Bu kalabalıkların, CESURCA mücadelelerinin meşruiyet içinde kalarak Türk milletine giydirilmek istenen diktatörlük gömleğini yerle bir edeceğinin somut göstergesidir.

Bu kalabalıklar, umudun, çarenin, iradenin ve huzurun ancak Türk milletinin milli refleksi olan İYİ PARTİ ile gerçekleşebileceğini  bir daha tarihe not düşüyor ve muarızlarımıza da bu vesile ile  ihtarda bulunuyorlar.

Ankara’da oluşan kalabalık bir daha gösterdi ki İYİ PARTİ herhangi bir ideolojinin, zümrenin ya da grubun partisi değildir. İYİ PARTİ; Türk milletinin bütün fertlerini kucaklayan ve ideolojik bağnazlıkları aşmış olan Türk milletinin Kuvayı Milliye hareketidir.

Bütün sosyal ve siyasal katmanlardan gelen insanların inanmışlıkları, umudu ve başarma azimleri önümüzdeki süreçte İYİ PARTİ’nin sadece Cumhurbaşkanlığını değil aynı zamanda mecliste de iktidarını perçinleyeceğini göstermiştir. Evet, toplumda karşılık bulma noktasında artık İYİ PARTİ Türk milletinin tek alternatifi haline gelmiştir.

Yerel kongreler, genel kongre gibi meşakkatli bir o kadar nazik bir süreçte yüz binlerce insanın gönüllü olarak Ankara’da toplanması herkes tarafından objektif değerlendirilecektir.

Genel başkanımız Sayın Meral AKŞENER’in adeta manifesto niteliğindeki konuşması, mesajları sessiz çığlıkların umudu olduğu kadar Karunlara bu aziz vatan üzerinde istedikleri gibi at koşturamayacaklarının da ihtarı niteliğindeydi.

Tülbent kültürümüzde iffetin haya’nın namusun dünden bugüne muhteşem kültürümüzün çok önemli bir figürüdür.O figür ile kadim kültürümüze vurgu yapılarak anne ve vatan kavramlarının nasıl ilmek ilmek örüldüğünü de gösterdi.  Diğer yandan kadınlarımızla, erkeklerimizle kısaca milletimizle ittifak yapıyoruz mesajı da hem teşkilatlara hem muarızlarımıza hem de aziz milletimize açık seçik bir mesaj olmuştur. Herkes hesabını ona göre yapacaktır.

Demokrasi ve özgürlükler mücadelesini veren İYİ PARTİ  kongresinde, dün bir daha Cumhuriyetle başlayan milletleşme sürecinin tamamlanmasının teminatı olduğunu da gösterdi.  

BAZI ELEŞTİRİLERE CEVAP…

İYİ PARTİ “ama”sız, “fakat”sız tam demokrasi iddiasıyla ortaya çıktı. Ve bütün bu iddialarını genel başkanından en alt kademedeki üyesine kadar arkasındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Neden il içe kongrelerinde çok adaylı kongreler yapılmadı?

Neden Olağanüstü kongrede blok liste uygulanması tercih edildi?  Gibi sorular ile İYİ PARTİ ‘yi eleştirmeler başladı…

Oysa İYİ PARTİ normal ve demokratik kuralların işlendi bir süreçte kurulmadığı gibi iktidarın İYİ PARTİ’ in seçime girmemesi için  her türlü hukuki oyunları da oynadığı aleni şekilde ortadadır. Böylesi olağanüstü şartlarda ve ilk kez kurulan bir parti başka ne yapabilir? Diğer yandan toplumun tamamını kuşatan İYİ PARTİ’de ,ortak paydalarda buluşan bu insanların tanışma süreci bile tam gerçekleşmedi. Bu geçiş sürecinde bütün toplumsal katmanların temsilcilerinin yerel yönetimlerde ve Genel merkez tarafından temsil edilmesi zarureti ve ahenkliliğin oluşması adına  blok listenin en makul yol olduğunu göstermektedir.

Diğer yandan Dünkü kalabalıkların en belirgin mesajı da sevgi diline olan ihtiyacın, milli birlik ve beraberliğimizin gerçekleşmesinin teminatının sadece İYİ PARTİ olduğunu

Daha yeni teşkilatlanmasını tamamlayan İYİ PARTİ sessiz çığlıkların umudu olmuşsa “MERAL ABLA” toplumsal uzlaşmanın tek siyasi  figürü haline gelmişse bu dip dalgayı kimse durduramaz. Önümüzdeki on yıllar İYİ PARTİ VE MERAL ABLA yılları olacaktır. Bu bir temenni değil, sessiz çığlıkların ortaya koyduğu olgulardır.

Son olarak İYİ PARTİ teşkilatlanmasını 1 Nisan itibariyle tamamlayarak bütün kuruluşlarıyla halkla bütünleşme sürecine girmiştir. Asıl başarıyı, dip dalganın kasırgaya dönüşünü bundan sonra herkes görecektir.