Milletvekilimiz Dr Hayati Arkaz ile ilgili hepimiz haklı olarak çok sert eleştiri yaptık. Yargısız infaz yapmama adına kendisiyle konuştuktan sonra bu bilgileri sosyal medyada paylaşma ihtiyacı duydum.

Çocukluğundan beri ülkücü hareket içinde bulunmuş bir doktor olarak da ülkesine hizmet etmeyi ibadet kabul etmiş biridir. “Meral abla” markasıyla ortaya çıkan cesurlar hareketinin başından itibaren bulunan bir arkadaşımızdır. Bir iş adamı olarak iktidarın bütün baskılarını göğüsleyerek cesurlar hareketine destek vermiştir. MHP’de kalmış olsaydı hem iş hem mesleki kariyeri iktidara yamanma sayesinde belki kendisi için çok daha iyi olurdu. O ülkesi için taşın altına elini koyan, değişim sürecine ve İYİ Parti’ye maddi manevi her türlü katkıyı sunan az sayıda kahramandan biridir.

Milletvekilimiz Dr. Hayati Arkaz Beyin milletvekili yemin töreni sırasında Sayın Devlet Bahçeli’nin elini öpmesi olarak basına sunulan olaya bendeniz dahi olmak üzere hepimiz haklı olarak çok sert tepki gösterdik. Zira Sayın Bahçeli’nin hem Genel Başkanımız hem de partimiz için ağıza alınmayacak tehdit, hakaret, aşağılanma ve ispiyonlamaya giden bir sürecini hep birlikte ibretle izledik, yaşadık.

Olayın geliş sürecini Sayın vekilimiz Dr Hayati Arkaz’ın kendi ifadesiyle şöyle gelişiyor.

“O gün yüce mecliste sıralarımız MHP ile yan yanaydı. Hatta arka sıralarda karışık oturduk. Yer darlığından dolayı ayakta kalan vekillerimiz dahi oldu. Belli bir süre sonra Sayın Bahçeli yanımıza gelerek bizi tek tek tebrik etmeye başladı ve benim yanıma gelerek hayırlı olsun dedi. O arada nezaketten diyeceğim, biraz heyecan, biraz anlık refleksle bir şekilde el öpme oldu. Devlet Beyle 40 yıldır tanışırım. Benim Genel başkanlığımı yapmıştır. Sonra siyasetten anlaşamayarak ayrıldık. Böyle bir algının oluşabileceğini o anki heyecanımdan dolayı doğrusu hiç düşünemedim.”

Milletvekilimiz Dr Hayati Bey bilerek, kasıtlı olarak böyle bir şeye tevessül etmeyecek kadar sağlam karakteri olan bir arkadaşımızdır. İlk gün olayı gazetelerde okuyunca hem şaşırmıştım hem de tanıdığımdan dolayı da kızgındım. Eylemi yanlış olmakla birlikte Sayın Bahçeli ile uzun yıllar aynı çatı altında olması (nitekim diğer genel başkan yardımcılarımızın da tokalaşması geçmiş hukuklarından kaynaklanan ama Sayın Bahçeli'nin hamlesi ile gerçekleşen bir süreç olduğu anlaşılmaktadır.) sonucu düşünülmeden refleks olarak gerçekleşen bir olaydır. Hepsi bu. Önüne arkasına bir şey eklemeye, komplo teorileri düzenlemeye gerek yok.

Sayın Arkaz, maddi durumunun, statüsünün arkasına sığınmayan, tipik bir Anadolu delikanlısı gibi insan sevgisi, tevazusu ön planda olan bir insandır. Böylesi gizli ajandası olmayacak kadar içi dışı bir olan dava adamıdır. Hatası da bu halis niyetinden kaynaklanmıştır.

Milletvekilimiz Dr. Hayati Arkaz Sayın Genel Başkanımıza, partimize ve partimizin tüzel kişiliğine bağlılığı her şeyin üstündedir. Maalesef olayın kendisi değil olayın üzerinden bir kitlenin belirli çevrelerce sorgulanmaya başlaması olayın mahiyetini değiştirmektedir. Sayın Arkaz ile Ülkücüler hedef tahtasına konulmak istenmektedir. Arkadaşımızın böyle bir algının oluşabileceğini bir anlık heyecanından dolayı düşünmemiş olmasından ibaret olan bir süreçtir ve kapanmıştır.

Herkesin zaman zaman hata yapabileceği (ki bu hatadan ziyade yanlış algılara yol açan ilgili kişinin özelliğinden kaynaklanmaktadır.) gözden kaçmamalıdır. Bundan dolayı öküzün altında buzağı aramaya da gerek yok. Sayın Genel Başkanımız tavrını koydu, uyarısını yaptı, ilgili arkadaşımız da olayı net bir şekilde ortaya koydu. Bugün olsa aynı olaya mahal vermeyecek kadar tedbirli olurdu. Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki olayın kendisi farklı algısı çok farklı olmuştur.

Evet, siyasetçiyseniz işiniz zor biraz değil çok dikkat etmeniz gerekiyor.