İYİ Parti tek umudumuzdur
İYİ Parti; 24 Haziran seçimlerinden sonra Afyon Çalıştayı'nı gerçekleştirdi, sonrasında kongresini yaptı. GİK ve DİVAN'ın oluşmasından sonra teşkilatların yeniden revizyondan geçirilmesiyle süreci tamamlamaya çalışmaktadır.
Baştan hemen belirtelim bu işin ideal yöntemi, seçilmiş il başkanlarını görevden almak ve atama yöntemini tercih etmek olmamalıydı. İYİ Parti verilen uzun bir demokrasi mücadelesi sonucu kurulmuştur. Parti içi demokrasi mücadelesi sonucunda İYİ Parti kurulmuştur. Bu konuda maalesef iyi bir sınav vermedik, veremiyoruz. Anlaşılan burada da demokrasi mücadelesini vermek zorundayız. Dün geldiğimiz yapı içinde yapılan uygulamalara yanlış deyip bayrak açmış bir anlayış, bugün aynısını İYİ Parti'de yapıyorsa alkışlayacak değiliz.
Parti içi demokrasinin önünü açmamak için adeta direnen bir yapıyla karşı karşıyayız. Üye kayıtları işleme sokulmamakla adeta engellenmekte, yapılan üyelikleri ne genel merkez kayda giriyor ne de ilçelere bu yetkiyi veriyor.
Peki; bu durumun mücadelesini vererek ayrıldığımız partiden ne farkımız kaldı? Demokrasi yok, istişare yok ama atamalarla partinin nüvesini oluşturmaya çalışıyoruz(!) Diğer yandan Türk milletine demokrasiyi vaat ediyoruz(!) Yanlış uygulamaların, yanlış tercihlerin bizi kahreden sonuçlarını da her gün görüyoruz.
Yıllarca mahkeme kapılarında sahi neyin mücadelesini verdik diye sormazlar mı?
Bütün bu yanlış uygulamalar sonucunda; İYİ Parti’yi var eden değerlerin her geçen gün sulandırılması, partinin işlevsiz hale getirilmesi ve en önemlisi Türk milletinin umudu olmaktan çıkarılmasına sebep olması demektir. Verdiğimiz kavganın tam tersini yapmak duruşumuza ve var oluş gerekçelerimize ters düşüyor.
Şimdi seçilmiş il başkanlarının istifası istenmektedir. Teşkilatların yeniden tanzim edilmesi gerekmektedir. Burada bir boşluk oluşmuş ve sıkıntılarda vardır. Yine tekrarlıyorum; demokrasiyi savunanların demokrasi dışında ikinci bir yöntemi olamaz! Olursa var olan yapılardan da farkı olmaz.
Bu saatten sonra hiç tasvip etmediğimiz seçenek olan atamayla seçilecek il başkanlarımızın; partimizin umudunu devam ettirmesi için: ortak akıl, istişare ve her türlü komitacılıktan uzak birleştirici, geçmişi temiz, sevilen, donanımlı kişilerin atanması gerekmektedir.
Bari bu süreçte zamanımız yok deyip üç beş kişiyle konuşarak hemen yanlış atama yapmayalım. İl başkanlarını atarken sadece ilçe başkanlarının görüşleri yetmiyor, GİK üyeleri, kurucular kurlu üyeleri, ilçe yönetimleriyle de istişare yaparak geniş bir katılımın görüşlerine başvurulmalıdır.
Bu sefer eğer isabetli kararlar alıp teşkilatlarımızı takım ruhuna kavuşturamazsak dahası birilerinin adamı olarak itici özellikleri olanları seçme yanlışına düşersek sadece İYİ Parti değil ülkemiz de kaybeder.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.