Mültecilerle Dayanışma Derneği Genel Başkanı Avukat Taner Kılıç, İzmir'in Türkiye'nin batısındaki çıkış noktalarından biri olması, Çiğli Harmandalı'da yapım çalışmaları süren 'Mülteci Kabul, Barınma ve Tarama Merkezi' ile bir mülteci şehri haline gelmekte olduğunu söyledi. İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk ise İzmir'in sığınmacıların geçici olarak barınabildikleri bir il olduğunu, yasal mevzuat gereği uzun süre kalamadıklarını söyledi.

İzmir'de, Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci Der) tarafından Avrupa Birliği finansman desteği ile yürütülen 'Mülteci Haklarının Kullanılması İçin Sivil Hareket' (CARE) projesi kapsamında, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri temlsilcilerinin katılımıyla, 'Mülteci Hakları Semineri' düzenlendi. İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk'un da katıldığı, Karaca Otel'deki seminerin açılış bölümünde konuşan Mülteci Der Genel Başkanı Avukat Taner Kılıç, Suriyede yaşanan iç karışıklar nedeniyle 2011 Nisan ayından bu yana, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu komşu ülkelere kitlesel kaçışların olduğuna dikkat çekti. Bu durumun bölgede ve Türkiye'de dikkatleri yeniden mültecilerin üzerine çektiğini belirten Kılıç, "Türkiye'de sadece kamplarda bulunan 185 bini aşkın Suriyeli sığınmacı dışında, pasaportu ile gelerek, farklı ilerde ikamet izni alan kişiler ve pasaportsuz olarak gelmesine rağmen Türkiye'nin birçok ilinde akrabalarının yanında yaşamaya çalışanlar söz konusudur. Suriye'deki kriz dışında da Türkiye, doğu ve güneyindeki ülkelerden batısındaki ve kuzeyindeki ülkelere doğru giden göç yolları üzerinde önemli bir taransit ülke. Son yıllarda da bazı kişeler için tercih edilen bir varış ülkesi olma özelliğine sahip. Türkiye'ye bireysel zulüm tehdidi iddasıyla sığınan ve iltica başvurusu yapan kişilerin bu iddaları tanınsa da burada kendilerine kalıcı çözüm sunulamamakta ve üçüncü ülkelere yerleştirilmeleri gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Türkiye'de bulundukları süre içinde, İçişleri Bakanlığı tarafından 'uydu kent' denilen şehirlere yerleştirmektedirler" dedi.

İNSAN KAÇAKÇILARI YENİ ROTALAR OLUŞTURUYOR

Mülteci Der Başkanı Taner Kılıç, yoğunlaşan sınır kontrolleriyle birlikte, insan kaçakçılarının yeni rotalar oluşturmaya başladıklarını dile getirdi. Yunanistan'ın, Trakya bölgesinde, AB'nin geliştirdiği olağanüstü denetim mekanizmalarını uygulaması nedeniyle, son birkaç yıldır kullanılmayan Ege Denizi'nden geçişlerin tekrar önemli bir rota haline dünüştüğünü kaydeden Kılıç, "Şehrimiz İzmir'de bu nedenle Türkiye'nin batı kıyısında, önemli bir çıkış bölgesi üzerindedir. Bunun yanı sıra 2005 Ulusal Eylem Planı'na göre mülteciler için, Çiğli Harmandalı'da yapımına başlanan 'Kabul, Barınma ve Tarama Merkezi' yakın zamanda İzmir'i başka illerde yapılan diğer 6 merkez gibi bu anlamda önemli bir şehir haline getirecektir. Artan bireysel sığınma başvuralarında artık daha çok sayıda kişinin Bakanlık tarafından İzmir'e yerleştirilmesi ve buradaki yakınlarının yanına sığınan Suriyeli sığınmacılar nedeniyle İzmir aslında önemli mülteci şehirlerinden biri olmuştur. Bu önümüzdeki yıllarda sürekli artacaktır" dedi.

Kılıç, düzenlenen seminerde, başta İzmir Valiliği olmak üzere şehirdeki ilgili kamu otoriteleri, yerel yönetim, sivil toplum temsilcileri, meslek odaları ve üniversiteler ile birlikte mülteciler konusunda ortak çözüm yolları geliştirmeye çalışacaklarını belirtti.

"İZMİR İLİ SIĞINMACILARA AÇIK BİR İL DEĞİL"

İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk ise, İzmir'in sığınmacıların sürekli kalabilecekleri bir il olmadığını söyledi. İzmir'deki mültecilerin, sığınma konusundaki başvuruları alındıktan sonra, üçüncü bir ülkeye gönderilene kadar, Türkiye'nin iç kesimlerindeki diğer illere gönderildiğini belirtti. Türkiye'deki yasal mevzuat gereği sınırlardaki illerde mültecilerin uzun süre barındırılmadığını kaydetti.

Seminerde 'Bir İnsan Hakkı Olarak İltica', 'İzmir'deki Mültecilerin Genel Durumu', 'Mülteciler İçin Neler Yapılabilir', 'Mülteci ve Sığınmacıların İhtiyaçları' konuları tartışıldı.