Kadınlar günü mü? O ne ki!

A+A-

Facebookda bir karikatür gördüm. Bayıldım. Hanzo bir adam elinde “8 Mart dünya emekçi kadınlar günü” yazılı pankart tutan karısına “Benim bildiğim kadınların altın günü falan olur. Nerden çıktı bu kadınlar günü?” diye çıkışıyordu...

Erkek egemen toplumumuzda :

Kızların çocuk yaşta para karşılığı (başlık parası) dedelere satıldığı;

Genelevlerin yasal ürünü olduğu;

İğrenç ensest ilişkilerde önce abisine, babasına, dayı veya amcasına korkudan sesini çıkartamayıp katlanmak zorunda kalan, iş ortaya çıkınca da suçlusuna hesap sorulmayıp töre cinayetine kurban edilen kızların olduğu;

Günün her saatinde ve her yerde cinsel tacize uğrama ihtimalinin çok olduğu;

Saçının ve vücudunun erkekler tahrik olmasın diye kapatılması için çabalar sarf edildiği;

Çocuğuna bakması için mesleğinden olduğu (bu arada koca kariyer yapar, sonra da karısını beğenmez...);

İş hayatında erkek rakipleri tarafından önünün kesildiği;

İş yerlerinde ne giymesi gerektiğinin erkekler tarafından belirlendiği;

Çocuk doğurma olasılığının işe alınma aşamasında dezavantaj olduğu;

Kocasından şiddet gören veya boşanmak istediği zaman tehdit edilen, koruma talebi uygun görülmeyen ve sonunda kocası tarafından doğranan kadınların olduğu; günümüzde nasıl kutlanacaksa kadınlar günü... kutlu olsun bakalım!..

Öyle bir yerlere gidip hoplayıp zıplamakla, çiçekler alınıp verilmekle, allayıp pullayan övücü söylemlerle kadınlar günü yukarıda saydığım şartlar var olduğu sürece bence kutlanmaz. Dışı parlak çürük elma gibidir çünkü...

Bir kadın önce kendine inanacak; neler yapabileceğine, içindeki güce...

Hiç unutmuyorum Trabzon’da biz o koca koca köprü ayaklarını muhteşem resimlerle boyadığımızda gençten bir hanım “Bütün bu resimleri kadınlar mı yapmııış. Ay inanmıyoruuuuum!” demişti de ben de ona inanamamıştım...

Hani yaşlıca bir teyze olsa aklım erecekti belki ama... bir Cumhuriyet Kadını kendine inanacak önce...

Arkadaşlar öyle oturduğumuz yerde kimse bize hak hukuk vermez. Önce kendimize inanacağız. Haklarımızı bilip, sahip çıkacağız. Aydın bir kadın olmak için devamlı çalışacağız, okuyacağız, kendimizi geliştireceğiz. Ekonomik gücümüz elimizde olacak. İlle de bir işletmeye girip çalışamaz elbet herkes. Örgü, nakış dikiş yaparak da harçlığınızı çıkartabilirsiniz. Çalışan kadınların pek çoğunun evindekiler akşamları sıcacık ev yemeğine hasretler. Anlaştığınız çalışan kadınlara ev yemekleri yaparak da para kazanabilirsiniz. Daha pek çok şey var. Yeter ki isteyin...

Pekiiii, size bir soru. Bir kadın ne zaman kaybeder?

1- Ben bilmem, kocam bilir dediğinde,

2- Benim için hayat bitti, çocuklarım için yaşıyorum dediğinde,

3- Herkese iyiyi güzeli layık görüp, kendine görmediğinde,

4- Kendisinin ne olduğunu bilmediğinde,

5- İçindeki cevheri kullanamadığında,

6- Yaşamak istediklerini sadece hayallerinde yaşadığında,

7- Oğlunu kadına saygılı olarak yetiştirmediğinde...

İşte böyle...Kadınlar günümüz kutlu olsun...

Hülya Sezgin /Kültür sanat bölüm yönetmeni

YAZARLAR

Hülya SEZGİN

Hülya SEZGİN

Kadınlar günü mü? O ne ki!

YAZIYA YORUM KAT