Bu gün İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Kanalı'nın Türkiye ve İstanbul'umuza vereceği zararları anlattığı sunumuna katıldık.

(29 Aralık 2019 tarihinde konuyla ilgili yazdığım yazıyı paylaşma gereği duydum.)

Bu günlerde bir gürültüdür gidiyor. 

Kanal aşağı, kanal yukarı. 

Bu sayın Recep Erdoğan'ın en çılgın projesi olarak tarihe geçecektir. 

Katar Emiri'nin annesinin gözlerinden ve yaptığı arazi yatırımlarından anlaşılacağı üzere bundan vazgeçme şansımızda yoktur. 

Şimdi Katar Emiri'nin ecdadının bu toprakların kazanılması ve savunmasındaki yaptığı görevleri anlatmaya geldi. 

Bu işde çok basit. Bir iki dizi filimle bu anlatılabilir. 

Hatta bu dizilerde Yaşar Hacısalihoğlu'nu oynatmakta fayda vardır diyorum.

Şimdi Karadeniz'de kıyısı olan ülkeleri bir bakalım. Bunlar kıyı uzunluğuna göre değil, nüfuslarına göre sıralayalım.

1- Rusya Federasyonu 
2- Türkiye 
3- Ukrayna
4-Romanya
5-Bulgaristan
6- Gürcistan 

Bir de doğal su yolları olan boğazlara bir göz atalım.

1- Bering Boğazı; Asya'nın en kuzey noktası ile Amerikanın en kuzey batı noktası arasında.
2- Cebeli Tarık; Akdenizi Atlas Okyanusuna bağlar.
3- Hürmüz Boğazı; Uman Denizi ile Basra Körfezi arasında.
4- Melakke Boğazı; Malezya Endenozya arasında
5- Bab-ül Mendep Boğazı; Kızıl Deniz ile Basra Körfezini birbirine bağlıyor.
6- Çanakkale Boğazı; Eğe Denizini Marmara Denizine bağlıyor.
7- İstanbul Boğazı; Marmara Denizini Karadenize bağlıyor.

Öncelikle şunu önemle not edeyim. Bu doğal su yollarına alternatif şu yolu (kanal) açmayı kimse düşünmemiş. 
İlk defa İstanbul Boğazına alternatif su yolu açılıyor. 

Erdoğan'nın dediği gibi bu düşünce bu yönüyle bile çılgınlığı hak ediyor. 

Gelelim kanallara

1- Süveyş Kanalı; Akdenizi Kızıl Deniz üzerinden Hint Okyonusuna bağlar. 1858-1869 yılları arasında yapılmıştır. Kanal açılmadan önce Hint Okyonusu sahillerine yada Asya Pasifiğine gidecek gemiler Ümit Burnunu dolaşmak durumundaydılar.

2-Panama Kanalı; Amarika kıtasını ikiye ayırarak Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbirine bağlar. 1904-1914 Yılları arasında yapılmıştır.

3- Karink Kanalı; Karink Körfezi ile Selanik Körfezi'ni birbirine bağlar. 1881-1883 Yılları arasında yapılmıştır. Diğerleri ile mukayese edebilecek bir durumu yoktur.

4- Kiel Kanalı; Askeri maksatlarla yapılmıştır. Almanya'da Kuzey Denizinde ki Elbe Irmağı ile Baltık kıyısındaki Kiel Limanını birbirine bağlar. 1895 Yılında askeri sebeplerle yapılmıştır.

SONUÇ: 
a) Montrö Anlaşmasının maddeleri açık ve ortada. 

b) Karadeniz ülkelerini anlaşmanın muhalifine zorlamamız mümkün değil. 

c) Dünyada insanların deniz yollarına olan ihtiyacı belli.

d) Boğazlar da zaten ihtiyaca cevap veriyor. 

e) Katar Emiri'nin annesi adeta bir boğaz sahibi oluyor. 

Sizce bunun bir gideri var mı? Bunu Türk  insanı kaldırabilir mi? 

"Bizim niye kanalımız yok?" diye yapılmamışsa! Geçerli bir sebep bulmak mümkün değil. Tamam bu kadına "Katherina" diyemeyiz. Nedense aklıma "Kleopatra" geliyor!

Sahi nereden çıktı kanal ihtiyacı?