Kılıçdaroğlu, Ardahan'da yağmur altında konuştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kars'taki esnaf ziyaretlerinin ardından Ardahan'a geçti.
Kılıçdaroğlu, Ardahan'da şehir stadının yanında Kongre Caddesi'ndeki miting alanında yağmur altında toplananlara hitap etti. Miting için havanın uygun olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, katılımcıların ıslandığını, güzel ve huzurlu, refahı yüksek Türkiye için hep birlikte sıkıntılara katlanacaklarını söyledi.
7 Haziran seçimleri sonrası sürdürülen koalisyon çalışmalarını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi terörü azdırdılar, kan ve göz yaşını milletin önüne koydular. 'Ya bize 400 milletvekili vereceksiniz, ya da sizi her seferinde seçime götüreceğiz' dediler. Ben de sizden bir şey istiyorum: Madem ki size şantaj ediyorlar. Size de onları sandığa gömün, bir daha da bu lafı etmesinler" dedi.
KILIÇDAROĞLU: 13 YILDIR SEN NE YAPIYORDUN, ARMUT MU TOPLUYORDUN?
İşsizlik ve terör belasından Türkiye'yi kurtaracaklarını savunan Kılıçdaroğlu, ülkeye refah ve huzuru getirmeye söz verdi. 13 yılda yapılamayanları 4 yılda çözme sözü veren Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarları döneminde kardeş kanının akmayacağını ve herkesin huzur içinde yaşayacağını söyledi. Seçim bildirgesinde emekliye iki bayramda birer ikramiye vereceklerini, aile sigortasını getireceklerini, hiçbir ailenin gelirinin 750 liranın altında olmayacağına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, ülke genelinde 22 milyon fakirin ayda 300 lira ile geçindiğini anımsattı. Hiç bir çocuğun yatağa aç girmeyeceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, 800 bin taşeron işçiye kadro vereceklerin bu sistemi kaldıracaklarını anlattı. Asgari ücreti net 1500 lira yapacaklarını, AK Parti'nin şimdi bunu seçim bildirgesine kopyaladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "13 yıldır sen ne yapıyordun? Armut mu topluyordun, cebini mi dolduruyordun? Demek ki neymiş? Kaynak varmış. Demek ki neymiş? Türkiye’nin sorunları iyi bilen Cumhuriyet Halk Partisi'ymiş. Demek ki neymiş? Kul hakkını yemeyen parti Cumhuriyet Halk Partisi’ymiş" diye konuştu.
Konuşması sık sık 'Başbakan Kemal' sloganı ile kesilen Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarı döneminde canlı et ve saman ithal edildiğine dikkati çekti. Ardahan'dan Gürcistan'a Çıldır'da Aktaş sınır kapısı açıldığını bu nedenle teşekkür eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Peki altyapısı var mı? TIR'ların kalacağı yer var mı? Gümrük kapısı var mı? Usulen açtılar. Nasıl olsa biz Ardahanlıları kandırırız dediler. Ya Allah aşkına sizi kandırabilirler mi? O zaman izin vermeyeceksiniz" dedi.
'AÇLIĞI, YOKSULLUĞU, SEFALETİ BİLİRİM'
Taşımalı eğitim sistemi nedeniyle annelerin çocuklarını kilometrelerce ötelere gönderdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu sistemi kaldıracaklarını nerede öğretmen varsa orada öğrenci olacağını bildirdi. Ayrıca öğrencilerin tam gün okulda olacaklarını, okulda öğretmeni ile hiçbir bedel vermeden öğle yemeği yiyeceklerini, akşam ise evlerine gideceklerinin müjdesini veren Kılıçdaroğlu, öğretmenleri toplumun lideri yapacaklarını ve geçinebilecekleri kadar maaş vereceklerini belirtti. Etnik kimlik, dil, din ve inanç üzerinden siyaset olmayacağına vurgu yapan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Kim din üzerinden siyaset yapıyorsa, bilin ki Müslümanlığa en büyük zararı o veriyor. Benim bildiğim benim ahlakım benim inancım ibadet Allah için yapılır, siyaset için yapılmaz. Bunlar ibadeti de siyaset için yapıyorlar. Yazıktır günahtır. Buna da izin vermeyin. Benim düşüncem yine şu; insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır. Hiçbir zaman aksini düşünmedim. Sevgili Ardahanlılar ben sizden birisiyim. Siz nasıl yaşıyorsanız, ben de aynı şekilde yaşıyorum. Bir dairem var oturuyorum çoluk çocuğumla aldığımız aylıkla geçiniyoruz. Benim öyle köşeyi dönme hastalığım yok çok şükür. Benim öyle kul hakkı yeme alışkanlığım yok. Halkın derdini bilirim. Açlığı, yoksulluğu, sefaleti bilirim. Onun için mücadelem açlıkla, sefaletle, işsizlikle, benim mücadelem bu. Bu ülkeye huzuru bu ülkeye refahı getirmek zorundayız. Onun mücadelesini veriyoruz. Siyasette kavga istemiyoruz, gerginlik istemiyoruz. Bunlardan bıktık. O bunu dedi, bu bunu dedi, kim ne derse desin ben halkı dinliyorum. Tek inandığım kitle sizsiniz. Size inanıyorum size güveniyorum. Beni devlette önemli makamlara getiren beni milletvekili yapan beni CHP’ye genel başkan yapan Cumhuriyet’tir. Ve Cumhuriyet'e ve Mustafa Kemal’e borçluyum, ben Cumhuriyeti, ülkemi seviyorum."
Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylarını tanıttı ve 'Ardahan seninle gurur duyuyor' sloganı ile uğurlandı.
KILIÇDAROĞLU, ERZİNCAN'DA 3 BİN KİŞİYE KONUŞTU
Ardahan'dan Erzincan'a geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'nı dolduran yaklaşık 3 bin kişiye konuştu. 'Erzincan seninle gurur duyuyor' sloganıyla kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, "Ben size inanıyorum, ben size güveniyorum" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım'da yapılacak seçimin yanı sıra tırmanan terörün, yükselenen dolar ile faizlerin sorgulanmasını istedi. Tüm bunların "Niye bana 400 milletvekili vermediniz?" yüzünden çıktığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Şimdiye kadar hiçbir vatandaşa başka partiye oy verdikleri için asla sitem etmedim. Demokrasiye inanıyorum" diye konuştu. Kalabalığın 'Başbakan Kemal' sloganı atması üzerine Kılıçdaroğlu, slogan noktasında sıkıntı olmadığını, bütün meselenin bunu hayata geçirebilmek için sandıktan çıkmak gerektiğini söyledi.
7 Haziran sonrasında hep uzlaşmadan yana olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, milletin çözüm, refah, çocuğuna iş istediğini anlattı. Esnafın, tüccarın kazanmak arzusunda olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Neden siyasette bu kavga? Kavgayı bırakacağız. Yeni bir siyaset anlayışını bu ülkeye getirmek istiyorum. O kadar ayrıştık, o kadar bölündük ki arkadaşımıza selam veremez hale geldik. Caddede karşılaştığımızda yolumuzu çevirmeye kalktık. Bunları bırakmamız lazım" diye konuştu.
'DAVUTOĞLU SARAY İÇİN, KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR'
CHP’yi bazılarının şu ya da bu şekilde suçlayabileğini, eleştirilere saygılı olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ama hiçbir Allah’ın kulu çıkıp 'Siz kul hakkı yediniz' diyemez. Ne şerefim, ne inancım, ne ahlakım buna elvermez. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Bir şeyi sakın unutmayın; Davutuğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. İşin gerçeği budur. Sözüm söz bu ülkeye insanca, hakça bir düzen getireceğim. Hiçbir vatandaşımı ötekileştirmeden. Birisi geliyor, din üzerinden siyaset yapıyor. Kimin elinde böyle bir terazi var ki 'bu daha az Müslüman, bu daha fazla Müslüman.' Böyle bir şey yok. İbadet Allah için yapılır. Siyaset için yapılmaz. Herkesin inançlarına saygılıyız. Bir grup da etnik kimlik üzerinden siyaset yapıyor. Bu da yanlıştır. Siyasette etnik kimlik tartışılamaz. Hangimiz anne ve babamızı seçebiliyoruz. Anne babayı seçme özgürlüğü kimde var? Hepimiz annemizle babamızla gurur duyuyoruz. Soyumuzla sopumuzla gurur duyuyoruz. Benim inancım, benim ahlakım, benim siyaset anlayışım insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Benim başımın üzerinde yeri vardır."
'GENÇLER BİZİM GELECEĞİMİZ, UMUDUMUZ'
Seçim vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde 78 milyon vatandaşı kucaklayacaklarını söyledi. Ezan okununca konuşmasına ara veren Kılıçdaroğlu, şeker fabrikalarını özelleştirme kapsamından çıkararak yenileyeceklerini bildirdi.
CHP iktidarında gençlerin bu ülkenin onuru ve gururu olacağını, hiçbir meydanın gençlere yasaklanmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Onlar bizim geleceğimiz, onlar bizim umudumuz. Onlar yarın Türkiye’yi yönetecekler. Eminim bizden daha iyi yönetecekler. Ülkeyi barış içinde huzur içinde yönetecekler" diyerek, şöyle devam etti:
"Yurt sorunlarını halledeceğiz. Sevgili anneler çocuklarınızı tam gün okula göndereceksiniz. Sabah gidecek akşam gelecek. Yemeklerini okulda hiçbir bedel ödemeden yiyecekler.Çocuklarımıza en güzel eğitimi vereceğiz. Taşımalı sistem kalkacak. Nerede çocuğumuz varsa öğretmende orada olacak. Atanamayan öğretmen kalmayacak. Bütün öğretmenlerimizi görevlendireceğiz. Yeni dershaneler yeni sınıflar açacağız. 22 milyon fakirimiz var. Yaklaşık 7 milyon hanede oturuyorlar. Ayda 300 TL ile geçiniyorlar. Bu ailelere sözüm var. Hiçbir ailenin geliri 720 TL’nin altında olmayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bütün ailelerin onurunu koruyacağız. Onların yoksulluğunu fakirliğini deşifre etmeyeceğiz. 'CHP gelince imam hatip okullarını kapatacak' diyorlar. Hayatımda duyduğum en saçma söz. İmam hatip okullarını kuran zaten CHP, kendi kurduğu okulu niye kapatsın? Onlar bizim evlatlarımız değil mi? Ayırmayacağız. Onlar ayrıştırıyorlar. Biz ayrılmayacağız. Beraber olacağız. Bu ülkede huzuru ve refahı isteyen milyonlarız. Çoğunluğuz aslında. Fakat bölünmüşüz ayrılmışız. Eğer huzur ve refah istiyorsak bu güzel topraklarda, ayrışmayı değil, beraber yaşamayı istiyorsak, birleşmek zorundayız. Birleşeceğiz. Birleşmeliyiz. 30 yıldır bir terör belası var. Şimdi bir de İŞID belası çıktı. Bugün Diyarbakır’da 2 polisimiz şehit düştü. İçim kan ağlıyor. Yazık günah değil mi o polislere? Benim bu ülkeye sözüm var. Ben bu ülkede terörü bitireceğim. Bu ülkeye kardeşlik, barış ve huzuru getireceğim."
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erzincan'ın siyah üzümünden ve bakır işi eşyalarından hediye verilerek kentten uğurlandı.
'DEVLET AKILLA YÖNETİLİR, KİNLE ÖFKEYLE YÖNETİLMEZ'
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; 'Devlet akılla yönetilir, kinle öfkeyle yönetilmez" dedi.
CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim gezileri kapsamında Sivas'a geldi. Erzincan'dan gelen Kılıçdaroğlu ilk olarak İmranlı ilçesini ziyaret etti. İlçe girişinde partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, meydanda toplanan kalabalığa yönelik bir selamlama konuşması yaptı. 7 Haziran'a rağmen 1 Kasım'da yeniden seçime gidildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, 400 milletvekili verilmediği için milletin yeniden sandık başına gitmek zorunda bırakıldığını belirterek şöyle dedi:
"1 Kasım'da yeniden seçime gidiyorlar. Nedeni şu. Niye bana 400 milletvekili vermediniz. E millet vermiyor kardeşim, vermiyor. Bir daha, bir daha, bir daha. Sizde, madem öyle benden de sana hiç oy yok diyeceksiniz. Hiç oy yok, vermeyin. Türkiye'de yeni bir çığır açalım, milletin iradesine saygı gösterelim. Vatandaş gitti, oyunu kullandı, milli irade çıktı. E ona göre hükümet kurulması lazım. Ama saraydaki zat izin vermiyor. Kurma diyor hükümeti. O da korkudan kuramıyor. Şimdi onlara yetki vermeyin yeni bir hükümetin yolunu açalım. Birlikte güzel bir Türkiye'yi yeniden inşa edelim. Bir şeyi sakın unutmayın. Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Emekliye 2 maaş ikramiye Ramazan bayramında ve Kurban bayramında. Emekliye 2 maaş ikramiye vermeye hazır mısınız? Asgari ücreti net bin 500 lira yapmaya hazır mısınız? 800 bin kamuda çalışan taşeron işçisine kadro vermeye hazır mısınız? 22 milyon yoksul vatandaşımın yoksulluğunu giderip her eve berekete götürmeye hazır mısınız? Taşımalı sistemi bitirip nerede öğrenci varsa oraya öğretmenin gelmesine hazır mısınız? Terörü bitirmeye hazır mısınız? Siz hazırsanız bende hazırım. Sözüm söz hepsini yapacağım."
'SEN YATTAKİNİ BEN ÇİFTÇİYİ TERCİH EDİYORUM'
Eğitim sistemini tam gün yapacaklarını ve çocukların öğlen yemeğini okulunda öğretmenleri ile birlikte ücret ödemeden yiyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye barış ve huzuru getireceğini, ülkenin gençlerine güvendiğini ifade ederek şöyle devam etti:
"Onlar sizi potansiyel suçlu olarak gördüler ben sizi bu ülkenin onuru, gururu ve geleceği olarak görüyorum. Hiç endişe etmeyin güzel vaatlerimiz var. Güzel şeyler yapacağız. eskiden derlerdi ki, 'CHP hep eleştirir, hiçbir öneri getirmez' şimdi bizim bütün önerilerimizi onlar kopyalamaya başladılar. Bu demek ki en iyi kadro CHP'de. Halkın sorunlarını en iyi bilen parti CHP. Dolayısıyla CHP'ye inanın, güvenin, gönül rahatlığıyla oyunuzu verin. Şundan da emin olun, çiftçiye mazotu 1 lira 80 kuruştan vereceğim. İtiraz ediyorlar nereden bulacaksın diye. Hiç endişeniz olmasın. Bulacağım ve vereceğim. Onlar yata verirken biz ses çıkardık mı? Çıkarmadık. Sen yata veriyorsun ben çiftçinin mazotuna veriyorum. Sen yattaki adamı tercih ediyorsun ben çiftçiyi tercih ediyorum. Çiftçi üretecek, çiftçi kazanacak. Çiftçi kazanacak ki hepimizin karnı doyacak. O kazanaca kki biz kazanalım. Ben bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyorum. Bu ülkede, 21'inci yüzyılın bu ülkesinde bu ayıbı kaldıracağım. 22 milyon yoksulumuz var. Üzülüyorum, içim yanıyor. 21'inci yüzyılın Türkiyesi'nde çocuk yatağa nasıl aç girer."
ZARA İLÇESİNİ DE ZİYARET ETTİ
Konuşmasının ardından sevgi gösterileri arasında otobüsten partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu konvoy eşliğinde Zara ilçesine geçti. Zara ilçe meydanında coşku ile karşılanan Kılıçdaroğlu burada da kısa bir selamlama konuşması yaptı. Herkesin 1 Kasım'da sandığa gitmelerini isteyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi; 'Sandığa gideceğiz ama düşünerek gideceğiz. Ülkenin içinde bulunduğu şartlar iyi değil. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşıyor. Memleketi kimin yönettiği belli değil. Hakimin ne yaptığı belli değil, savcının ne yaptığı belli değil, valinin, kaymakamın ne yaptığı belli değil. Devletin valisi, kaymakamı olmaktan çıktılar bunlar. Bir köye yol yapılıyor, öbür köye bizimi partiye oy vermedi diye yol yapmıyor. Bu ikiliği ortadan kaldıracağız. Bu ikilik vatana ihanettir. Yol yapacaksın, sen orada oturan vatandaşa yol yapacaksın. 'İktidar partisine oy çıktı yapacağım, oy çıkmadı yapmayacağım'. O vali devletin valisi değildir. Onu yapmayan kaymakam devletin kaymakamı değildir. Devletin valisi herkese eşit davranır, herkese eşit davranmak zorundadır. Yol yapılacaksa programı yaparsın, herkese yolunu yaparsın. 'Yol yapacağım ama bize oy verirseniz yol yapacağım' Bunun adı da siyasi rüşvettir. Benim bildiğim kadarıyla hiçbir Zaralı rüşvete boyun eğmez. CHP'yi eleştirebilirler, CHP'ye kızabilirler ama hiç kimse şunu söyleyemez; CHP'liler kul hakkı yiyor diyemez kimse. Biz bundan gurur duyuyoruz."
'KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRDILAR'
7 Haziran'da CHP'nin vaatlerini ve kaynaklarını eleştirenlerin bugün aynı vaatlerde bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Maliye bakanı, 'parayı bulurlarsa ben de CHP 'ye oy veririm' demişti. Şimdi bakıyorum bilboardlada, bizden aynen kopya çekmişler. 'Bizde asgari ücreti yükselteceğiz, biz de emekliye yardım edeceğiz' E kardeşim 13 yıldır neredeydin? Sen armut mu topluyordun. Niye aklına gelmedi" dedi. Ardında AK Parti iktidarının dış politikada büyük hatalar yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "2 milyonun üzerindeki kardeşimiz Türkiye'de. Hepsi perişan vaziyette. 12 bin çocuk Suriye'de hayatını kaybetti. Yazık günahtır o çocuklara. Türkiye'den silah gönderdiler, orada kardeşi kardeşe kırdırdılar. Buna izin vermeyeceğiz. CHP iktidarında Türkiye'yi Ortadoğu bataklığından kurtaracağım. Ve yine sözüm söz. CHP iktidarında terörü kazıyacağım. Terör olmayacak. Huzur, barış ve refah olacak bu ülkede" dedi.
'DEVLET AKILLA YÖNETİLİR'
Devlet yönetiminin ciddi bir iş olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Devlet akılla yönetilir, mantıkla yönetilir, devlet sağduyuyla yönetilir. Devlet kinle, öfkeyle yönetilmez. Devlet gerginlikle yönetilmez, devletin yönetimi farklıdır. Devlete iktidarlar, devleti yönetmek için gelirler devlet olmak için gelmezler. O nedenle söylüyorum. Devleti akılla, bilgiyle yöneteceğiz. Ve Türkiye'de refahı ve huzuru sağlayacağız. Aslında biz çoğunluğuz, milyonlarız, refahı ve huzuru isteyenler. Ama ayrıldık, bölündük, şu partiye bu partiye gittik. Ayrılmayalım, huzuru ve refahı isteyenlerin tamamını CHP çatısı altına bekliyorum. Ben öyle 13 yıl falan da istemiyorum. 4 yıl yetki verin. 4 yılda Türkiye'ye refahı da ve huzuru da getireceğim. Sözüm sözdür. Benim halk için çalıştığımı herkes bilir. Benim köşeyi dönme gibi bir alışkanlığım yok. Aldığım aylık çok şükür bana yetiyor. Çoluk çocuğunuzla siz nasıl bir hayat sürüyorsanız, ben de öyle bir hayat sürüyorum. Lüks hayatım yok benim. Benim derdim bu ülkenin insanları. Bu ülkenin insanlanı haksızlığı haketmiyor. Bu ülkenin insanları fakirliği haketmiyor. Bu ülkenin insanları kinle, nefretle yönetilmeyi haketmiyor. Bu ülkenin insanları refahı ve huzuru hak ediyor."
Konuşmasının sonunda Diyarbakır'da terör örgütü IŞİD tarafından şehit edilen 2 polise Allah'tan rahmet dileyen Kılıçdaroğlu, ilçedeki miting alanında görev yapan polislere seslenerek, "Benim polis kardeşlerime bir sözüm var. Sizin ek gösterge talebiniz var. 3 bin 600 ek göstergeyi size vereceğim. Bu benim sözümdür. Ama sizden bir şey istiyorum. Hükümetlerin polisi değil halkın polisi olun" ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.