Kuzey Kore 1948 yılından bugüne , tam 67 yıldır diktatörlükle yönetiliyor.
Dede Kim İL SUNG ile başlayan, baba Kim JONG İL ile süren ve nihayet torun Kim JONG UN ile yönetilen , baskıcı totaliter bir rejim.
.
Halkı açlık ve sefalet içinde yüzerken , krallar gibi yaşayan aile, tam anlamıyla bir hanedan.
.
Bir hanedan ülkenin egemenliğini ele geçirdiğinde on yıllarca geri alma imkanı olmaz.
.
Polisi, askeri , istihbaratı kendi egemenliğini koruyacak olanlardan seçer, hükümdarlık süresince de ülke yalnız onundur.
.
Diğerleri teba ya da kuldur.
.
Türkiye , giderek Kuzey Kore'ye benzemeye başladı.Yasama, yargı, yürütme, medya, spor, dernekler aklınıza gelen her konuda tek bir yetkili var , ERDOĞAN.

2019 yılında Türkiye , sıradan bir seçim yapmayacak.
Ya Kuzey Kore olmak yolunda dönülmez br yola girecek ya da demokrasiyi kurabilecek bir fırsata kavuşacak.

MHP ve BBP ,referandumda EVET demişlerdi ama eklemişlerdi "2019'da başkan ERDOĞAN olacağını kim söyledi?"
Yani biz EVET veriyoruz ama ???
sanki ERDOĞAN ancak böyle yenilebilirmiş, ERDOĞAN'dan ancak bu yolla hesap sorulabilirmiş gibi anlatıyorlardı.

Şimdi savunmaları "Devletin ve milletin birliği için ERDOĞAN etrafında toplanmak".
Akşam beşi yirmibeş geçen saatler kaldırıldı, yolsuzluk söylemleri kumpasa darbeye dönüştü. Neden? Çünkü AKP,MHP,BBP eğer ERDOĞAN başkanlığında ittifak kurarlarsa meclise girebilecekler.

Bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı bir ülkede ,milletvekili olsanız ne yazar,bakan başbakan olsanız ne yazar? Yok eğer mesele kendi yelkeninizi şişirmekse yol doğrudur, ama o zaman da sofraya daha yakın oturmanız lazım. Yoksa yine kırıntıyla yetinmek zorunda kalırsınız.

Bir an için Kuzey Kore vatandaşı olduğunuzu düşünün...
Nükleer silahınız var , dev gibi bir ordunuz var, Amerikaya bile posta koyuyorsunuz.
Güce bak.

Sonra dönüp kendi hayatınıza bakıyorsunuz, açlık,yokluk sefalet.
Kaç nesil insan değil kertenkele gibi yaşadı Kuzey Kore'de , dünyanın nimetlerini görmeden yaşadı ve öldüler.

Ülke adım adım Kuzey Koreye dönüşürken, aklı başında ağabeylerimiz ,bu tehlikeye dikkat çekmek yerine, BAHÇELİ'nin Ferdi TAYFUR dinlemesini, AKŞENER'in sinema tercihini eleştiriyorlar.
Eğer liderlerdeki eksiklik bu kadarsa ne mutlu bize , Türkiye'nin sorunu bunlarsa ne mutlu bize.

Ülke cayır cayır yanarken, kim hangi müzik dinliyor, kim hangi filme gidiyor bunun derdinde miyiz?

Türkiye Kuzey KORE'ye dönüşürse kimin hangi müziği dinleyeceğini de hangi filmi seyredeceğini de "KİM" belirler.