Kudüs'ü Tanıyalım: Ağlama Duvarı
Kudüs, Müslümanlar için kutsal olduğu kadar Yahudiler ve Hristiyanlar için de kutsal bir şehirdir. Tarihi geçmiş açısından bakarsak Kudüs’ün tarihi Yahudilikle başladığı için Yahudiler için diğer dinlere göre daha büyük önem arz etmektedir diyebiliriz.
Çünkü Yahudiler için Kudüs, bir var olma meselesidir. Dini ve milli kimliklerinin hem temeli hem de sembolüdür. Yahudi inancına göre Tanrı, Kudüs’ü Yahudiler'e vaadetmiş ve vaadedilmiş topraklarla Yahudiler'i kutsamış ve özel kılmıştır.
Bu nedenle Yahudiler için "Kudüs demek Yahudilik demek"tir. "Yahudilik demek Kudüs demek"tir. Kudüs’te Yahudiler'in sembolü de ağlama duvarıdır.
Ağlama Duvarı
Yahudiler'in "ha-Kotel ha-Ma’aravi" (batı duvarı), Hristiyanlar'ın ise "wailing wall" yani "ağlama duvarı" ismini verdikleri duvar, Kudüs’te Yahudiler için en kutsal mekândır. Çünkü ağlama duvarı, Yahudiler için bir başlangıç noktasıdır.
Ağlama duvarının tarihi ise Hz. Davud’a kadar uzanır. M.Ö 1010 yılında Kudüs’ü fethedip başkent ilan ettikten sonra 12 İsrailoğlu ailesini birleştirip ilk Yahudi krallığını ilan etmiş ve Tanrı için büyük bir mabed yapmak istemiştir.
Ancak Tanrı, Hz Davud’a "çok kan döktüğü için" mabed yapmasına izin vermez ve mabedin yapılması görevini oğlu Süleyman’a verir.
Hz. Süleyman M.Ö 970 yılında tahta geçtiğinde kutsal mabedin yapımına başlar ve mabed 7 yıl sonra M.Ö 963 yılında tamamlanır. Hz. Süleyman, mabedi tamamlarken Tanrı'dan 3 şey ister:
- Dünyada kimseye nasip olmayacak güç ve para
- Doğruyu ve yanlışı ayırt edecek adalet yeteneği
- Ahirette cennet
Tanrı, Süleyman’ın 3 dileğinden ikisi olan güç ve adaletle hüküm verme yetkisini vermiştir. Kur’an'da Sad suresinin 35-39 Ayetleri arasında Hz. Süleyman’ın duası şöyle anlatılmaktadır:
Süleyman: "Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana öyle bir mülk ihsan et ki, ardımdan hiç kimseye yaraşmasın. Şüphesiz, bütün dilekleri veren sensin." dedi. Bunun üzerine biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik. İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık sen de (istediğine) hesapsızca ver yahut verme" dedik.
Hz. Süleyman’ın ahit sandığı çevresinde inşa ettiği mabed, İbranicede "Bet Ha Mikdaş" yani "kutsal ev" kabul edilmektedir.
Süleyman tapınağı, M.Ö 586 yılında Kudüs’ü ele geçiren Babil kralı Nabukadnezar tarafından yıkıldı ve Yahudiler'i Kudüs’ten sürgün ederek Babil’e yolladı.
Yahudiler, Kudüs’e Pers Kralı Kiros’un Kudüs’ü fethetmesinden sonra dönebildiler ve 2. Mabed, I. Darius döneminde M.Ö 515 yılında inşa edildi. Bu mabede Zorobabel mabedi denilmektedir. 2. Mabed, Yahudilerin kendi imkânlarıyla yapıldığı için Süleyman mabedinden küçüktür.
2. Mabedi büyüterek ihtişamlı bir mabed haline getiren ise Roma’nın Kudüs Valisi Hirodes’tir. M.Ö 20 yılında tapınağı genişleten Hirodes, tapınağı tekrar eski ihtişamına kavuşturmuştur.
Hirodes tapınağı ise sadece 90 yıl ayakta kalır. M.S. 70 yılında Kudüs’e giren Roma Generali Titus, tapınağı yıkar. Ancak bir askerinin tavsiyesiyle tapınağın batı duvarının yıkılmamasını emreder. Çünkü bu sayede gelecek kuşaklar, nasıl bir tapınağı yıktığını görecektir.
İşte bugün Yahudiler'in, önünde dua ettiği ağlama duvarı, Hirodes tapınağından kalan batı duvarıdır. Bugün tapınağın sadece alt kısımları Hirodes tapınağına aittir. Üst kısımları sonradan eklenerek restore edilmiştir.
Ağlama duvarının uzunluğu 485 metre olup yerden yüksekliği 18 metredir.
Yahudiler, ağlama duvarı önünde hem yıkılan mabedleri için ağlarlar hem de 3. Tapınağın yapılması için dua ederler. Tevrat’a göre 3. Tapınağı sadece Mesih inşa edebilir.
Ağlama duvarı, Yahudiler'in özel günlerinde de toplanma mekânıdır. Pesah ve sukot bayramlarında Yahudiler, ağlama duvarı önünde ayin düzenlerler. Ayini Hz. Harun’un soyundan gelen kohenler yönetirler.
Yahudiler, ağlama duvarında dua ettikten sonra dileklerini küçük kâğıtlara yazıp duvarın taşları arasına sıkıştırırlar. Her yıl duvarın taşları arasına sıkıştırılan onbinlerce dilek kâğıdı, Roş Aşana ve Pesah Bayramları öncesinde toplanarak Zeytin Dağı'na gömülür. İnanışa göre Mesih, Zeytin Dağı'na inip Yahudiler'in dileklerini gerçekleştirecektir.
Yahudiler, Roma döneminde mabedleri yıkıldıktan sonra yüzyıllar boyunca Zeytin Dağı'ndan ağlama duvarına bakarak dua etmişlerdir. Yahudiler ile ağlama duvarı arasındaki hasreti bitiren kişi ise Kanuni Sultan Süleyman’dır.
Sultan 2. Bayezid döneminde İspanya’dan göç eden Sefarad Yahudileri'nden beri Osmanlı, Yahudiler'in koruyuculuğunu üstlenmiştir. Kudüs’ü Yavuz Sultan Selim döneminde 1517 yılında fetheden Osmanlı, şehirde yaşayan Yahudiler'in inançlarını özgürce yaşamaları için ağlama duvarına yaklaşmalarına izin vermiştir. Kanuni Sultan Süleyman, ayrıca duvarı restore ettirerek bugünkü görünümüne kavuşturmuştur.
Yahudiler 1929 yılında Kudüs’e girdiklerinde ağlama duvarı çevresindeki Müslüman evlerini yıkınca büyük olaylar çıkmış ve sorunun çözümü için konu BM'ne taşınmıştır. BM, ağlama duvarının mülkiyetinin Müslümanlar'a ait olduğuna, Yahudiler'in ise duvarda dua edebileceklerine karar vermiştir.
1948 yılında Ürdün, Kudüs’ün doğu bölgesini işgal edince Yahudiler'in, ağlama duvarı önünde dua etmesini yasaklamıştır. Bu yasak, 1967 yılında İsrail ordusu Kudüs’ü ele geçirinceye kadar sürmüştür. 1967 yılından itibaren ağlama duvarı ve Kudüs, İsrail’in kontrolündedir.
Yahudiler'in kutsal Şalı: Talit Şalı
Ağlama duvarından bahsederken Talit Şalı'ndan da bahsetmeden olmaz. Çünkü Yahudiler, özel bayramlarında dua ederken Talit Şalı'nı kullanırlar.
Talit Şalı, beyaz ipek ya da pamuklu kumaştan yapılır. Şalın kenarlarında mavi çizgiler bulunur. Bu çizgiler, güneşin doğumunu belirlemek için kullanılır. Eğer Talit Şalı'ndaki mavi çizgiler, beyazdan ayırt edilecek duruma gelmişse sabah duası yapılabilir.
Talit'in omuz kısmına "Atara" denir. Talit'in 4 köşesinde özel biçimde bağlanmış püsküller bulunmaktadır bunlara İbranice'de "Tsitsit" adı verilir bu püsküllerin her biri 8 ipten oluşur ve her püsküldeki düğüm sayısı 10-5-6-5 olacak şekildedir bu da Tanrı'nın isminin İbranice'deki yazılışı olan YHWH harflerinin rakamsal karşılıklarına denk gelmektedir.
İsrail bayrağı, renklerini Talit Şalı'ndan almaktadır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.