1. YAZARLAR

  2. Zeynel KOZANOĞLU

  3. KURBAN BAYRAMI YAKLAŞIRKEN…
Zeynel KOZANOĞLU

Zeynel KOZANOĞLU

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

KURBAN BAYRAMI YAKLAŞIRKEN…

A+A-

Bence kurban bayramının adı yanlış… Kimse kusura bakmasın ama, mademki, yeryüzünde bütün canlıların mutlak sahibi Allahtır. Yüce Allahın yarattığı canlılar arasında böylesine büyük fark olmamalıdır. Hele izin verin ne demek istediğimi anlatabileyim.

Yeryüzünde bir buçuk milyara yakın Müslüman var. Bu bir buçuk milyar insan için bayram olan günler, kimi hayvanlar için de bayram mı? Onlar için dünyanın sonu… Hem de hiç seviyelerine göre muamele göremeden, ezilerek, gırtlaklanarak ölmek…

Biliyorum kurban olayının bu yönünü hiç düşünmemiş olanlar için bu görüş pek saçma gibi gelebilir. Ancak saçmalıyor da olsam, ne olur dinleyiniz, ya da bu yazıyı sonuna kadar okuyunuz. Şu büyük yalan var ya, hepimizin beynini bu yalan esir etmiş durumda.

Neymiş efendim. Yaratılmışların en şereflisi insanmış.

Bu tespiti eksen olarak aldığımız zaman kurbanı da, büyük büyük savaşları da anlamamız mümkün olamıyor. Evet mademki, ne yaparsak yapalım, yine de en şerefli biziz. Öyleyse kimi davranışlardan niye kaçınalım? İnsan bile olsalar başkalarıyla niye takışmayalım?

Bir hatun kişiyle evlenmişiz. Ondan gönlümüz geçmiş, bir başkasına geçmişiz. O zavallım da açlıktan ölmemek için bir başka adamın kanadının altına sığınmış. Aradan uzun on iki yıl da geçmiş. Yaratılmışların şereflisi ne yapar? Sokak ortasında o kadını kurşunlar mı?

Türkiye yaratılmışların şereflileriyle ağzına kadar dolu. Ancak ne çetesi bitiyor, ne dolandırıcısının önüne geçilebiliyor. Yan baktın kavgasında adam öldürülüyor. Kırk yıldır ülkede kan gövdeyi götürüyor. Kimin niçin öldüğü elbette belli, ama bu ölümler insanın şanına yakışıyor mu? Bu ölümlere yol açan tuzakları kuranlar insanlar ne kadar şerefli?

Bu konulara kafa yormaktansa “Hadi lan oradan…” demek ne kadar kolay. Bir de alışılmış soru var: “Sen dinden ne kadar anlıyorsun?” Bir de suçlayıp kurtulmak var: “Öyleyse sen Allahı inkâr ediyorsun” demek… Bunların hepsi benim için söylendi.

“Çocuklarınızın adını Muhammet koymayın” dedim. Kırk kişi ayağa kalktı. Oysa akıl diye bir şey var. Aklımız  başımızdayken  “Mehmet, Mehemmet, Mehmetçik” demişiz  ama asla çocuğumuza “Muhammet” dememişiz. Peygamberimizin adını ayağa düşürmemişiz.

Son kırk elli yılda her mahalleden bir Muhammet çıkması kimi hoşnut ediyor?

Uzun lafın kısası Kurban konusunun iyice irdelenmesi gerekiyor.  Avrupa’da  üç milyon insanımız var. Bu insanlar kestikleri kurbanları ne yapıyor, biliyor muyuz? Elbette hepsi değil ama büyük çoğunluğu “derin dondurucu” lara doldurup aylarca o etle besleniyorlar.

Çünkü kimi dinbazlar onlara kurbandan asıl maksadın kan akıtmak olduğunu öğretiyor.

Şöyle bitirmek istiyorum:  Köpekten korktuğumuzdan fazla düşünmekten korkuyoruz. Bir örnek vereyim. Kitabımızda “Selamlaşınız” diye bir emir var mı? Varsa sokakta, otobüste, trende kaç kişinin birbiriyle selamlaştığını görüyorsunuz?

Bu mudur yaratılmışların en şereflisi olmak?

Parayla değil, zahmeti sıkıntısı yok. “Merhaba, merhaba” dan ibaret selamlaşma…

Bin beş yüz yılda bu olgunluğa bile erişememişiz.

Yok arkadaşlar, yok. Biz Yaratılmışların şereflisi değiliz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum