LALE DEVRİNİN SONU HÜSRANDIR
Kriz süreci C. P. Kindleberger tarafından "cinnet, panik ve çöküş~" olarak tanımlanmıştır. Cinnet; paradan para kazanma hırsıyla sağduyunun tamamenunutulduğu, menkul ve gayrimenkuldeğerlerinspekülatifbir piramide dönüştürecek olan borsaya yatırılması kısa zaman sonra çökecek olan bu piramitten pay kapmanın umulduğu kriz sürecinin ilk aşamasıdır. Panik aşaması ise; toplumsal bir psikoz olarak tarif edebileceğimiz cinnetaşamasında başlar. Spekülatif bir piramit ya da saadet zincirinedönüşen mali piyasa yapısal olarak her yatırımcıya her zaman para kazandıramaz. Piyasada oluşan sanal değerler piyasanın bir "balon" olduğuna işarettir. Sonunda kralın çıplak olduğu anlaşılır ve 0 anda krizin ikinci aşaması olan panik evresi başlamıştır. Herkes piyasadan "zamanında" çekilmenin hesabını yapmaya başlar. Oysa piyasada herkese yetecek kadar para yoktur. Balon patlar ve ardından iflaslar gelir. Cinnet ve paniğin ağır bedelini çöküş aşaması ve sonrasında toplum ödeyecektir.
Bir mal veya hizmetin fiyatının, olması gereken fiyatından daha hızlı bir şekilde yükselmesi ve en az 5 yıl boyunca sürekli artması bir ekonomik balona işarettir. Şişkin fiyatlara bakacak olursanız, tam bir çılgınlık olduğunu görürsünüz. Bu değerler üzerinden alınıp satılmaya devam edildiği için fiyatlar da yükselmeye devam eder. Ama bildiğiniz gibi fazla şişen balon mutlaka patlar ve fiyatlar normale döner.Konut fiyatlarında Türkiye ortalaması yüzde 18,5. Yani tüketici fiyatlarının 10,5 puan üstünde. Her şeyin fiyatı yüzde 8 artarken konutunki neredeyse yüzde 19 artıyor. Hele İstanbul! İstanbul’daki konut fiyat artışlarının yıllığı yüzde 29’a yaklaşıyor. Yani, TÜFE yüzde 8 artarken İstanbul’da konut fiyatları yüzde 29 artıyor. 2014’te aldığınız konutu 12 ay sonra yüzde 30 primle satıyorsunuz. ABD ve İspanya da yaşanan emlak balonunun patlaması sonrası gelişen ekonomik krizin benzeri Türkiye için de geçerlidir.
Devlet teşviki ile gel vatandaş gel krediye gel diye kredi muslukları sonuna kadar açılır. İnsanlar medya aracılığı ile özendirilerek krediye yönlendirilir. İnsanlar krediler bedavaymış gibi geri ödemesi olmayacakmış gibi alırlar. Ticaret canlandığı için ticaret yapan mutlu, bankalarmutlu, vatandaş mutlu olur. Nasıl olmasın para bol, kredi bulmak almak kolay, para harcamak çok zevkli. Görünüşte ortalık güllük gülistanlık bu dönem lale devri veya yalancı cennettir.Çılgınca bir alışveriş dönemi yaşanır.Anormal olarak şişmiş fiyatların tekrar düşmeye başladığı, ayrıca alınan kredilerin geri ödeme zamanı geldiği tarihe kadar. İşte o zaman akıl başa geliyor herkesin ayakları yere basmaya başlıyor. Sanalalemden yalancı cennetten dünyanın gerçekliği ile gerçek hayata dönüş başlıyor. Sanal olarak yaratılanlar yok oluyor ve birçok kişi ve kuruluşun canı yanıyor.
Lale devri benzetmesi ürettiğinden fazla harcama yapan, ülke halkı ve yöneticilerin zevk ve sefa içinde yaşadıkları dönemi anlatmada kullanılır. Dünyadalikiditenin fazla olduğu dönemde sıcak para akışının fazla olduğu ülkemizde de kredi muslukları açılıp halk tüketime yöneltildi. Likiditenin bol olduğu,kredi bulmanın kolay olduğuhızlı ve yüksek büyümenin sonuna yaklaşıldı.Lale devri sona erdi,finans kuruluşları nakit bulmada,şirketlerin kredi almakta zorlandığı bir dönem başladı. Ayağını yorganına göre uzatmamış hesapsız harcama yapmış, borçlanmanın sonucu hane halkı borçlu, devlet içeriye ve dışarıya boğazına kadar borç batağı içinde. Osmanlıda lale devri sonrası isyan ve padişah değişmişti,2002 krizi ile gelenler daha ağır bir ekonomik krize doğru pupa yelken yol almaktadırlar.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.