'Liselinin tutuklanması, yargı tarihinin yüz karası'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 'Bu karar yargı tarihinin yüz karasıdır ve yüz karası olarak da anılacaktır' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız ile birlikte Konya İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Lise öğrencisi M.E.A.'nın dün Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan tutuklanmasına kararına öfkeli ve kızgın olduğunu dile getiren Sezgin Tanrıkulu şöyle konuştu:
'Dün bu haberi duyduğum andan itibaren bir hukukçu, bir insan, bir baba olarak kızgınım. Türkiye’de yargı bu noktaya gelmemeliydi. Zaten berbat bir durumda ama, 16 yaşında bir çocuğu hapse atacak bir konuma gelmemeliydi. Karara baktım. Bu karar yargı tarihinin yüz karasıdır ve yüz karası olarak da anılacaktır. Yargıç kimse, ismi hiç önemli değil. Onun siciline onun manevi hayatına bir yüz karası olarak geçecektir. M.E.A. bizim onurumuzdur, Vicdan sahibi bütün Türkiye’nin onurudur. Onuru olmaya da devam edecek.'
MİKROFONDAN KORKAN ERDOĞAN İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da eleştiren Sezgin Tanrıkulu sözlerini şöyle sürdürdü:
'M.E.A. kısık bir sesle telefon açan babasına 'Babacığım. Babacığım' demedi. M.E.A. Konya'da bu havada 'kral çıplak' dedi. İnsanların kendi kişisel yaşamlarında kısa süreli özgürlüklerinin kısıtlandığı ortamlar olur. Bunlar onlar için onur vesikası olacak. M.E.A. hırsızlık yapmadı. Yolsuzluk yapmadı. Uyuşturucu satmadı. Kimseye dokunmadı. Bir elinde mikrofon, bir elinde bu açıklama. Elinde silah yok. Hiçbir şey yok. Mikrofon var sadece. Mikrofondan korkan, metinden, yazıdan korkan bir iktidar ile bir Erdoğan ile karşı karşıyayız. Ama korkunun ecele faydası yok. Çocuklardan korkanlar, çocukların sözünden korkanlar Türkiye’yi idare edemezler ve etmeyeceklerdir.'
'Emniyet ve Savcılığın uygulamasıyla ilgili suç duyurusunda bulunacak mısınız? sorusu üzerine, suç duyurusunda bulunmaya meraklı olmadıklarını dile getiren Tanrıkulu, tutuklama kararıyla ilgili haksızlık olduğunu belirtip HSKY'da çağrıda bulundu.
CİHANER: 'ZORBACA ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI SÖZ KONUSU
CHP Denizli Milletvekili eski Başsavcı İlhan Cihaner de, tutuklamanın orantılı olması gerektiğin ifade ederek, şunları söyledi:
"Hukuk kılığında sunulmak istenen bu faşizmi hukuk içerisinde de teşhis etmek lazım. Bir kere tutuklamanın koşulları vardır. Orantılı olması gerekir. Delilleri karartma, kaçma şüphesi olması gerekir. Bunların hiç biri bu olayda karşılanmıyor. Karartılacak delil yok. Hakaret suçu ani suçtur. Tüm deliller zaten dosyada vardır. Bunun dışında orantılı değildir. 16 yaşında bir çocuğu eğitim gördüğü okuldan almak, yaratılabilecek en büyük travmadır. Suç ne olursa olsun. O konuşma o suçu oluştursa bile, tutuklamayı gerektirecek bir şey değildir. Kaçma şüphesini zaten hiç kimse ikna edemez. Dolayısıyla bir tutuklamadan ziyade zorbaca bir özgürlüğün kısıtlanması söz konusu.'
'HIRSIZ' SÖZCÜĞÜ TAKINTISI
'Hırsız' kelimesinin adeta sözlükten çıkartılmak istendiğini savunan Cihaner şunları kaydetti:
'Abdülhamit’in burun takıntısını basın tarihiyle ilgilenen herkes hatırlayacaktır. Aynısını şimdi Recep Tayyip Erdoğan, 'Hırsız' sözcüğü için hayata geçirmeye çalışıyor. Adeta sözcükten, sözlüklerden çıkarmak istiyor. Birisi kendisine yönelik basit bir hırsızlığı duysa, 'aman bu bana denildi' deyip polisle adliye ile bunu bastırmaya çalışıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay olamaz. Burada ayrıca hukuku da test edeceğiz. Eğer M.E. bugün salıverilmezse, Zafer Çağlayan’ın kolundaki saati bizim hukuk sistemimize takmış demektir. Hukuk sistemimiz hak ve özgürlüklerin savunması konumundan çıkıp hak ve özgürlüklere tehdit haline dönmüşse, o ülkede herkes tehlikededir.'
CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız da, M.E.A. cezaevinden çıkıncaya kadar Konya’dan ayrılmayacaklarını belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.