Bizde bir kesim var ya! Hani şu aklını kullanmayan; “ben bilmem şeyhim, şıhım, hocam bilir”  ya da: “Liderim söylediyse doğrudur. Benim için ülke değil lider önemlidir” diyenler. İşte onlara birileri: “Lozan’ın gizli maddeleri var, madenlerimizi çıkarıp, işletemiyoruz. 2023'de yürürlükten kalkacak. İşte o zaman biz madenlerimizi çıkarıp işleyebileceğiz ve uçacağız” demiş.

Bu gariplerim de inanmışlar. Lozan’ın yerini de, anlaşmanın içeriğini de bilmeyen bu zavallı güruh, bunlara inanarak "Lozan’ın gizli maddeleri var" türküsünü söylemekteler.

Madem madde gizli, sen o olmayan beyninle nasıl bildin, nasıl buldun?

"Var" ise nelermiş, neresinde yazıyormuş, söylesen de biz de öğrensek.

Bu konuda uzun araştırmalar yapan rahmetli Mustafa Kafalı hoca diyor ki:

“Lozan Antlaşması’nın, doğal kaynaklarımızı aramayı engelleyici gizli maddeleri olduğu ve antlaşmanın 100 yıl süreli olması nedeniyle 2023’de yürürlükten kalkacağı, ondan sonra bizim bu kaynakları çıkararak hızla gelişmiş ülke konumuna geçeceğimiz biçimindeki iddiayı ele aldık ve inceledik. Lozan Antlaşması metnine ilişkin incelememizde; antlaşmanın süreli olduğuna ilişkin hiçbir düzenleme olmadığını gördük. Ardından antlaşma metninde yer almayan ve doğal kaynaklarımızı çıkarmamızı engelleyen gizli düzenlemeler olup olmadığını araştırmaya geçtik. Burada elimizde gizli metin vesaire olmadığı için doğal kaynaklarımızı arayıp aramadığımızı analiz etmeye giriştik. En kritik üç kaynak olan bor, ham petrol ve doğal gazı örnek olarak seçip devletin resmi raporlarından konuyu araştırdık. Bu araştırmalarımızda gördük ki doğal kaynaklarımızı yeterince arıyoruz ve bulduklarımızı devreye sokabiliyoruz. Yani bunları aramamıza engel olan hiçbir düzenleme veya başka bir engel söz konusu değil.

Ve sonuçta bu iddianın sadece bir şehir efsanesinden ibaret olduğunu kanıtlamış ve tarihin çöplüğüne atmış olduk.”

İşte tarihi gerçek ve şamar gibi tokat!. Akıllarınca G. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü suçlayacaklar, Cumhuriyet'e çamur atacaklar.

Oysa: 1923 Anayasa’sında: “Yabancılar Türkiye’de maden arayamazlar” maddesi vardı.

AKP ve asrın lideri (!) 2004’te 5177 Sayılı Maden Yasası ile bu maddeyi yürürlükten kaldırarak, yabancı maden sermayelerinin önünü açmış ve Türkiye’de maden aramalarına olanak vermiştir.

İnsan da azıcık vicdan, azıcık düşünce, azıcık mantık ve azıcık da edep ve ahlâk olmalı. İftira ederken nerelere basamak ve paspas olduğunu bilmeli Müslüman..

Kaldı ki, bu sürme akıllıların dediği gibi, Lozan’ın gizli maddeleri olsaydı: Biz Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz bulabilir miydik?

Kaz Dağları’nı yabancı altın şirketine peşkeş çekip, yeşilliğin ve doğanın ırzına geçebilir miydik? 2023’e daha 3 yıl var.

Evet ne diyorsunuz beyni kiralıklar?

Biraz gerçekçi olun, hasbi olun, harbi olun?

Bugün Türkiye madenlerinin yabancılara nasıl peşkeş çekildiğini ve canım Türkiye florasının ve doğasının nasıl tahrip edildiğini görün.

Atatürk arkadaşları, bu ülkeyi kuran ve çağdaşlaştırma yolunu açanlardır.

Lütfen çamur atarken elinize de bir bakın, temiz mi diye?

Esen kalınız.