MÂNASINI BİLEMEDİĞİM ÇILGINLIK
İşaret parmağım şakağımda gözlerim dalgın,
Aklım bildiklerimle gerili
Çözümsüz bilmeceler zonkluyor dimağımda,
Yıl İki bin oluyor gün Otuz bir Aralık.
Bunda ne var diyorum değişen ne dünya’da
Gökler yere mi indi göğe mi çıktı balık?
Bir kelime fırladı son günlerde ortaya,
Son günlerde unuttuk ezberimizdeki fay’ı,
Herkesin dilinde Milenyum
Güneşin iki bin sene doğmasıdır alt tarafı,
Üst tarafı, açılmamış bir kutu,
Canın neyi çekerse um.
Birazdan çağdaş(!) merasimlerle açılacak
Kapakları arzu barajlarının,
Açılacak ifrit dolu şişelerin ağzı,
Eğlence istiap haddini aşacak
Aklı seyiplenenler şaşkınlıkla tadarken
Az önce ağzından çıkanı,
Aklı başındakiler şaşacak
Millî matem bir gün için de olsa
Nezarete kapanacak günbatımı
Vicdanlardaki acıyı şerefeler kesecek
İzmit- Adapazarı -Gölcük -Yalova
Düzce- Bolu vesaire hele dursun yerinde
Rüzgâr neşe makamında esecek
Güyâ doğum günüymüş Hazreti Îsâ’nın,
Kutlamalar filan onun içinmiş
Hazreti Îsâ bilmezdi tadını aslâ,
Şarabın, şampanyanın, rakının
Hiç mi edebiniz yok yahu
Bari iftiradan sakının
Kendinize yumruk atın aynalarda,
Yiyin için tepinin, sırnaşın
Bu gece başka gece,
Bu gece her yol sizin
Devletten sonsuz destek,
Benden de sonsuz izin.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.