Meral Akşener: Erdoğan bu matematikle seçilemez
Akşener, "Gelin, adam gibi oturup bu sisteme geçelim diyoruz. Geçer miyiz? Bunu zaman gösterecek. 2021 Haziran'da seçim bekleniyor. Diyelim ki 2023'te oldu, bakın iddia ediyorum Sayın Erdoğan bu matematikle seçilemez." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yurt gezileri kapsamında Kırıkkale'de vatandaşlarla bir araya geldi.
Akşener, bir kişinin "Erken seçim olacak mı?" sorusuna, "Ekonomiye bağlı. Çok erken bir seçim beklemiyorum. 2021 Haziran'ı olabilir belki. Çok yakın zamanda bir seçim beklemiyorum." yanıtını verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "eve dön" çağrısının hatırlatılması üzerine ise Akşener, "Ben şimdi Sayın Bahçeli'nin ev sözünün ne manaya geldiğini bilmediğim için Sayın Erdoğan'a seslendim. Dedim ki ortağını ilgisiz bırakma. Bana sardırdı. Onun için ilgilen. Eve mi? Onu bilmiyoruz. Yuvalar çok, evim de yuva. Ben başından söyledim. Ben politikayı bırakıp herkesten özür dileyip eve dönerim. Bu derece." diye konuştu.
"ERDOĞAN BU MATEMATİKLE SEÇİLEMEZ"
Parlamenter sistemle ilgili değerlendirmelerde bulunan Akşener, "Gelin, adam gibi oturup bu sisteme geçelim diyoruz. Geçer miyiz? Bunu zaman gösterecek. 2021 Haziran'da seçim bekleniyor. Diyelim ki 2023'te oldu, bakın iddia ediyorum Sayın Erdoğan bu matematikle seçilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Meral Akşener, yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne de değinerek, şunları kaydetti:
"Sağın her rengi Ayasofya'nın açılmasını ister. Ben de isterim, onun tavrını koyduk. Mesela bilinmeyen bir şey var. Geçmişin solcuları da emperyalizm üzerinden baktığı için onlar da Ayasofya'nın açılmasının karşısında değildi. Ayasofya konusunda, 'olsun' diyen en genç yapı biziz. Çocuklarımızın öncelikleri ne? Onun için yeni neslin taleplerine uygun bir bakış açısına ihtiyaç var. Çocuklarımız çok başka. Öncelik iş bulmak. Bakıyorsunuz, Hristiyan dünyasında da bu durum aynı. Ayasofya bizden gitti gibi bir durum olmadı. Bu yeni bir dünya."
ERDOĞAN’IN ÇAĞRISINA CEVAP VERDİ
Yeniçağ'ın haberine göre, Eğer, Sayın Erdoğan’ın çağrısı eğer İYİ Parti’den bir destek çağrısı ise sayısal anlamda iki partiye (AKP MHP) aslında sayısal çoğunlukları var. Türkiye’nin içi ile ilgili oluşan herhangi bir soruna yönelik bize ihtiyaçları yok. Dış politika açısından hadiseye baktığımızda Millet İttifakı’nda yer alan hiçbir siyasi parti dış politikaya yönelik Türkiye’nin bir sorunu olduğunda devletini, hükümetini yalnız bırakmadı hep orada beraber oldu. Birincisi bu.İkincisi; bu çağrı Türkiye’nin taşınamaz hale gelmiş yüklerinin ve problemlerinin çözümü ile ilgili ise o zaman bu 5 Mayıs 2018’den beri söylediğimiz bir şey var. Uçacak, aşacak, kaçacak dediğiniz partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’ye uygun değil dedik. Dolayısıyla karşılık önerimizde ve haklı çıktık bu konuda. Karşılık önerimizde iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş, parlamenter sistemin eksiğini gediğini giderip 21. Yüzyılın sizin yaş gruplarınızın taleplerine uygun bir sisteme geçmek. Bu konuda bizden bir yardım isteniyorsa, destek isteniyorsa buna en başından beri elbette talep eden biziz bu konunun olması gerektiğini söyleyen İYİ Parti’dir. Dolayısıyla bu konuda o destek verilir. Ama Sayın Erdoğan’ın “Kardeşim buyurun biz iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek için bir çalışma yapalım siz burada var mısınız” sözüne istinaden, öyleyse bu çağrı. Şayet bu çağrı siyasi bir taktik üzerine samimiyetten uzak ise biz İYİ Parti olarak milletimizin çıkarlarına menfaatlerine aykırı değerlerine aykırı davranılmadığı süre içerisinde yola çıktığımız hiçbir grubu ve hiçbir insanı yolda bırakmadık bunu da söylemek durumundayım.
Geçmişte Bahçeli ve Erdoğan’ın İYİ parti hakkında söylerinden sonra bu çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine ise şöyle konuştu:
"Şimdi bakın üç ana fikir var ortada bu bir destek çağrısı. Bu destek çağrısının birinci ayağı sayısal olarak bize ihtiyaçları yok. İkinci ayağı dış politikada dediğim gibi hiç yalnız bırakılmadılar. Üçüncü ayak ise bugün Türkiye’nin içerisi… Demokrasinin ortadan kalkışı hukukun üstünlüğünün ortadan kalkışı, adalet duygusunun zedelenmesi, liyakatsizlik gibi problemler var ekonomik zorlukların arkasında bu tercihler var. Bu tercih değiştirilecekse orada elbette ben biliyorum ki CHP’de dahil olmak üzere İyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş ile ilgili destek vermeye hazır. Burada da bir sorunumuz yok tabii hangisi? Orada en önemli cümle şu; Milli ve yerli olduğumuzu teslim etti Sayın Erdoğan. Ben 27 yıldır siyasi hayatın içindeyim hiç bana gayri milli gayri yerli diyebilen olmamıştı bu dönem 5 senede biz hepimiz gayri milli gayri yerli olduk Şimdi biz kendimizi biliyoruz. Milli yerli, milliyetçi kalkınmacı demokrat bir siyasi partiyiz dolayısıyla 5 sene sonra anlaşılmış olması bizi ancak memnun eder."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.