"Bize geçmişi anlatma , geleceği göster"...

Türk milletinin kahir ekseriyeti Türkiye'nin gidişinden memnun değil.
Ekonomi patlak , dış politika çatlak, yargı yırtık, devlet perişan.

AKP iktidarı "Müreffeh Türkiye" diyerek geldi , 15 yıllık iktidarlarının sonunda %3-5 lik kesim dışında kredilere ve kredi kartlarına esir olmayan kalmadı.

Çünkü üretim yok, ülke olarak deli gibi dış borç kullanarak inşaat sektörünün sanal rantını yiyoruz.

Onda da yol bitti.
.
İnşaat sektörü batışın eşiğinde, büyük firmalar bile can çekişiyor.

Bütün bunları, çobanından bakanına kadar, en aşağıdan en yukarıya herkes görüyor.

Türkiye'nin nefes alması lazım, yeniden üretime dönmesi lazım, iç barışı sağlaması , bölünmeyi giderip birlik olması lazım.

AKP bu yolu bilerek tıkıyor, Türkiye kendilerine sürekli mahkum kalsın , onlar da ballı iktidarlarını sürdürsünler.

Vatandaş perişanmış , ülke bitikmiş ne gam.

Zaman zaman serap misali AKP iktidarına alternatifler çıktı.
Aldıkları oyları itibariyle Numan KURTULMUŞ ve SAADET/HAS , Süleyman SOYLU DYP ve başkanlık için ise en büyük rakip Muhsin YAZICIOĞLU.

Şu an bunların hiç biri yok, YAZICIOĞLU şehadet şerbetini içti, SOYLU ve KURTULMUŞ AKP'ye geçti.

Oysa Türk milleti bu iktidardan kurtulmak istiyor, ümit arıyor, güven bekliyor.

MHP'den koparak ,Meral AKŞENER başkanlığında İYİ partiyi kuran ülkücüler yegane umut görünüyor.

AKŞENER 'de Allah var muazzam çalışıyor, inanılmaz efor sarfediyor.

Lakin kulakları kapalı ,gözleri görmüyor...

Konuşmaları son 20 yılın siyasetçilerinin neredeyse birebir kopyası , daha nezaketli o kadar.

Küfür etmiyor, hakaret etmiyor , aşağılamıyor ama hiç bir farklılık yok.

Mikrofonu eline aldığında AKP iktidarının PKK ile FETÖ olan ilişkilerini anlatıyor.
80 milyonun binlerce kez duyduğu gerçekleri bir daha söylemeninse kimseye bir faydası yok.

Dış politikadaki beceriksizliği ve basiretsizliği , zig zakları ve kayıpları anlatıyor.
Bütün milletin gördüğünü tekrar etmesi kimsede ilgi de uyandırmıyor heyecan da.

Ekonominin kötü olduğunu, üretimin olmadığını, borçlanmanın kat be kat arttığını , yolsuzluk ve israfın ülkeyi sardığını anlatıyor.
AKŞENER anlatmasa bunları bilmeyen var mı?

Millet bilinen şeyleri tekrar eden, siyasette horoz dövüşü yapacak bir AKŞENER istemiyor.
Böyle kazanacaksa da kazanmasın daha iyi, Recep TAYYİP ERDOĞAN'ın daha zarif bir kopyasını yıllarca omuzunda taşıma istemiyor.

Millet , çareleri duymak istiyor, ümitlenmek istiyor, heyecanlanmak ve yeniden ayağa kalkmak istiyor.
Yüzü gülsün, huzur bulsun, mutlu olsun istiyor.

Avrupalı ne kadar mutluysa o kadar mutlu olmak , Amerikalı nasıl müreffehse o kadar müreffeh olmak istiyor.

AKŞENER bize geçmişi değil geleceği anlatmalı.

Geçmişi hepimiz görüyoruz, sorunumuz ileriyi görememek.
Bize geleceği göstersin istiyoruz.

Devleti evrensel ölçülere nasıl yükselteceğini, yargıyı evrensel ölçülerde bağımsızlığa nasıl kavuşturacağını, ekonomiyi nasıl düzelteceğini soframıza bir dilim daha ekmeği nasıl koyacağını anlatsın istiyoruz.

Onu dinleyince hayal kuralım istiyoruz oysa o bize gördüğümüz karabasanları anlatıyor.

AKŞENER'i geleceğimize dair büyük projeleriyle bizlere ümit veren, sağduyulu ,nazik bir devlet adamı olarak görmek istiyoruz.

AKŞENER'den milletin bakınca güven duyacağı isimleri etrafında toplamasını bekliyoruz, İlber ORTAYLI'yı , Üstad Mustafa ÇALIK',ı ,Lütfü ŞEHSUVAROĞLU'nu,sağın solun merkezin temiz ve yetenekli isimlerini etrafında toplamasını bekliyoruz.

Tarihi sorumluluğu bunları yapmaya mecbur kılıyor.