Millet mi "Zillet" mi?
Hiç yazmak istemediğim bir yazıyı yazmam zaruret halini alınca uzun uzun düşündüm. Bir atasözümüz aklıma geldi. Der ki "Yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal." Tam da çaresizliği anlatan bir atasözümüz.
Otuz Bir Mart İki Bin On Dokuz seçimleri yaklaştıkça ortam siyasetçiler tarafından bilinçli gerilmekte. Üç beş oy uğruna yangını çıkaranlar "Ey millet yangın var" diye feryat ediyor. Ülkeyi yangın yerine çevirenler de kendileri itfaiye rolüne soyunanlar da kendileri. Anlamak, anlatmak güç.
İki bin ikiden önce de seçimler yapılıyordu, ne ülkenin bekası ne de devletin bekası tehlikedeydi. Parti liderleri, seçmenin karşısında neler yapacaklarını televizyonlarda medenice tartışırlardı. Seviye vardı, bilgi vardı, saygı vardı. Saatlerce tartışmalar yapılır kişilik, kimlik, inanç ve etnik köken asla dile getirilmezdi.
Günümüzde televizyonlarda tartışmak mümkün değil, sinirlerine hâkim olacak parti lideri az, freni boşalmış kamyon gibi nereye çarpacağını kestirmek imkansız. Salı günleri grup toplantısını dinleyen yetişkinler bile, aman Allah sanki savaşmış var gibi. Ağzını açan gözünü yumuyor. Bir beka ki sormayın bekayı koruyanlar zatı muhteremler, karşılarındakiler ise, terör destekçisi zillet ittifakı. Aslında beka'yı tehlikeye düşüren davranış tam da kendi yaptıkları. Liderlerin görevi halkı birliğe beraberliğe, kardeşliğe çağırmaktır. Bir ülkenin seçmeninin arkasından gittiği partiyi, partileri zillet diye aşağılayacaksın sonra milliyetçi olacaksın. Yüzde ellinin milliyetçisi mi? Milliyetçilik millete mensup tüm fertleri kucaklamaktır. Milletin yarısını bana ya da benim dediğim partiye oy verecek diye kucakla karşı olanları aşağıla; ne ala milliyetçilik.
Buradan birkaç soruyu hem Sayın Devlet Bahçeli’ye hem de Sayın Erdoğan’a sormak istiyorum.
Bu beka sorunu nedir? Yaklaşık yirmi yıldır ülkeyi Sayın Erdoğan yönetiyor, ülkenin beka sorunundan kurtulmak için, yüzde yüzün oy vermesinin dışında Türk milleti ne yapmalı?
Vergi veriyor, askere gidiyor, yasalar uyuyor, herkes kendi imkânları ölçüsünde ülkemizin gelişmesi için elinden geleni yapıyor; daha ne yapması lazım? Seksen iki milyonluk bir ülkeyi kimler tehdit edebilir? Nasıl beka sorunu yaşar? Türk milletinin yirmi yaş-kırk yaş nüfusu çoğu ülkenin toplam nüfusundan fazladır. Milyonlarca Üniversite mezunu gencin olduğu bir ülkeyi hangi güç tehdit edebilir? Edenlere Türk milleti dünyayı dar eder. Tarih buna şahit. Topraklarımız çöl mü? Dört mevsimi bir arada yaşayan bir vatana sahibiz yetişmeyen bitki yok. Yeter ki siz ülkeyi doğru düzgün idare edin.
Yerel seçimlerden sonra yapılacak seçimlerde Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli seçimleri kaybederse iktidara gelebilecek hangi partinin lideri devletimize ve milletimize ihanet edebilir, Türk milleti buna müsaade eder mi? Bu iki partinin dışındaki partiler yasa dışı mı? Değilse bunca aşağılama neden?
Yaşadığımız PKK terörünü ve FETÖ belasını bitirmek için ne istediniz de, Türk milleti arkanızda durmadı? Türk milleti her şartta devletinin yanındadır. Yeter ki ülkeyi yönetenler doğru dürüst ülkemizi yönetsin.
Geçmişi gündeme getirerek kimsenin midesini bulandırmak istemiyorum. Sadece şunu söyleyeceğim, bir ülkede ne kadar olumsuzluk varsa sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir.
Her gün CHP ve İyi Parti HDP ile gizli ittifak yapıyor diye açıklamalar, karşılığında yalanlamalar. Yapıyorlarsa şu soruların cevabını halka açıkça anlatın. Nerde, ne zaman, kim kiminle hangi il ve ilçelerde anlaştılar?
Ayrıca eğer HDP teröre destek veriyorsa bu durum yasalarımızda suç değil mi? Suçsa gereğini yapın. Seçimlere girecek insanlar sabıka kaydı alıyorlar, suçlulara suçu yoktur diye sabıka kaydı vermek suç değil mi? Adı geçen parti hazineden seçim yardımı almıyor mu? Alıyorsa ‘’alıyor’’ hazine yardımını neden kesmiyorsunuz?
Mecliste bu milletvekilleri ile yan yana oturmuyor musunuz? Andımızın geri gelmemesi için AKP- HDP ret, MHP çekimser oy verirken bir birinizden haberiniz yok mu? HDP’li Ahmet Türk’ün tutuksuz yargılanması için Sayın Bahçeli açıklama yaparken insani davranış oluyor, başkaları görüşünce ihanet ve zillet öyle mi? Bu ne kadar adalet ölçüsüne uyuyor.
Tüm liderlere şu çağrıyı yapıyorum, Türk milleti sizin koltuk sevdanız için kardeşliğini bozmayacak. Aynı apartmanı, aynı sokakları paylaşıyoruz. Annemiz AKP’li, kardeşimiz MHP’li, dedemiz CHP’li, kuzenimiz HDP’li… Biz ayrı ayrı bedende aynı canız. Ortak düşmanımız bölücü olanlar. Bunun dışında ki herkes özgürdür istediği partiye oyunu verir. Seçimler gelip geçici kardeşliğimiz baki.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.