Ülkemiz şöyle yada böyle bir seçim sürecinden geçti, itirazlar redler vs, herşey geçecek, ancak satır aralarında kalmaması gereken bir cinayet işlendi. Gebze'de, bir öğretmen öğrencisi tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti, aslında durum çok vahim, ülkemiz seçimlerde falan kaybetmiyor ülkemiz bir neslini heba ediyor,

Ülkemizde sorgulanması gereken çok daha ağır meseleler var,aslında çok genç yaşında bir eğitimci ve daha hayatının baharında bir genç belkide sistemin kurbanı oldu, eğitim camiası tarafından daima takdir sözleri ile anılan, yaşam tarzı ile de her gence örnek olan bir eğitimci birisi daha altı aylık üç çocuğunu arkada bırakarak on binler tarafından ebedi yolculuğuna uğurlandı.

Genç bir öğrencide hayatının baharında cezaevi köşelerinde kalacak, işte tamda bu noktada bu ülkeyi yönetenler şapkasını ortaya koymalı ve düşünmelidir, neden gençlik bu hale geldi, her problemde bu çocuklar agresifleşti,yaşam tarzları zengin yada fakir farketmeksizin, sıradanlaştı ve makineleşmiş bir hale geldi?

Yıllardır bulunduğumuz her mecrada ülkemizde yazılı ve görsel medyada yer alan haber ve fotoğraf içerikleri,televizyonlarda yayınlanan dizilerde estirilen terör,görüntüleri,mafyamatik konular özendirici filmler,toplumda büyük bir erezyona yol açmış vaziyette,

Bu dizilere bu boş ve hayal satan programlar ne zaman yasaklansın dense hemen bir gurup kendince bahaneler ile yolları kapatıyor, Allah aşkına bu pespayeliğe kim dur diyecek, şiddetin olmadığı, sevişmenin alkol muhabbetinin olmadığı bir tek dizi gösterebilirmisiniz?

Şimdi gebzenin gözbebeği bir eğitimciyi Necmeddin Kuyucu'yu onbinlerin eşliğinde ebediyyete uğurladı,hemde babalarının ardından gözyaşı döken iki küçük çocuk ve daha baba nedir'i bilmeyen altı aylık bir bebeğide ardında bırakarak,sahi bu toplum bu gençler neden bu hale geliyor?

Şimdi on binler Necmeddin öğretmeni ebediyete uğurladı ve ardından sayın Milli Eğitim Bakan yardımcısı Mustafa Safran basına yansıyan şunları söylüyor:

"Hiç tahmin etmediğimiz, ummadığımız, hayalimizden geçmeyen, şu yuvalarda olmasını hiç arzu etmediğimiz çok elim bir olayla karşı karşıyayız. Çok üzüntülüyüz ve üzüntümüzü anlatmak, sıkıntılarımızı gözyaşlarımızın pınar olan akışını anlatmanın hiçbir terimle açıklanamayacağını en iyi sizler biliyorsunuz. Maalesef bazı şeyleri izah etmek, derinlemesine gitmek, anlatmak çok zor. Bunu en iyi bizim eğitim camiamız anlar. Bazı şeyleri de anlatamıyoruz. Sıkıntı çektiğimiz, eksik bıraktığımız yerler var. Bu tür olayları önlemek sadece öğretmenlerin ve bu kurumların vazifesi değil.Anne babalara seslenmek istiyorum. Çocuklarınıza şefkatle, sevgiyle ve merhametle yaklaşınız. Eğer bu duyguları siz evlerinizde veremezseniz toplumların bunun üzerine katabileceği çok şey beklemeyin. Biz öğretmenler olarak o yavruları teslim aldığımızda elimizden gelen her gayreti gösteriyoruz. İlk iş sizde bitiyor."

Sayın bakan yardımcımıza şunu söylemek istiyorum,evde çocuklarımıza ne anlatırsak anlatalım, çocuğumuzun eğitim saatleri de dahil olmak üzere günün nerede ise yedi sekiz saati sokakta bir-iki saati de ama televizyon ama bilgisayar başında geçiyor, söylemler konuşurken yapılan açıklamalar hoş gelse de maalesef icraada bunu görmek mümkün olmuyor,

Aileler çocuklarını dijital dünyadan ne kadar geriye çekmeye çalışsa da, eğitim camiası içerisinde olmak üzere günümüz çağı çocukları içerisine çekiyor, o halde tedbiri devlet alacak, televizyonlarda mafyamatik, şiddet içeren, ahlaki duyguları zedeleyecek içerik taşıyan, bol sevişmeli zengin hayatı renkli yaşamı özendirici dizileri,

Kimin eli kimin cebinde kim kiminle kırıştırıyor noktasına gelmiş dedikodu içerikli zengin sosyetik züppelerin yaşantısını evlerimizin içerisine adeta çivi gibi çakan sabah kuşağındaki magazin proğramlarını derhal kaldırmalıdır, Eğitimciler derslerini verirken gidin internetten araştırın şeklinde değilde, gidin kütüphanelerde kaynakları karıştırarak elle yazın getirin demeli,

Biz ebeveynler çocuklarımızı dijital çağın zehirinden kurtarma mücadelesi verirken devlet kalkıp çocuklara tablet dağıtmayacak, dağıtıyorsa da amacına uygun davranacak. Netice itibariyle devlet ilk adımını atmalı ve özel ya da resmi ne kadar kanal varsa kılıcı vurmalı şiddet içeren, şiddeti özendiren, aşklı meşkli bol alkollü, zengin hayatı özendirici ne kadar dizi varsa bugünden tezi yok yayından kaldırmalıdır.

Bu saatten sonra yeni Necmettin öğretmenleri toprağa onu şehit eden genç gibileri cezaevlerine gitmesinin önü kesilmelidir.