Siyasal İslam’ın kalemşörlerini anlamakta zorlanmaktayız.

Bu tip aydınlar (!) siyasi liderleri ne derse ona göre şekil almakta pek mahirler.

Bukalemun bile renk değiştirmede bunların eline su dökemez.

Yaptıklarını, yazdıklarını okudukça, Türk basını adına utanç duymamak elde değil.

Son günlerde döviz, oynak tansiyona döndü, sabah yükseldi, gece indi ya!

Reis ne dediyse ona göre yorum, yazı ve haber yapmakta geri kalmadılar. Aklama-paklama işinde zerre de tereddüt etmediler.

Bu kıvrak zekâlarının (!) ürünü adaptasyonlarına şapka çıkarılır.

Şu andaki uygulanan ekonomik modeliniz nedir?

Çin modeli mi?

Nas modeli mi?

Serbest ekonomi modeli mi?

Kapitalist model mi?

Türk modeli mi? O da neyse. İçi boş bir söylem!.

Ben de bilmiyorum, sınıyorum ya tutarsa modeli mi?

Bir ay kadar önce, Çin modeli denildiğinde; A Haber’de bir yorumcu:

"Bu bilinçli yapılan bir durum hükümetimizin kontrolü altında Çin modeli deneniyor. Doların yükselmesi iyi bir şey, rekabetçi kur ve ucuz iş gücü sayesinde üretim üssüne dönüşeceğiz, ihracat, üretim, istihdam patlayacak bu bir kriz değil fırsat." diyerek yüreklere su serpmişti ve endişeye mahal olmadığını bunun bilinçli/ programlı bir fırsat modeli olduğunu söylemişti.

Aynı A Haber, bir hafta kadar önce:

"Ülkemize Rotchilds, Rockefeller ailelerinin başını çektiği dış güçler ekonomik savaş açtılar. Çünkü bunlar yıllardır yüksek faizle ülkenin kanını emiyorlardı. Ama biz faiz haram ortada nas var deyip İslami bir ekonomik modele geçince kudurdular bize saldırıyorlar.” diyerek bir ay kadar önce söylediklerini yalayıp, içinde bulunduğumuz ekonomik ortamın bir kriz ve buhran ortamı olduğunu, asla fırsat modeli olmadığını savunmuştu.

A Haber, erdemli (!) yorumlarına devam ederek Bugün ise:

"Yüksek kur ile bize diz çöktürmeye çalışan dış güçlerin oyunu Vadeli TL Mevduat Hesaplarına dolara endeksli ve devlet garantili faiz vaat edilmesiyle birlikte dolar bir günde 5 TL düşürülerek bozulmuştur."

Yorumunda bulundu.

Soru: "bunların hangisi doğru?” Bu asil millet size ne diye inansın?

Türk basınının yüz karası kalemşörler. Eskiden bunlar için hükümetin ya da başbakanın DAKTİLOSU derlerdi.

Esen kalınız.                                        

(Not: Yazı 21. 12. 2021 günü yazıldı.)