Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "toprak uğrunda ölen varsa vatandır" dizesi üzerinden yaptığı arsa benzetmesine tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan, “Bu, apaçık, spontane bir kendini ifşa olayıdır. Erdoğan vatanı vatan olarak değil arsa olarak gördüğünü kendisi ifşa etmiştir. İstanbul Belediye Başkanı olduğu günden bu yana kullandığı rant gözlüklerini artık çıkarmalıdır." Dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 23 Nisan’da Çamlıca tepesindeki törende, Mithat Cemal Kuntay'ın bir şiirinde geçen "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" dizesini okuyarak şu benzetmeyi yaptı: 

"Toprak zaten kan dökülmemişse o zaten vatan olmaz. Ben bunu şuna benzetiyorum; arsa var, arazi var. Araziyi arsaya dönüştürmek için belli bedel ödemek gerekiyor."

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerine tepki gösterdi.

Nuri Okutan, “Cumhurbaşkanı göndere bayrak çekme törenindeki konuşmasında akıllara durgunluk verecek, gaf olarak nitelemekte aciz kaldığımız, fevkalade yakışıksız bir benzetmede, bir mukayesede bulunmuştur. 
Vatanı arsaya benzetmiştir. Evet, böylesine şerefli bir işi yaparken, yaptığı benzetmeyle araziyi arsaya çeviren rantçı belediyecilerin yaklaşımıyla kutsal vatanı alınıp satılabilen bir mal olan arsaya benzetmiştir. Erdoğan’ın bu yakışıksız benzetmesi teşbihte hata olmaz anlayışıyla geçiştirilemez. Zira böyle bir teşbih olmaz, olamaz.” dedi.

"VATAN ARSA DEĞİLDİR, ÖZÜR DİLE!"
 
Bu benzetmenin bir dil sürçmesi olarak yorumlanmayacağına dikkat çeken Okutan, şunları kaydetti:

“Bu, apaçık, spontane bir kendini ifşa olayıdır. Erdoğan vatanı vatan olarak değil arsa olarak gördüğünü kendisi ifşa etmiştir. Büyük bir üzüntüyle öğrendik ki Sn. Erdoğan vatana arsa gözüyle bakmaktadır. Erdoğan, yaptığı benzetmeyle, kendisinin ve partisinin vatan bilincinin paraya tahavvül edilebilir kupon arazi ve arsa bilincinden ibaret olduğunu açığa vurmuştur. Bu ifşa yoluyla, bütün millet olarak Sn. Erdoğan’ın ne kadar maddeci bir dünya anlayışına sahip olduğunu bir kez daha öğrenmiş bulunuyoruz.

Söz konusu benzetme ve mukayese, manevi kıymetleri madde ölçüsüyle belirlemeye, mukaddesatı madde dünyasına tahvil etmeye alışmış bir zihniyetin açık tezahürüdür. Hatırlatmak gerekir ki, şehitler, kendilerinden önceki şehitlerin emaneti olan kutsal vatanımızın selametini, aziz milletimizin istiklal, hürriyet ve egemenliğini sağlamak ve korumak için canlarını feda etmişlerdir. Bu itibarla, milletimizin en yüksek mertebedeki mensuplarıdırlar. Ve şehitler elbette ki ölmemiştirler. Yaşarken olduğu gibi şehit olduktan sonra da varlıklarıyla aramızda olmayı sürdürmektedirler. İşte bu inançla biz, kutsal vatanın bir arsa olmadığını haykırıyoruz. Vatanı arsa olarak görmek, vatana arsa gözüyle bakmak vahim bir olaydır. Şehitlerin emaneti vatanımızdır, hürriyet ve egemenliğimizdir. Bu kutsal değerleri kimse yakışıksız mukayeselere konu edemez.  Sn. Erdoğan’ın yakışıksız benzetmesi yüzünden, milli şairimiz merhum Mehmet Akif’in bir kısmını Bedr’in aslanları kadar şanlı bulduğu aziz şehitlerimizin ruhları incinmiş ve muazzep olmuştur; gazilerimiz şaşkın ve üzgündür, kutsal vatan toprağı sızlamaktadır. Sn. Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı olduğu günden bu yana kullandığı rant gözlüklerini artık çıkarmalıdır. Erdoğan tarihimize, bugünümüze ve istikbalimize artık bir Cumhurbaşkanı gibi bakmalıdır. Bunun için de ilk adım olarak, yaptığı yakışıksız benzetme ve mukayese dolayısıyla şehitlerimizden, gazilerimizden, milletimizden derhal özür dilemelidir. Evet, Cumhurbaşkanı, vatan arsa değildir. Vatana arsa olarak bakılamaz. Bunun için  Cumhurbaşkanının, yaptığı büyük yanlışı hemen düzeltmesi gerekir. Vatanı kanlarıyla sulayan şehitlerimizden ve gazilerimizden özür dilemesi gerekir. Milletimizden özür dilemesi gerekir.”