Orman yangınları ve yeşil vatanımız
Ormanlar, dünyamıza ve biz insanlara ekonomik, psikolojik, ekolojik ve sağlık açısından faydalar sunan doğal tabii kaynaklardır.
Dünyamızda var olan ekosistem içerisinde bulunan ormanlar, diğer bitki türleri ve hayvan toplulukları yaşamakta olduğu çevre ile belli bir denge içinde karşılıklı olarak birbirleriyle etkileşimde bulunarak doğanın devamlılığını sağlamaktadır. Bu paha biçilemeyen tabii kaynağın maddi ve manevi faydalarının ve hizmetlerinin kıyamete kadar sürmesi, tabiatına uygun olarak sürdürülebilirlik ilkesi ile idare edilmesine bağlıdır.
Türkiye sınırları içeresinde bulunan ormanlarının tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, T.C Orman Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülebilirlik ilkesi esas alınarak idare edilmekte ve korunmaktadır.
Ormanların çeşitlerini, fonksiyonlarını, yeni orman alanlarını ve acil durum müdahalelerini belirlemek, sürdürülebilir orman yönetimi açısından çok büyük önem arz etmektedir.
Türkiye 78 milyon hektarlık alanıyla, ekolojik bakımdan zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu zenginlik içerisinde ormanlar da tür ve kompozisyon olarak önemli bir yer tutmaktadır
Türkiye’de 2000-2004 arasında resmi verilere göre ormanlık alanımız 21,2 milyon hektar büyüklüğünde iken 2015 yılına geldiğimizde ormanlık alanımız 22,3 milyon hektar olarak gözükmektedir. Bu gelinen noktada ormanlık alan miktarımız ülke genel alanının yüzde 28,6’sına denk gelmektedir.
Ormanlık alanlarımız 1973 yılında 20,1 milyon hektar ve ülke genel alanının yüzde 26,1’ini oluşturmakta iken 2015 yılına gelindiğinde bu rakamın sadece yüzde 2,5 değerinde artması olumlu gözükse de hızla artan yerleşim yerleri ve inan nüfus sayısına oranla çok azdır.
1973 Yılında "ORMAN YANGINLARININ ÖNLENMESİ VE SÖNDÜRÜLMESİNDE GÖREVLİLERİN GÖRECEKLERİ İŞLER HAKKINDA YÖNETMELİK" Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girerek ormanlarımızın korunması ve acil durumlarda neler yapılması yönetmelik ile karara bağlanmıştır. Bu kararların uygulayıcısı olarak T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı belirlenmiştir.
Ülkemizde yaşanan yangınların yüzde doksanı insan kaynaklı yangınlar. Piknik alanında bırakılan çöpler, doğaya atılan atıklar, ihmaller, dikkatsizlikler ve terör vb amaçlarla kasıtlı olarak çıkarılan yangınlardır.
Türkiye'de günümüz itibarıyla yaklaşık 22,7 milyon hektar ormanlık alan bulunuyor ve orman varlığının yüzde 55'i riskli ve yangınlar açısından çok hassas bir bölgede yer alıyor. Her yıl ortalama 2 bin ile 2 bin 500 arası orman yangını çıkıyor. Çıkan yangınlarda yine ortalama 7 bin hektar ormanımız yok oluyor.
T.C. Orman Genel Müdürlüğü resmi rakamlarına göre Türkiye’de 2020 yılı içerisinde 3 bin 413 orman yangını çıktı, 20 bin 938 hektar alan zarar gördü. Bunun yanında, 3 bin 31 adet kırsal alan yangını ekiplerimizce söndürülmüş ve vatandaşlarımızın can ve mal kayıplarının önüne geçilmiştir. Bu rakamlar Türkiye’de son 10 yılın ortalamasının üzerindedir.
2021 yılı temmuz ayının son günlerinde maalesef 35 ilde 125 adet orman yangını meydana geldi. Antalya, Muğla ve Tunceli illerimizdeki yangınlar ormanlarımıza ve yeşilimize zarar veren 8 büyük yangın tarihe geçti.
21 Haziran 2022 Salı günü saat 20:00’de başlayan Marmaris'teki orman yangınında T.C Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 4 bin 500 hektar alanın yandığını açıklarken, "Yangın tamamen kontrol altına alındı. Soğutma çalışması önümüzdeki günlerde sürecek. Bütün milletimize geçmiş olsun diyorum" dedi
Son yıllarda dünyada yaşanan iklimsel değişikliklerden dolayı tüm dünyada sel, toprak kaymaları, toprak göçükleri ve yangınlar çoğalmıştır. Ülkemizde de bu sıkıntıları daha çok yaşamaya başladık. Bu felaketlerin başlıca sebepleri hızla artan şehirleşme ve bunun getirdiği betonlaşmadır.
Orman yangınları her ülkede çıkmakta ve ülkelerin ilgili kurumlarınca müdahale edilerek en az kayıpla (insan, hayvan ve binalar…) söndürülmeye çalışılmaktadır. Orman yangınlarında önemli olan buna sebep olan ortam ve şartları en aza indirmekle başlar bundan sonra çıkan yangınlardan en kısa zamanda haberdar olarak acil müdahale ile devam eder.
Burada ülke yöneticilerine ve ilgili kurumlara düşen görev olan yangından haberdar olmak ve acil olarak yangına müdahale etme görevlerinde yangına müdahalede her sene çıkan yangınlardan ders alınmamış gibi yeterli hazırlık yapılmamaktadır. Ormanlık alanlarımızın büyük çoğunluğu şehir merkezinden uzak ve dağlık bölgelerde bulunması sebebiyle ulaşılmayan bölgelere acil olarak müdahale eden hava yangın uçaklarımızın olmaması yangına müdahalede bizleri büyük sıkıntılara sokmaktadır. Bilhassa çıkan bu yangınların yazın çok sıcaklarda olması ve rüzgârında etkisiyle hızla yayılarak büyümesi sebebiyle kaybedilen her dakikanın büyük öneme sahip olduğu aşikârdır.
2022 yılı içerinde kullanılmak üzere T.C Tarım ve Orman Bakanlığı'nca açıklanan kiralık 14 uçak ve 20 helikopter uçağı Yeşil Vatanımızı orman yangınlarına karşı korumamızda yeterli değildir. 2022 yılı içinde yangın uçaklarının zamanında hazırlanmadığı ve halen orman yangınlarına karşı hazırlıklarda eksikliklerin olduğu görüldü. Daha da önemlisi büyük bir ülke olan Türkiye’nin kendine ait yangın müdahale uçak filomuzun olmaması bir yönetim eksikliğidir. Ayrıca erken uyarı ve bölgesel tam donanımlı müdahale ekipleri oluşturulmalıdır.
Ormanlar, bitkiler ve doğadaki canlı türleri insanların yaşama kaynaklarıdır. Eğer bir ülkede orman yoksa oradaki insanların ve tüm canlıların yaşamları zorlaşır. Yaşamı zor olan bir vatan ise yok olmaya mahkûmdur. Bu yüzden ormansız bir vatan düşünülemez.
Ormanların varlığı, yağışların gerçekleşmesi, afetlerin önlenmesi, havanın temizlenmesi, doğal çevrenin korunması, denge ve döngülerin gerçekleşmesi anlamına gelmektedir.
Bir toprak parçasını, vatan dediğimiz şey yapan unsur ormanların ta kendisidir. Sayesinde nefes aldığı, güzel vakit geçirebildiği, kendisinden başka canlıların da hayatlarını geçirdiği ormanlara sahip çıkmayan ve onları yok eden insanların yaşadığı ancak toprak parçası olabilir.
Yaşamakta olduğumuz, kültürümüzü ve uygarlığımızı devam ettirdiğimiz toprak parçalarına yani yeşil vatanımıza daha çok değer vermemiz gerekmektedir. Bunun için de yaşadığımız çevreyi güzelleştirmek, yeni fidanlar dikerek yeşillendirmek ve zaten sahip olduğumuz ormanlarımızı tüm imkânlarımızla olduğu gibi yeni yaratacağımız imkânlarımızla da sahip olduğumuz yeşil vatanımızı gözümüz gibi korumak başta ülke yöneticilerimiz olmak üzere bu ülkede yaşayan bizlerin görevidir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.