Öyle kolay değildir!..
Nasıl bir başkan olduğunuzu öğrenmeniz için yeteri kadar eski başkan olarak kalmanız gerekir derler.
Bir şeyi başka bir şeyle kıyaslamakla başlar değer yargılarının kökeni.
İyi ve kötü maddeleşir, Ti esti to kalon - Güzel nedir sorusunun cevabı vucuda gelir.
Sonra kategorilere böler,
Dallara, sınıflara, seviyelere ayıklanır yaşamın verileri.
Daha doğruya, daha güzele, daha değerliye ulaşmaya uzanır böylece insanlığın eli.
Akıl ve vicdan,
Aynı sınıflara mensup şeylerin içinde dönerek bulur Primus inter Pares - benzerler içinde ilk ve birinci olanı.
Yüz yıl öncesi yokluklarının mucizevi kazanımlarını, güncelin temelsiz hovardalıklarıyla kıyaslayamazsınız!..
Zekasına güvenenler, zamanın ötesinde kalan geçmiş dinamiklerde neler yapabileceklerinin öngörüsünü adil olarak düşünmek zorundadırlar!..
Kişiyi yücelten, yapıp etmelerindeki benzersizliktir. Onu bütünden ayıran yaratıcılık, cesaret, akıl ve çalışma azmidir.
Onu seçkinleştirip, vazgeçilmez kılan Sürreal asaletidir.
Onu milyonlarca pır pır yüreğe rengarenk bir kelebek kanadı gibi sığdıran,
Ruhundaki incelik, tavırlarındaki zarafet ve sevgili yurdunun her ferdine üleştirdiği sevgi dolu kalbidir.
Halden anlarız,
Böyle sıra dışı özel ruhlardan sonra gelmek zordur... Çıta öylesine yüksektir ki, yanına yaklaşılmasını düşünmeyiz bile.
Ama isteriz ki,
Bin yıl sonrasını görebilen velinimetini kendine rakip değil, rehber tutsun ardı sıra gelenler.
Üstün dehaların yaptıklarını yıkarak kendi ettiklerine değer kazandırmaya çalışmak yerine,
Üzerine bir taş da kendisi koyarken minnetle anmalarını bekleriz.
Artık bizzat cevap veremeyecek durumda da olsa ''kıyaslanamaz'' kategoride yer alanlarla didişmeye kalkmak, Beyhude olduğu kadar, düşük kalibreli de bir tutumdur!..
Üstelik öyle kolay da değildir!..
Sokak azgınlıklarının baldırı çıplak nümayişlerine bakıp evlerine sinecek korkakların değil,
Gözlerinin biricik nuruna yönelen her çirkefliğe hayatı pahasına karşı duracak neferlerin coğrafyasıdır burası.
Dağlarında çiçek açan efelerin, Bileğine mıh çakan Seymenlerin, Cigerpare Dadaşların, Demir göğüslü Yiğidoların,
Kılıca dehşet Trakların, Gece bakışlı Gakkoşların, Beli kuşaklı Uşakların diyarıdır.
Örste dövülmüş tunç yüzleriyle Yörüklerin, Kayıların, Yazırların, Avşarların, Çepnilerin, Peçeneklerin, Salurların, Yüreğirlerin, Kınıkların...
- Ne mutlu bana ki, Türküm... diyenlerin topraklarıdır!..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.