Pandemi dönemi cezaları anlamsızmış
Korona virüs (Covid-19) salgın hastalığı ülkemizde görünmesi ve vakaların artması sonucu ülke yöneticilerimiz salgının genişlememesi, ölü sayılarının çoğalmaması ve ekonominin de bu arada devam edebilmesi için acil olarak bazıları yanlışta olsa birçok önleyici kararlar aldı.
Tüm Dünya'da yayılan Covid-19 salgının Türkiye'de ilk tespit edilen vakası Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart günü açıklandı.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Toplum Bilimleri Kurulu 8 Haziran 2020 toplantısını gerçekleştirdi. Sağlık Bakanı Koca toplantı sonrası şu açıklamayı yapmıştı; Pandeminin “kontrollü sosyal hayat” adını verdikleri ikinci safhasına geçildiğini hatırlatan Bakan Koca, bu dönemde ortaya çıkan toplumsal sıkıntıların farkında olduklarının altını çizdi. Toplum Bilimleri Kurulu, tavsiye kararları alacak, gerektiğinde kamuoyu ile bu kararlar paylaşılacaktır.
Sağlık Bakanlığı'nın aylardır sürdürdüğü bütün gizleme, karartma çabaları artık fayda etmedi. COVİD-19 pandemisi alınan yeni kararlar ve atılan yanlış adımlardan dolayı hız kesmedi.
Covid-19 Salgın hastalığının hızla artması ve acil müdahalede neler yapılacağı da bilinmemesinden dolayı salgın hastalığından dolayı hasta olanların sayısı hızla arttı. Bu artış sonrası maalesef ölüm sayıları da arttı.
Salının önlenmesi için ilk haftalarda sosyal mesafe ve maske zorunluluğu getirildi. Yeterli olmayınca sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başlandı.
Sosyal mesafe, maske ve sokağa çıkma yasaklarına uymayanlara adli kolluk güçleri müdahale etmeye başladı ve yasaklara uymayanlara para cezaları yazmaya başladı. Hem sokağa çıkma kısıtlamasını hem de maske yasağını ihlal eden vatandaşa ( turist ve yabancı uyruklular hariç) 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282. Maddesi uyarınca genellikle 3 bin 180 lira ceza kesiliyordu.
Bu para cezaları uygulamaları sokakta yaşayan insanlara da, nefes darlığı çekip maske takmayanlara da uygulandı. Birçok insan bu cezaları ödese de bazı insanlarımız ödemeyerek itiraz dilekçeleri verdiler, mahkemelerde dava açtılar.
Covid-19 Pandemi döneminde Cumhurbaşkanlığı Genelgeleriyle uygulanan sokağa çıkma yasakları kapsamında aracıyla seyir halindeyken İstanbul Çamlıca Gişeler’ de polis tarafından durdurulan Mustafa Karakuş'a sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği gerekçesi ile 10 mayıs 2020 günü 3 bin 180 TL idari para cezası kesilen Mustafa Karakuş'un başvurusunu mahkeme reddetmişti. Sonraki günlerde mahkeme kararına itiraz ederek Anayasa Mahkemesine (AYM) götürmüştü. Yüksek mahkeme, Anayasa'nın 38. maddesinde güvence altına alınan suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine oyçokluğuyla karar verdi.
AYM'ye bireysel başvuruda bulunan Karakuş için Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu: Anayasa Mahkemesi 05.04.2023 tarihinde E.2023/44 numaralı dosyada, 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 4. maddesinin ikinci cümlesinde yer alan “...tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
En yüksek yargı organı olan, kararlarının tüm mahkemelerce ve yetkili mercilerce uygulanması zorunlu olan bu karar sonrası görüldüğü gibi korana virüs salgın döneminde vatandaşa kesilen para cezalarının yersiz (uygunsuz, anlamsız) olduğu tespit edilmiştir.
Bu karar sonrası Anayasa mahkemesi tarafınca 24 Mayıs 2023 tarihinde yapılan resmi basın duyurusu ile birlikte pandemi/salgın döneminde ceza verilmiş yaklaşık 320 bin kişiye kaymakamlık makamına dilekçe ile başvurmaları halinde yaklaşık 310 Milyon Türk Lirası iade edilecektir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.