Paşam, o üniforma 'babam' kokar...
Tek tek yazmayayım diyorum ama tarihe not düşmek için elzem gibi duruyor..
Cumhurbaşkanı topladı yine MALUM kadroyu, sözüm ona Türk askerine moral vermeye gitti..
Sanatçı da var içinde gazeteci de..
Dua ettiyseniz kabul olsun, niyetiniz sizde, hayır varsa içinde Allah razı olsun..
Bunu not ettim bak, sonra yok öyleydi yok böyleydi kıvırmayın..
***
Tayyip Erdoğan'a üniforma giydirdiler.. Cumhurbaşkanı gerektiğinde o üniformayı giyer, itirazım yok.. Ama Allah aşkına bir üniformanın, bir başkomutan'ın(!) üzerinde bu kadar emanet durduğunu hiç gördünüz mü?
Emin olun dikim hatası değildir.. Türk askerinin üniformasının bir ruhu vardır.. Ruhunuz o ruhla örtüşmüyorsa, vallahi de billahi de emanet durur..
Nereden biliyorum o ruhu? Rahmetli babamdan..
Bazen kızar arkadaşlarım bana;
-Yav sen de asker mevzuu olunca fazla hassassın..
Nasıl olmayayım ki.. 36 yıldır, uzaktan bir üniformalı gördüm mü, gelen babamdır.. Öyle der içimdeki ses..
Ve o üniformanın bir kokusu vardır ki, herkes her şekilde tarif eder ama, asker çocukları beni anlayacaktır, o koku babamın kokusudur benim için..
İşte o arkadaşlarım, "Körü körüne üniforma hassasiyeti" diyerek geçiştirdikleri duygunun, benim için 'baba kokusu' olduğunu bilmezler..
***
Bunları baştan söyledim ki, hiçbir "Maskeli Balo"cu, kalkıp da, "Vay askerin morali, vay askerin direnci" falan demesin.. Fikri pozisyonumun da ötesinde, o moral, rahmetli babamın moralidir benim için..
***
Dedim ya Tayyip Erdoğan aldı kadroyu Türk askerine moral vermeye gitti..
Ama moral bozacak ne kadar adam varsa kadroda.. Nasıl bir moral ziyareti, anlayan beri gelsin..
Ve nano teknolojiyle üretilmiş üniformalı, omzu kalabalık paşalarımız hatıra fotoğrafı çektirdiler..
Biri de Afrin Operasyonu'na komuta eden 2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Temel'di..
Kimlerle? Asker eşleri için "marif takvimine soyunsunlar" diyen Nagehan Alçı'yla..
Evet, Türk subayları kumpasla cezaevlerine atıldığında, protesto eden 'Subay eşleri' için aynen böyle diyordu o arkadaş;
-Bizim askerlerin eşleri de, gaziler için Marif Takvimi'ne soyunsunlar..
Paşam, merak ediyorum, bu fotoğrafın ardından sayın hanımefendinin görüşünü aldınız mı?
***
Fotoğraf çektirdiğiniz Nagehan Alçı diyordu ki bir zamanlar;
-kürdistan yollarında, Habur'dayım.. Fonda Ahmet Kaya..
Paşam, merak ediyorum, moral ziyaretinde de "kürdistan(!)" yollarında mıydınız ve fonda Ahmet Kaya'yı dinlediniz mi beraber?"
***
Kimlerle fotoğraf çektirdi paşam?
pkk çaputlarının her yerde sallandığı günlerde, sosyal medya hesabından büyük bir keyifle, "Sarı-Kırmızı-Yeşil... Sarı-Kırmızı-Yeşil... Sarı-Kırmızı-Yeşil" diye yazan Hilal Kaplan'la..
Paşam, merak ediyorum, Hilal Kaplan size de hediye etti mi bir 'Sarı-Kırmızı-Yeşil'?
Ya da aynı Hilal Kaplan dedi ki bir vakit;
-Devlet JİTEM'e terör örgütü desin, Kürt'lerden de pkk'ya terör örgütü demelerini bekleyebiliriz o zaman..
Van'da Jandarma Asayiş Komutanlığı yaptınız.. Jandarma'nın "İstihbarat ve Terörle Mücadele" birimi de doğal olarak size bağlıydı..
Peki Paşam, Hilal Kaplan'a "O terör örgütüne(!) komuta" ettiğinizi hatırlattınız mı? Yüzünü kızarttınız mı mesela? Kızartmadıysanız, başka bir yüz kızardı mı mesela?
***
Aynı Hilal Kaplan dedi ki bir vakit;
-Türk-Kürt savaşı dediğiniz savaşta 'Şehit' yoktur.. Anlaması bu kadar mı zor?
Paşam, bu arkadaşla birlikte mi moral verdiniz askerlerimize? Mesela Şehitlerimiz için dua okudu mu? Okuduysa, yüzüne vurdunuz mu, bu haysiyetsiz sözleri? Vurmadıysanız, ben bir başka yüze vurayım mı haysiyetsizliği?
***
Hadi programı siz yapmadınız.. Yıllarca, F tipiyle birlikte, "Askere düşmanlık ederek, düşmana askerlik edenler" yaptı, anlarım.. Askere düşmanlık edenler şak diye emrediyor, komutanlarımız tak diye yerine getiriyor, anlarım..
Ama Paşam, fotoğraf çektirmeye kalktıklarında, sırtınızı dönüp uzaklaşamadınız mı?
Suratlarına bile bakmayarak, Şehit evlatlarınıza Şehitlik mertebesini bile çok gören bu vicdansızların ruhunu tokatlayamadınız mı?
Türk Subaylarını, kumpaslarıyla gözümüzün önünde boğazlayan terörist için 'Hocaefendiye edilen sözler bana edilmiştir' diyen utanmazlığı, şöyle derde derman bir utandırmayı geçirmediniz mi aklınızdan?
***
Ah paşam, olmadı.. Bakın, klavye bile 'P' harfini küçük yazar oldu..
***
Başta dedim, üzerinizdeki üniforma benim için 'Baba kokusu'..
Sizin için makam olur, mevki olur, güç olur, kudret olur.. Ama benim için olduğu şey olamaz..
Beni ancak, evlatlarınız anlar..
Ben "Babamın kokusunun", ağızlarını açtıklarında, kalemlerini oynattıklarında ortalığı saran 'lağım' kokusuyla yan yana gelmesine razı değilim paşam..
İsyanım bunadır.. Değilse, gelen herkesten Allah razı olsun.. Ettikleri dualar, düne kadar 'Şehit' saymadıkları 'Şehitlerimizin' ruhuna hediye olsun..
***
Maskeli Balo deyince, konuyla ilgisi ne bilemedim ama, bir ara da, 15 Temmuz alçaklığından kısa süre önce yapılan bir Diyarbakır ziyaretinde, "SIKIYÖNETİM MAHKEMESİ" için bina bakanları (!) yazayım.. Çünkü sonradan fetö'ye karşı direniş destanı yazdıranlarla, bina bakanlar aynı.. Bu not da burada dursun..
***
Paşam, ben bazı işlere 'Maskeli Balo' derken, emin olun boşa konuşmuyorum..
Misak-ı Millî'ye inananlarla gezin paşam.. Oralara 'kürdistan(!)yolları' diyenlerle değil..
Şehit evlatlarınızın yanında durun paşam.. Onlara 'Şehit' denmez diyenlerin değil..
Ki, 'Türk'çe düşünebileyim, p harfini de büyük yazabileyim..
Ki, üniforma gördüğümde hâlâ, ruhuma Cumhuriyetimi kazıyan babam geliyor sanayım..
Ki, üniforma kokusu aldığımda hâlâ, babamın kokusu sayayım..
***
Son söz rahmetli babama;
Biliyorum ki olan biteni görüyorsun..
Ne diyordu şarkıda;
-Ağlama naçar babam.. Kara gün geçer babam.. Allah büyük babam hey!
Senin bu hayata emanetin biziz.. Ahmet de, ben de, istediğin ve söz verdiğimiz gibi, inatla "Adam doğduk, adam öleceğiz.."
Gerisi hikaye.. Çünkü "Kara gün geçer babam.."
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.