Riyaset Mahkemeleri

Mahkemelerimiz artık işi gücü bıraktı  haber yasaklama, riyasetin şikayetlerini takip ve ceza ile neticelendirme işleri ile uğraşır oldu. İcraların nasıl birinci, ikinci…..yirmi ikinci gibi daireleri varsa, riyaset mahkemelerini de buna benzer daireleri olacak. Şöyle ki yurt dışında riyaset eleştirilmiş mi hemen yasal hak kullanılıyor, eleştiride hakaret unsurları aranıyor ve tazminat davası açılıyor. Böylece hazineye mahkeme masrafı olarak gelir geliyor, memleket ekonomisine katkı oluyor. Ulusal medyayı hallettik artık uluslararası medya ile uğraşıyoruz. Nasıl olsa ulusal ve yerel medya çantada keklik. Eleştirdiği an tazminata mahkum, el mahkum.

Adalet; adil, ekonomi tıkırında, siyasi söylemler o kadar nazik ki, nezaketten gözler yaşarıyor. Üstüne üstlük iç güvenlik yasası ve medyaya getirilen keyfi yasaklar. İstim arkadan gelsin örneğinde olduğu gibi. Ben seni muhtemel zanlı olarak gözaltına aldım. Muhtemel zanlı olmadığını ispatlayabilirsen ispatla. Suçlusun dedikse suçlusun. İtiraz etme hakkın yok. İstersen et geçmişte ki uydurma tape olaylarına şahit olduktan sonra sözün bittiği yerde olduğumuz anlaşılıyor.

Riyaset mahkemelerinin hışmından ve korkusundan internet haber ve yorum sitelerini takip edenler bir bir hesaplarını kapatıyor, sitelerden kaçıyor, sitelere girmiyor. Ne olur ne olmaz diyerek ? Bizlerde aynı şeyleri yapıyoruz. Haber gibi haberleri görmemezlikten gelip, haberi geçiştiriyoruz.  Riyaset polisi ve mahkemesinin hangi haber ve yorumu yasaklayacağını önceden bilebilmek için falcı olmak gerekiyor. Bu bağlamda riyasetin lehinde ve  riyaset haberleri dışında haber ve yorum yazanın anası ağlıyor. Ağlatılıyor….süründürülüyor, hayatı kaydırılıyor.

Korku, yıldırma, caydırma, ceza yöntemlerinin acımasızca uygulandığı, adına Yeni Türkiye denilen bir ülkede gelin de yorum yapın, haber yayınlayın. Topal demokrasimiz vardı şimdi ise beş duyudan yoksun adı da demokrasi olan bir demokrasimiz ve riyasetimiz var. Görevimiz bitti mi? Hayır asla bitmedi, bitmeyecekte…..