Güneyimizde bir operasyon yapılıyor. Şehit haberleri geldikçe yüreğimiz yanıyor. Tankımız vuruldukça öfkemiz artıyor.

                Bu hareket doğru mudur dersek, elbette doğru ve yerinde bir operasyondur.

                Çünkü hükümetin geçmişte yaptığı hataları dikkate aldığımızda, bu hareketin isabetli olduğu ortaya çıkar. Geçmişi karıştırmak bize bir şey kazandırmaz, ama ibret almamız, hata yapmamamız açısından da hatırlanması yararlıdır.

                Irak’ın toprak bütünlüğünü savunduk. Bu yerinde bir görüştü. Ama neden biz Barzani’ye destek verdik, onunla iş tuttuk, ticaret yaptık da Barzani’nin güçlenmesine yardımcı olduk? Neden Kuzey Irak’ta “Uçuşa yasak” bölge oluşumuna destek vererek Irak’ın, bu bölgede etkin olmasını önledik?

                Madem PYD, YPG ile mücadele edecektik de neden Salih Müslim’e değer verdik, Ankara’da devlet adamı statüsü uyguladık?

                Ayn El Arap’a (Kobani’ye) yardım amaçlı tam donanımlı peşmergeyi sınırlarımızdan neden geçirdik? Biz kime ne için, hangi maksatla “Eğit-Donat” eğitimi vermiştik?

                Bunları hatırlatma amacıyla yazdım. Geçmişte bilerek ya da bilmeyerek çok hata yaptık ve adeta kendi ayağımıza kendimiz kurşun sıktık.

                ABD’nin Büyük Kürdistan projesini ya göremedik ya da görmezden geldik.

                Sonuç: Bıçak kemiğe dayandı.

                ABD, BOP projesi kapsamında İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin sınırlarını değiştirerek burada kendine taşeron, kukla ve İsrail’e yardımcı bir Kürt devleti oluşumu peşindedir.

                Bu oluşumu önlemenin yolu nedir sorusu, zihinleri meşgul etmeli, çıkış yolu nedir sorusuna cevap bulunmalıdır.

                Naçizane tavsiyemiz; (Gerçi bizim yöneticiler her şeyi iyi biliyorlar, kimselere danışma gereksinimi duymuyorlar ya!) bölgede Kürdistan oluşumunu önlemenin panzehiri; BÖLGESEL İŞBİRLİĞİDİR.

                Nedir bu bölgesel işbirliği; İran, Irak, Türkiye ve Suriye’nin kafa kafaya verip el birliği ile hareket etmesidir.

                Bu işbirliğine, bölgedeki çıkarları açısından Rusya’da destek verir.

                Bizim Suriye’nin meşru hükümeti ile küslüğümüz kibirden başka bir şey değildir. Efendim Esad bir milyondan fazla insanın canına kıymışmış, onunla nasıl işbirliği yapılırmış? Rusya’nın Kırım Türklerine yaptıklarını nereye koyacağız? Binlerce Müslüman katletmiş Sırbistan’dan lob et ticaretini nasıl yaptınız? Esad takıntısından acilen kurtulmalıyız. Hatta buna mecburuz. Çünkü Suriye’de daha işin başındayız. Allah Şanlı Ordumuzun yar ve yardımcı olsun.

                Ülkemizin bekası ve çıkarı için bu işbirliğine acilen ihtiyacımız var. Bu işbirliğinin başını da misyonu gereği Türkiye yapmalıdır.

                Şimdilik Öso ile iş tutmak günü kurtarır. Yedi yamalı ÖSO’nun yarın ne yapacağı kestirilebilir mi? Suriye’den çekilirken oraları kime emanet edeceğiz? Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana değil miydik?

                Eğer amacımız, ABD’nin Kürdistan projesine engel olmak, ülkemizin bekasını düşünmek ise BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ şarttır. Ancak böyle bir işbirliği ile katil ABD’nin, cani Sam Amca’nın bu sinsi emelini mezara gömebiliriz. Geçmişteki hataları tekrar etmek; gelecekte, önümüze telafisi olmayan dertler olarak çıkacaktır. Afrin operasyonu bir fırsat bilinmeli ve Suriye ile buzları eritmelidir. Iran, “Türkiye’nin Suriye’de olması için, Suriye’nin davet etmesi ya da izin vermesi gerek” diyerek harekâtın en kısa da sonlanmasını istemiyor mu?

                Her şey vatan içindir. Ne mutlu Türküm diyene!..

                Esen kalınız.                                                                                                Nazım PEKER