Şansımıza ne düşer?
Bazen tüm çabalarına rağmen istediğin hiçbir şey düzgün gitmez.
Öyle aksiliklerle karşılaşırsınız ki "Hadi canım bu da olur mu şimdi?" dersiniz.
Hayat sanki bir tek sizi sınıyor gibi üst üste, tüm aksilikleri yaşatır.
Çıkışı olmayan bir labirentde sıkışıp yolunuzu ararsınız.
Çözüm üretseniz de kimse yüzünüze bakmaz.
'Daha ne kadar Tanrım?' dediğinizde, sanki göklerden o sesi duyar gibi olursunuz.
'Sabır yaa kulum.'
Bu sürenin ne kadar olduğunu ise asla bilemezsiniz.
Zamanı yoktur, mekanı yoktur ve de elle tutamazsınız.
Sabrın bile çatladığına şahit olmuşumdur çoğu zaman.
"Çok sabrettim artık dayanamadım patladım, yeter yaa"
İşte bu patlama süresi biz Türkler'de düdüklü tencere gibi.
Suyunu, içinin malzemesini, süresini iyi ayarlamak gerekir.
Yoksa bummm, infilâk.
Bu ara toplum olarak herkesin düdüklü tencereler gibi patladığını gözlemliyorum.
Lafı şeyiyle dinleyince, kafasındaki doğrulara karşısındakini uyduramayınca, tencerenin kapağı gibi kafasının tası atıyor insanların.
Yaşamanın da zorlaştığı günümüzde herkes patlamaya hazır, pimi çekilmiş bomba gibi geziyor.
Bazen yolda karşıdan karşıya geçerken, çizilen şeritlerin sanki hiç anlamı, gereği yok gibi, bu kısa boyumla aralarında kalıyorum benimle birlikte yaya geçidini kullananların.
Sağdan gelenden bir omuz, soldan geçenden bir omuz!
"Kardeşim n'apıyorsun sen" desem "Hiiiç karşıdan karşıya geçiyorum" (!) diyebilir.
Öyle de oluyor netekim, uysan her an kavga çıkabilir.
İşte size basit bir örnek:
En çok neye sinirleniyor da, tepki veremiyoruz?
Bence insanların yaşam kalitesi değişti, arada korkunç bir fark oluştu.
Sermaye el değiştirdi.
'Yine yeşillendi fındık dalları' gibi yeşerdikçe yeşerdi sermaye.
Beş yıldızlı otellerde baby showerlar, bebek duaları abartıldıkça abartıldı.
Eskiden bir diş buğdayımız vardı ne güzel.
Haşlayıp haşlayıp, içine tuz ya da şeker koyarak yerdik.
Din, israfa karşıyken bu pompalanan hangi din anlayışı acaba?
Böyle bir din var mıdır?
İsraflık, müsriflik, din kültürümüze uymayan lüks giyim ve kapanmak giderek yaşam tarzı olarak önümüze konuluyor.
Eee dinimiz 'infak' diyor, kim bir fazlaysa veriyor ki?
Hiç kimse!
Aksine giderek zenginler cimrileşiyor, biriktirme, mal edinme hırsı asla hız kesmiyor.
Vergileri de vatandaş yükleniyor, bunların bir eli yağda bir eli balda.
Bir yerlerine sürmeye de beis görmüyorlar!
Şatafatlı bebek duaları, dualı düğün merasimlerinde gösteriş ve abartı tavan.
Eee bunları sosyal medyada görünce bizler ne yapıyoruz?
Sabrı taş olarak çatlatıp tepemizin tası, düdüklü tencerenin kapağı fırlayıp gidiyor.
Tepkimizi gösteriyor muyuz?
Mesela 'Ekonomi kötü' diyebiliyor muyuz?
'Bu neyin kafası? Böyle bir İslam anlayışı var mı?' diyebiliyor muyuz?
Üç beş korkusuz yürek var tabii söyleyen.
Aradaki makas açıldıkça insanların direnme, mücadele etme güçleri de zayıflıyor.
Karşı duruş yok.
Sivil toplum örgütleri sus pus.
Dar gelirliyi savunacak mekanizma zayıf...
Meclisin işlevi azaldı...
Ne oluyor bu durumda?
Sıkışan insanlık son şans ya "tüter loto"dan medet umuyor ya da pilli miyango'dan.
Bakıyorum onlarda da bir üç kağıt mı vardır nedir?
Haftalardır oynanmamış kolona denk geliyor büyük ikramiye!
Bu nasıl oluyor?
Ortada para birikince vatandaş 'Hadi son şans! İnşallah bu sefer tuttururuz' diyorlar.
Sonuç hüsran.
Kime çıkmış, nasıl çekilmiş kimsenin ruhu duymuyor.
Her tarafta bir kokuşmuşluk ve de keşmekeşlik...
Yarına umutlarımız bile vergi sistemine bağlanmış...
Düşlerimizden, hayaletimizden, neredeyse aldığımız havadan da vergi alınacak.
Kimi kime şikayet edeceksin, koyan koyana...
Yanlış anlamayın 'halkın sırtına' demek istedim!
İkramiyelerden de umut kesilince 'böyle şansın da şeyine...' dememek mümkün mü?
Bütün numaraları tek tek deniyoruz tutmuyor Allah tutmuyor...
Yaşamın bileğini bükemeyince toplu intiharlar artıyor.
Millet bebeğine beş yıldızlı otellerde tek taş pırlantalı, şatafatlı bebek duası yaparken halkın şansına da ailece siyanür düşmekte!
Şans, talih, kader, kısmet, beş kuruşaaaa...
Hayatın da beş kuruşluk değeri kalmadı.
Ne yazık ki insanın da...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.