Sayın RTE: Passioner midir?
Sayın RTE: Passioner midir?
Yandaş medya Sayın RTE’nin gözüne girebilmek ve gözünde kalabilmek için sürekli yelkenleri hava ile doldurmakla meşgul. Ne yapsınlar ekmek ve zengin olma kapısı? Eleştirel olsun da dünya nimetlerinden mi olsun?. Ya Allah Bismillah diyerek klavyenin tuşlarına dans ettiriyorlar. Dans ki ne dans oryantalın en alası, zennenin en görkemlisi. Çok yakında Sayın RTE’yi Peygamber ilan ederlerse hiç şaşmayın. Yandaşların el üstünde tuttukları velinimetleri Sayın RTE’nin vasıflarını biliyorsunuz, anlatacak değilim.
Financıal Times Gazetesi (*): ‘’Erdoğan’ın İstanbul için büyük hırsları’’ ana temalı yazısı ilginç. İşin ilginçliği yabancı gözüyle sayın RTE ‘nin değerlendirilmesi. ‘’Cami, köprü, havaalanı ve Türkiye’nin en ikonik meydanını (Taksim) yeniden şekillendirmesi, Erdoğan’ın kent için beslediği hırsların boyutunu gösteriyor. Ancak eleştirenler kendisi için anıtlar inşa ettirdiğini söylüyor.’’ Bunlara birkaç ilave yapalım. Ankara’da Atatürk’ün mirası, Atatürk Orman Çiftliğini (AOÇ) tarumar ediyor ve Atatürk’ün mirası üzerine Başbakanlık konutu inşa etme düşüncesinde. Amaç Cumhuriyetin kazanımlarını ve Atatürk’ü, hatta Laik Cumhuriyeti unutturmak, hafızalardan silmek. Başka bir uygulaması da Cumhuriyetin simgesi Çankaya’yı tarihe gömmek. Bu amaçla Çankaya bölgesine hiçbir alt yapı hizmeti gitmiyor. Büyükşehir’in vermesi gerekli hizmetlerde Çankaya yok sayılıyor. Amaç: Halk bezgin duruma düşsün oyunu AKP’ ye versin. Bölgeyi köreltmek için; bölgenin etrafını kuşatarak yatırımlar yapılıyor. Daha bitmedi Anadolu illerinde Cumhuriyet imajını silmek amacıyla Selçuklu ve Osmanlı mimarisi örnek alınarak resmi yapılar inşa ediliyor. Bütün bunlar: Beynimi PASSİONERLİK konusu üzerinde biraz kafa yormaya zorluyor.
Nedir Passionerlik? L.N.Gumilev tarafından ortaya atılan ve geliştirilen bu kavram: ‘’Etrafı değiştirmeye çalışmak ya da fiziki dili ile söylersek, etrafın işleyen düzenini yıkmak, harabeye çevirmek isteğidir’’. Oğuz’a göre: Değişme-değiştirme içgüdüsü şuurun, aklın değil, şuur altı hareketin zaruri keyfiyetidir. Passionerlik karaktere bağlı olduğu için içsel olarak kendinden uzaklaştırılamayan (bilerek ya da çok zaman bilmeden) herhangi bir maksada-amaca yönlendirilmiş faaliyeti yerine getirme arzusudur, isteğidir (**). L.N. Gumilev devamla ‘’ Passionerlik davranış kuralının özelliğidir ve kendini koruma içgüdüsünün artması demektir. ’’ Bu kadar girizgahtan sonra konuya girelim.
Bununda en canlı örneği: Sayın RTE’nin Cumhuriyet tarihinin en kalabalık, gösterişli, şaşalı koruma ordusu tarafından korunması, lükse ve şaş şaya düşkünlüğüdür. Bir iki söylemini anımsayalım. Ne diyor: Çok sayıda söylemleri arasında ‘’Müslüman nesil yetiştireceğiz’’ Passionerlik ile yakın ilgili gözüküyor. Özellikle Cumhuriyet yasalarına laiklik karşıtı tutumu, Milliyetçilik kavramına uzak duruşu, Ümmet kavramına sıcak bakışı hemen göze çarpan ve uyguladığı alanlar arasında yer almaktadır. Daha bitmedi, vatandaşa ‘’Al ananı git’’, şehide ‘’Kelle’’, diplomatlara ‘’Monşer’’ diyor. RTE Passioner midir? Değil midir? Birkaç örnek verip kararı okuyucuya bırakalım.
Türkiye’de Passionerliğin ilk ortaya çıkışı XIII. Yüzyıl sonları ile XIV. Yüzyıl başlarında olmuştur. 1520-1566 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise zirve yapmıştır. Muhteşem Süleyman adlı TV dizisinin neden yapıldığını ve gösterildiğini şimdi anladınız sanırım.
Konuyu biraz daha açalım. Bilardo oyunu mermer masa üzerine serilmiş örtüde, mermer yuvarlak toplar, toplara vurmak için ıstaka adı verilen sopa ile iki kişi arasında sıralamalı olarak oynanır. Oyuncular masa üzerindeki topa itici güç vermek için ıstaka ile vururlar. Masa örtüsü ise topun hareketini sürtünme nedeniyle durağanlaştırır. Biraz hareket eden top durur veya masa üzerindeki yuvadan içeri girer. Masa üzerindeki topun hareket edebilmesi için yeniden itici güce ihtiyaç vardır. Oğuz’a göre: Passionerlik, ya da can atma (ihtiras-çok isteme-hırs) istenilen durumda birkaç etnosun çarpışması yada uyuşması demektir. Sayın RTE’nin önüne koyduğu hedeflere bakalım, 2023 yılı ve Başkanlık sistemi bu tarife tıpa tıp uymaktadır. Çatışma yaratmaya gelince: İşte Kürt ayrılıkçılığı, Alevi-Sunni , ötekiler-berkiler, yandaş-yoldaş, etnik çatışma, millet-ümmet, laik-antilaik çatışmaları ne yazık ki sayın RTE döneminde hız kazanmış ve alevlenmiş, tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.
Hun ve, Moğol İmparatorlukları, İtalya’da Rönesans dönemi, İslamiyet ve diğerleri passionerliğin parladığı dönemlerdir. Passioner olup da etnosunu (tmensup olduğu toplumu) yok edenlerin veya acı içine itenlerin, felakete sürükleyerek acı sonu hazırlamış olanların varlığını da unutmamak gerekir. Mussolini, Hitler ve benzerleri gibi. Tarihte Passionerin/Passionerlerin: ihtiras-çok isteme-hırsları nedeniyle milletlerini mahfettikleri, yok ettikleri, vatanlarından oldukları çok sık tekerrür etmiştir. Kavram açıklamaları ve örneklerle günümüzde yaşadıklarımızı yan yana koyduğumuzda olumlu veya olumsuz kanıya sahip olacağız.
Taraflar ve karşıtları konuyu tartışa dursunlar biz işimize bakalım.
Nedir işimiz? Türkiye’nin birlik ve beraberlik, barış ve huzur içinde çağdaş, demokratik, laik, barışçı yönetimin egemen olmasıdır.
(*) Milliyet. 02.09.2012
(**) Eski Türkler Üzerine Araştırmalar ve Gumilev’in Eleştirisi. Yunus Oğuz. İstanbul 2012
Bahattin Ayhan
02.09.2012
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.