Şehit babasının isyanı
BİNGÖL’deki askeri konvoya yapılan saldırıda şehit düşen askerlerden İzmirli sıhhiye er Yusuf Vural’ın babası İsmet Vural, evladından yoksun geçen ilk bayramın acısını kabri başında yaşadı.
Kabrin üzerine, evladının adının ilk harfi olan “Y' şeklinde çiçekler eken baba İsmet Vural, Genelkurmay’ın, askeri sevkiyatların havadan yapılması talimatıyla ilgili olarak, “Eğer bu karar daha önceden verilseydi, şu an şehitlikte olmazdık” diye üzüntüsünü dile getirdi.
Geçen ay, Elazığ’dan, Muş ile Van’a giden silahsız ve sivil giyimli 200 askerin bulunduğu konvoya, Bingöl Muş karayolunun 16’ıncı kilometresindeki Kardeşler Köyü yakınında PKK’lı töreristler tarafından roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 10 asker şehit olurken toplam 70 asker yaralanmıştı. Şehit askerlerden İzmirli 21 yaşındaki sıhhiye er Yusuf Vural ile aynı yaştaki Jandarma Er Oğuz Şahin Kayabaş’ın aileleri yasa boğulmuştu. Acılı aileler, aynı kaderi paylaştıkları diğer ailelerle birlikte ilk kez onlarsız geçirecekleri Kurban Bayramı’nın Arefe Günü’nde evlatlarına koştu. Şehit aileleri, kabirler başında gözyaşlarına boğulurken, bazıları dua okudu, bazıları da lokum dağıttı. Ailelerden en dikkat çekeni ise sıhhiye er Yusuf Vural’ın acılı babası İsmet Vural oldu. Elleriyle temizlediği kabir başında, “Burası bizim evimiz oldu” diyen İsmet Vural, mezarın üzerine, evladının adının ilk harfi olan “Y' şeklinde ektiği çiçeklerin bir an önce sabırsızlıkla büyümesini de beklemeye başladı. İki çocuk babası İsmet Vural, Genelkurmay Başkanlığı’nın, askeri sevkiyatların bundan sonra havayoluyla yapılmasını talimatını da buruk bir sevinçle karşıladı.
“DAHA ÖNCE VERİLMELİYDİ“
Baba Vural, “Buraya geldiğimde huzur buluyorum, rahatlıyorum. Oğlumun arkadaşları, komutanları arayıp bizleri teselli ediyor. Genelkurmay’ın, askeri sevkiyatların havadan yapılmasıyla ilgili kararı, keşke daha önceden verilseydi. Bu karar, bizi mutlu etti. Ancak daha önce verilseydi, oğlumuz şehit olmaz. Biz de burada olmazdık. Bayramı en güzel şekilde yaşardık. Şimdi bayram olmuş, olmamış bizim için anlamı yok. Bizim için bayram diye bir şey yok” dedi. Oğluna, “Abi” diye hitap ettiğini söyleyen İsmet Vural, “Biz onunla baba oğuldan çok, ağabey, kardeştik. Ben ona ağabey derdim. 1979 yılında kaybettiğim kardeşimin adını koymuştum. O da amcası gibi aynı yaşta yaşamını yitirdi. Hiçbir zaman bizi üzmedi. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.